Yasaklandın,hep saklandım

285 28 33
                                    

Düdük sesini duyduğumda boncuk boncuk terlerle kaplı olan yüzümü üstümdeki formayla sildim.

Sabah başlayıp akşam saatlerine kadar süren antrenman takımdaki herkesi yormuştu ama önümüzdeki haftalara sağlam bir şekilde hazırlanmanın gururu da vardı hepimizde.

Basket toplarının hepsini yerlerine doğru atıp ben de diğerleri gibi soyunma odalarına gittim. Köşede duran dolabıma geçip kimseyle bir diyalog kurmadan üstümü çıkarmaya başladım.

"Yunuus! Siktir git lan uzak dur benden!" Herkesle birlikte ben de gelen sese doğru döndüğümde Yunus'un yine Kaya'ya sataştığını gördüm. Hiçbir tepki göstermeden dolaptan çıkardığım tişörtü kafama geçirdim.

"Abartma Kaya ya her zaman ki Yunus işte uğraşıyor seninle." dedi Mert.

"Uğraşmasın kardeşim benimle ben onun sikik ibne şakalarına maruz kalmak zorunda mıyım?" dedi her zamanki savunmasıyla Kaya

Sikik ibne şakaları

"Kaya abartıyorsun. Homofobikliğini kendine sakla biz seni çekmek zorunda değiliz" Kerem'in uyarması Kaya için son olmuştu asla kaptana karşı gelmezdi çünkü.

"Öyle olsun abi." deyip kıyafetlerini tıktığı çantasını da alıp soyunma odasından çıktı.

Artık tartışmanın bittiğinden emin olduğumda altıma eşofmanımı geçirip ben de çıkacağım sırada.

"Bu kadar kanser bir adama nasıl katlanıyorsun oğlum bunca senedir ya?"  dedi Demir.

Ona sadece omuzlarımı silkip dışarı çıktım. Biraz yürümek kesinlikle bana en iyi gelecek şeydi şu an.

°°°

Eve girdiğimde Kaya bir koltukta hala gergin bir şekilde oturuyordu. Elimdeki çantayı girişteki vestiyere attıktan sonra mutfağa geçtim. Oturma odasıyla birleşik olduğu için Kaya'nın bakışlarını üzerimde hissediyordum.

"Yemek söyledin mi?" bakışları rahatsız etmeye başlayınca sessizliği bozmak istedim.

"Hayır." dedi.

Dolabın alt rafından aldığım tencereye su koyup kaynamasını beklemeye başladım. Aklıma gelen ilk ve en hızlı şey makarnaydı o an.

Dolaptan salata için malzeme çıkardığımda yanıma geldiğini fark ettim. "Ver ben yaparım." dedi elimdekileri alarak.

Bir şeyler demek için kıvranır gibi bir hali vardı. O bir köşede salatayı yaparken ben suyun kaynamasını bekliyordum.

"Doğu," sanırım sonunda konuşmaya karar vermişti. "Bugün için kızdın mı?" dedi.

"Neden? Kızmam gereken bir şey mi oldu?" dedim son derece sakin tutmaya çalıştığım sesimle.

"Bak beni biliyorsun." klasik konuşmanın başlayacağını bildiğim için sözünü kesip
"Evet seni biliyorum ve konuşmak istemiyorum. Yorgun ve açım Kaya. Lütfen." dedim.

Sakince salatasını yapmaya geri dönerken ben de makarnaları tabaklara koydum. Üzerimdeki yorgunluk sadece antrenmana ait değildi üzerimde ayların yılların birikmiş yorgunluğu,susmuşluğu vardı sanki.

İkimizde sessizce tabaklarımızı bitirip ayrı odalara geçtik. O televizyon izlerken ben de odamda yeni kurumuş olan çamaşırları yerlerine koyuyordum. Gözüm duvaraki saate kaydığında saatin 22:00 olduğunu fark ettim.

İnsanın zihni dolu olunca gerçekten zaman kavramı kayboluyordu.

Bütün çamaşırları yerleştirince artık yatmaya karar verdim yoksa beynimin içini susturamayacaktım.

Gözlerimi kapatıp uyumayı bekliyordum 'lütfen hemen uyumak istiyorum çok yorgunum lütfen'. Kafamın içindeki sesleri bölen kapının açılma sesiydi.

Yatağın bir tarafı aşağı çöktü ve bedeninden yayılan sıcaklık kalbimi ilk defa acıttı. Kolunu yavaşça sanki tepkimi ölçer gibi belime sardı. Benden bir karşılık gelmeyince biraz daha sokuldu sırtıma, nefeslerini sakince boynuma veriyordu.

"Bu akşam tek yatmak istiyorum Kaya." Dedim. Başını gömdüğü boynumdan çekip oturur bir pozisyona geçti.

"Doğu. Konuşmamız gerek." Dedi. Derin bir nefes verip bende oturur pozisyona geçtim.

"Dinliyorum." Dedim. Bakışlarını bana çevirdi. Gözlerine ne zaman baksam içine çekiliyorum sanki, 5 yıldır bu gözleri ilk gördüğüm andan beridir bitmeyen bir çekiliş.

"Neden bu kadar kızdın?" Dedi. Dudaklarımın arasından tıslar gibi bir gülme çıktı.

"Neden mi?" Dedim. "Beş yıldır birlikteyiz beni biliyorsun ibne şakalarından hoşlanmıyorum bil-"

"Ben ibneyim,ben gayim,ben topum. Hangi soktumun kalıbına koyarsan koy umrumda değil ben buyum ve sen de ibnesin!" İçimde yılların birikmişliğiyle bağırıyordum bağırdıkça rahatlıyordum sanki.

"Ben ibne değilim ve sen de değilsin." Dedi dişlerini sıkarak.

Sinirle gülüp ellerimi saçlarımın arasına soktum.

"Lan beş yıldır beş. Beş yıldır her gün seviştiğim adam sen değil misin? He Kaya söylesene. Üzerimde inleyen adam sen değil misin? Bu bizi ibne yapar işte." Dedim.

"Sen kendine,sokuk eski karına,çocuklarına,saygın kariyer çevrene istediğin yalanı söyle. Ben buyum tamam mı?" Sanki yıllardır omzumda taşıdığım ağır taş dolu çuvalı şimdi yere fırlatmışım gibi hissediyordum.

"Doğu beni zorluyorsun." Dedi. Sinirlendiği belliydi ama bu sefer bende sinirliydim.

"Biraz da sen zorlan Kaya. Biraz da sen yorul ne olucak ki ben bunu uzun süredir yapıyorum." Dedim.

Gözlerime uzun uzun baktı bağırışlarımız kesilince fark ettik birbirimizi sanki.

Derin bir nefes alıp "Ben bitirmek istiyorum." Dedim.

Şok olmuş bir şekilde bana baktı. Sessiz bir  "Ne?" çıkabildi dudaklarının arasından.

"Yapamıyoruz Kaya olmuyor işte. Hep aynı yerde takılıp kalıyoruz." Dedim.

Ellerimi ellerinin arasına alıp yüzünü bana daha da yaklaştırdı. Gözlerindeki yaşlar karanlıkta parlıyordu. Titrek bir sesle "Yapma Doğu lütfen. Ben uğraşırım daha iyi biri olmak için uğraşırım. Lütfen."
Dedi.

"Bilmiyorum Kaya." Dedim. Alnını alnıma yaslayıp dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı. "Yapabilirim Doğu. Senin için her şeyi yapabilirim." Dedi.

Birbirimizde soluklanmaya ihtiyacımız vardı. İkimiz de çok yorulmuştuk. Sadece sarılıp nefes almamız gerekiyordu.

Merhabalar efendim.
Uzun uzun ilk bölüm konuşması yapmayacağım. Ben bu kurguyu seviyorum. O yüzden sizde sevmek zorundasınız.
Öptüm baayy 💅🏻

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 18, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SON ATIŞ ||BxB||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin