Nasıl ölünürdü? Ölmek nasıl bir şeydi? Ölüm denen şey neydi?
Ruhun ölmesi, bedenen ölmekten gerçekten daha kötüydü. Neden yaşadığımı sorgular haldeyim. Neden yaşıyordum ki?
Bir çok kez sorguladım hayatımı. Bir çok kez gözden geçirdim. Hatalarım, yanlışlarım, kararlarım veya.... Veya kendim. Neydim ben? Her şey? her şeyin sonucu bu kadar ağırken, kimdim?
Ruhum buhara karışmış gibiydi. Silik silikti yaşanmışlıklar gözlerimin önünde.
Ben, sevdiklerim için yaşıyordum. Yoksa neden hayatta bu kadar acı çekiyorken yaşayalım ki?
Peki ya aldatılmak kelimesi?
Bu kelime çok kolaymış gibi olabilir ama ruhu zedeliyor. İşte o zaman yaşamak istemiyorsun. Şahsen ben öyleyim.
Aldatıldım ve ruhum bir çöküşe geçti. Bu beni hem fiziksel, hem ruhsal zedelese de ayakta durmuş, bir ihtimalde olsa yaşamaya karar vermiştim.
Peki tam hayatını bir düzene sokmuşken birisi gelip yaşamını/hayatını elinden almak isterse... O zaman bir kaçışın yoktu.
Ben bu kelimelerim.
Hepsi beni içeriyor ve beni yaşatıyor.
Şuan da yaşıyor sayılıyor muyum bilmiyorum ama
....... SAVAŞACAĞIM.....
❄
Miamagi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
to kidnapped | liskook
FanfictionKafama dayanan silahla haykırdım; - Seni hâlâ seviyorum Jeon Jungkook! Ve tam o anda duyulan silah sesi ile... Haykırış , Çığlık ve daha fazlası... Lalisa Manoban & Jeon Jungkook @31.12.2020 | miamagi