𝐰𝐡𝐞𝐫𝐞 𝐢𝐬 𝐦𝐲 𝐭𝐮𝐛𝐞𝐫? ; 𝐤𝐮𝐫𝐨𝐨 x 𝐭𝐬𝐮𝐤𝐢

0.9

"Hepinize merhaba arkadaşlar! Ben Kei Tsukishima yanımdaki de Tetsurou Kuroo ve bugün bir yayın yapacağız!! "

"Oyunu oynamaya mı başlasak ki?"

"Bugün hepinize sorduğumuz ve %83 yüzdelikle tüm oyunları geçen Garry's Mod oyununu oynayacağız." dedi Kei.

"Ben Harry Potter olacağım!" diyerek bilgisayarıyla uğraşmaya başladı Tetsurou.

"He he tamam olursun." Kei onu geçiştirerek kendi bilgisayarında oyunu açtı.

"Arkadaşlar ayrı ayrı oynamamıza rağmen benim bilgisayarımın görüntüsü ekrana yansıyacak ama kenardan bizi izleyebilirsiniz." Kei bilgisayarının faresiyle uğraşırken sözlerini söylemişti.

Oyunu açtılar ve Hogwarts rol oyununa girdiler.

"Ben ikinci sınıfım bu oyunu daha önceden oynayıp Tsukishima'ya yardımcı olmak istedim." diyerek gülümsedi Tetsurou.

"Daha önceden oynayıp eğlendim demiyor da oyunu öğrenmek için oynadım diyor."Tsukishima göz devirip karakterinin suratını ve saçlarını ayarlamaya başladı.

"Neden kendin gibi sarışın yapmıyorsun?"

"Nasıl yapacağımı bilmiyorum."

"Yardım edeyim,dur."

Tetsurou siyah renkli tekerlekli bilgisayar sandalyesini Kei'ye doğru sürüp yanına geldi.

Yakın,diye düşündü Kei.

Çok yakın.

Gözlerini Tetsurou'nun kömür renginin en güzel tonundaki siyah saç tutamlarında gezdirdi.Dokunulmaması gereken değerli bir mücevher gibiydi ya da dokununca sizin canınızı acıtacak ateş gibi.Her ne kadar bakmaya devam etmeyi içten içe çok istese de,gözlerini Kuroo'nun saçlarından ayırıp bilgisayar ekranına odaklandı.

"Bak işte böyle,karakter saçını ayarlıyorlardı,ve şöyle yapmalısın."

"Pekala...anladım teşekkürler."

Tetsurou gülümseyerek kendini bilgisayarının yanına doğru itti.

"O zaman şimdi başlayabiliriz!"

"Acaba hangi binada olacaksın?" Tetsurou kendi kendine konuşarak koridorların içinde koşuyordu.

Seçmen şapka belirdi ve ekranda Kei'nin hangi binaya ait olduğu yazı görüldü.

Ravenclaw.

"Tüh ben sen Gryffindor falan olursun sanmıştım bu niye böyle oldu?"

"Sen hangi binasın ki?"

"Slytherin."

Tsukishima burnunu kırıştırıp gözlerini kıstı.Alaylı bir tonda onunla dalga geçer gibi konuştu.

"Iy.Zaten sana çıksa çıksa o çıkardı.Saçlarından belli bir o yana bir bu yana yılan kafa."

"Saçlarımda ne varmış be? Çok mu beğendin saçlarımı."

Kei son cümleyle hızla kendi bilgisayarına döndü.

"Napacağım senin yılan kafanı.Hadi yürü de derse girelim."

Tetsurou'nun 'yolu biliyorum beni takip et' diyerek yolu kaybettirmesi ve ilk günden derse geç kalmaları dışında her şey iyi gibiydi.

"Şu çocuğa sataşalım mı?"

"Otur oturduğun yerde."

"Hocaya boş boş soru sorsam?"

"Dersi dinle."