☆☆☆
Selina Nova Fray;
Sirius Orion Black kadar popüler ve çapın,
James Fleamont Potter kadar iyi bir Quiddich oyuncusu,
Remus John Lupin kadar kitaplarına ve çikolataya düşkün bir çapulcu. O beşinci çapulcu.
~"Voldemort bizden geçmişimizi, bugünümü...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1-Eylül-1971
Selina, tren hareket etmeye başladığından beri son iki haftada başından geçen şeyleri düşünüyordu.
Bunaltıcı yaz havalarında kendi odasından kesinlikle daha serin ve daha güzel kokan hastane odasında uyandığında yaşadığı korkuyu çok net hatırlıyordu. Koluna takılı iğne ve karnındaki acı yüzünden yataktan kalkamamış, yaşadığı korku yüzünden de kimseye seslenememişti.
Belki dakikalar belki saatler sonra odanın kapısı açıldığında Selina yarım açık gözlerle camdan dışarıyı izliyordu. İçeriye giren kahverengi saçlı, ela gözlü kadın isminin Katherine olduğunu ve Selina'nın doktoru olduğunu söylemişti.
Katherine, Selina'ya başından geçen şeyleri alıştıra alıştıra anlatmaya çalışsa da Selina kadının yüz ifadesi ve tavırlarından ne olduğunu anlamıştı. Annesi gitmişti. Babası her akşam bağırarak söylediği şeyi gerçekleştirmişti.
Selina ağlarken kadın kıza sıkı sıkı sarılmış, saçını okşamış, kulağına teselli edici sözler söylemişti. Kızın kesik kesik aldığı nefesler düzene girene kadar onu bırakmamıştı.
Selina'nın hastanede kaldığı sonraki günlerde Katherine küçük kıza bağlanmıştı. Katherine küçük kızı bırakamayacağına karar verdikten sonra gidip Selina ile konuşmuştu.
"Buradan çıktıktan sonra benimle yaşamak ister misin?" diye sormuştu kıza. Selina büyük bir neşeyle kadına olumlu cevap vermişti. Her gün kendisiyle konuşmaya gelen ve psikolog olduğunu söyleyen doktor buradan çıktıktan sonra yetimhaneye gideceğinden ve orada bir sürü çocuk olduğundan bahsetmişti. Çocuklar Selina'yı sevmezdi. O yüzden kadının teklifine çok sevinmişti.
Selina hastaneden çıkacağı gün Katherine'in ona yeni aldığı kıyafetleri giymiş odada kadının gelmesini bekliyordu. Odanın kapısı açılığında heyecanla yataktan inmişti ama günlerdir sohbet ettiği ve şimdiden çok sevdiği kadın yerine başka bir adam görünce olduğu yerde kalmıştı. Yoksa kadın onu almaktan vazgeçmişti de bu adam onu götürmeye mi gelmişti?
Adam Selina'nın şimdiye kadar duyduğu en sakin ses tonuyla kızı selamlamış ve rahat olmasını söylemişti. Kıza Hogwarts adında bir okulu, bu okula normal insanların gitmediğini, sihrin gerçek olduğunu söylemişti. Kıza kendisinin bir cadı olduğunu söylemiş ve ikna etmek için komodinin üstündeki su bardağını bibloya çevirmişti.
Kompartmanın kapısının açılmasıyla Selina bakışlarını camdan çekip o tarafa baktı. Kahverengi dağınık saçlı, gözlüklü bir çocuk kafasını açık kapıdan uzatmış Selina'ya bakıyordu.
"Merhaba, geçebilir miyim?" Selina çocuğa gülümseyip başını onaylar şekilde salladı. Çocuk Selina'nın karşısına oturunca kompartmana garip bir sessizlik hâkim oldu. Selina, çocuğun kendisiyle konuşmak istemeyeceğini düşünerek camdan dışarıyı izlemeye devam etti.
