Onunla olmak cehennemde yanmak gibiydi. Tavırları, bakışları... kendisi cehennemin ta kendisiydi belki de. Gözlerinde gördüğüm ateş, başında canımı yaksada şimdi içimi ısıtıyor, o ateşte kavrulma isteği yaratıyordu. onun cehenneminde yanmak cennette olmaktan çok daha iyiydi.
"Maja" diye fısıldadı yatakta yan dönerken. Ona doğru yaklaştım ve Kafamı boynuna gömdüm çam kokusu burnuma doldu.
"Ne hissettin? Yani o an?" Diye sordu. Elimi yeni çıkmış minik sakallarında gezdirdim. Bir Erkeğin bu kadar güzel olması diğerlerine yapılmış bir hakaret olmalıydı.
"Eskisi gibi biri olmayacağımı biliyordum sadece. Ben karanlığım Rüzgar... Kendi karanlığında kaybolmuş biriyim. Hep güçlü görünmeye çalıştım, bu Yüzden insanlarla arama çizdiğim belirli Sınırlar vardı. Ama sen bu Sınırı geçtin. Olmaktan Korktuğum Maja'yı sadece sen gördün. Sınırın ardındaki Maja'yı sen keşfettin." Uzun bir süre yüzüme baktı. Beni şaşırtan bir hamle yapıp alnımı öptü.
"Bana acıma Rüzgar."
" Sadece çok safsın küçüğüm. Sen karanlık değilsin. Sen benim karanlığıma doğmuş güneşsin. Ama benim karanlığım o kadar büyük ki senin parlaklığın bile aydınlatmaya yetmiyor. Sana acımıyorum Maja. "
Bir Şey söylemeden Öylece durdum. Haklıydı. O Karanlığın ta kendisiydi.
"Bu gün romantiklik kotamı Doldurdum değil mi?" Diye sordu. Doldurmuştu. Aslında bu kadarı bile Rüzgar Özbey için fazlaydı. Kafamı salladım. "Tamam öyleyse" dedi arkasını bana dönerken. Gözlerimi devirdim.
"Iyi geceler Özbey"
"Iyi geceler çocuk" merhaba gerçek Rüzgar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavinia
ChickLitHer şey en baştan.. Hikaye silinmeyecekti sildim. Verdiğim hangi sözü tuttum ki. Maja gerçek bir hikayeydi. Her şeyiyle.