GEÇEN BÖLÜMDEN
"Sorun değil Yun Hee nasıl olsa Jinwoo senin moralini düzeltir değil mi? Hem arkadaşlar arasında olur böyle şeyler. Sonuçta arkadaşız değil mi?"
Sadece yutkunup kafamı sallayabildim. Jinwoo mu? Dün akşam bizi görmüş olmalıydı.Evet arkadaşız*mental breakdown*
ㅂ ㅂ ㅂ ㅂ ㅂ ㅂ ㅂ ㅂ ㅂ ㅂYoongi hiçbir şey olmamış gibi yürümeye başladığında bende biraz bekleyip sözlerini sindirmeye çalıştım. Kendime geldiğimde yavaş yavaş yürümeye başladım. Yoongi önden ben arkadan yürümeye devam ederken yokuşu indik. Markete yaklaşınca çocukların orada olduğunu gördüm. Onların arasına katılıp okula doğru yol aldık.
Sınıfa girdiğimde kimin yanına oturacağım konusunda endişeliydim o sırada tanımadığım bir çocuk koluma yapıştı ve beni kendi sırasına oturttu. Kalkmaya yeltenince yılışık bir gülümseme takınıp kalkmama izin vermeyeceğiyle ilgili bir şey saçmaladı. Ben tam kalkmaya çalışırken biri beni kolumdan çekip arkasına aldı.
Beni arkasına alanın Yoongi olduğunu anladığımda şaşkınlıktan donup kaldım. Çocuğun sırasına hafif bir tekme atıp yürümeye ve benide arkasından sürüklemeye başladı. Sıraya oturduğumuzda şaşkınlığımı daha yeni üstümden atabilmiştim. Konuşmak için ağzımı araladım fakat sanki hiçbir şey olmamış gibi kafasını sıraya yasladı ve öylece durdu. Biraz bekledikten sonra bende kafamı sıraya koyup gözlerimi kapadım.
••••
Tüm ders boyunca ikimizde kafamızı kaldırmadık ne hocayı dinledik ne de birbirimize baktık. Teneffüs olduğunda Taehyung sınıfa gelip bizi sürükleyerek kantine götürdü. Bir masaya geçtiğimizde içecek bir şeyler almak için onların yanından ayrıldım. Tam ne istediğimi kantinci kadına söyleyecekken biri önüme geçip istediklerini söyledi. Daha dikkatli baktığımda bunun yeni çocuk olduğunu fark ettim. Kafasını kaldırıp bana baktı ve göz kırpıp konuşmaya başladı.
"O çocuk yanıma oturmana izin vermedi ama merak etme bu teneffüs benimsin bebeğim."
Arkamdan gelen sesle irkilip döndüğümde Yoongi'yle burun buruna geldim.
"Bebeğim? Bu teneffüs benimsin? Sevgilimle konuşurken kullandığın kelimelere dikkat etsen iyi edersin."
Bunları söylerken sahiplenici bir şekilde elini belime sarıp beni kendine çekti. Yaptığı bu davranıştan dolayı söylediklerini idrak etmem biraz zor olmuştu. Sevgilim? Bunu sabah sadece arkadaşız diyen çocuk mu söylüyordu? Ben sırıtışımı gizlemeye çalışırken çocuğun kışkırtıcı sözleri dikkatimi ona çekti.
"Sevgilin mi? Ah! Bu çıtırı geldiğim gibi gözüme kestirmiştim. Sen sevgilin dedin diye onu senden alamayacağımı mı sanıyorsun?"
Çocuk histerik bir kahkaha atarken gözünün üstüne inen yumrukla kendine geldi. Hadi ama yine mi? Bu ikinci mi oluyor?
Çocuk tam Yoongi'ye yumruk atacaktı ki Hoseok olaya dahil olup Yoongi'yi oradan uzaklaştırırken Tae'de çocuğun kollarını tuttu. Her iki tarafta sakinleşince Tae çocuğu sert bir şekilde bırakıp Yoonginin yanına geçti. Bizim bütün grup şimdi çocuğa cephe almış durumdaydı. Jimin okul kravatını gevşetip şiveli bir şekilde öne atıldı.
"Sen az önce ne yaptığını sanıyorsun?"
Jimin'in bu hareketinden sonra tehlike çanlarının tekrar çalmaya başladığını fark ettim ve hepsini tek tek itekleyerek kantinden çıkardım. Sanki ben anneleriymişim gibi tek sözümle her dediğimi yapıyorlardı. Ben çardaklardan birine yürümeye başladığımda hepsi arkadamdan beni takip ediyordu. Ben çardağın ortasına oturduğumda Yoongi de gelip tam yanıma oturdu. Oturduğumuz gibi çocuk hakkında konuşmaya başladılar. Artık konuşulanlardan içim sıkılmıştı bende gözlerimle etrafı taramaya başladım. Tam karşımızdaki bankta yayılarak oturan çocukla gözlerim buluştuğunda yüzüne pis bir sırıtış yayıldı.
"Ya! Şu çocuk o yeni çocuk değil mi?"
Bunu söylememle birlikte Hoseok hızla kafasını karşımızdaki banka çevirdi. O sinirle bir kaç küfür savururken Yoongi bana biraz daha yaklaşıp kolunu omzuma attı. Kolunun altında kasılırken yüzünü daha da fazla yakınlaştırıp kulağıma fısıldadı.
"Hey! Rahatla."
Kafasını çekmeden önce yanağıma minik bir öpücük kondurdu.
Ben açık kalan ağzımı kapamaya çalışırken biri bizim çardağa daldı. Daha dikkatli baktığımda bunun nöbetçi olduğunu görünce rahatladım ama ağzından dökülen kelimeleri duyunca yine kaskatı kesildim.
"Yah! Min Yoongi müdür seni çağırıyor."
Çocuk hızla yanımızdan ayrılıp karşı banka yöneldi. Yani müdür kantinde yaşananları öğrenmişti. Diğerleri sınıflara dağılırken ben Yoongi'yle müdür odasının yolunu tuttum. Her ne kadar gerek yok dediysede içim rahat etmedi. O kapıyı çalıp içeri girerken ben dışarıda kaldım.
10-15 dakika sonra dışarı çıktıklarında yanlarında o çocukta vardı ve Yoongi sinirden kuduruyordu. Hızla benim yanıma gelirken çocuk gidip karşımızdaki duvara yaslandı. Yüzünde her zaman ki pis gülüş vardı. Yoongi parmağını çocuğa doğru sallayarak konuşmaya başladı.
"Bana ceza verdi ona vermedi inanabiliyor musun? Ah!!"
Ellerini saçlarının arasına geçirirken bende parmaklarımın ucuna yükselip yanağına bir öpücük kondurdum ve aynı bana yaptığı bi kulağına fısıldadım.
"Biraz sakin olur musun?"
Aniden durup bana baktı ve o da benim kulağıma eğildi.
"O öpücükte neydi? Seni öptüm diye mi beni öptün? Bunun bir rol olduğunu anlamamış mıydın?"
Çocuk bizi garip bir şekilde izlerken bozulduğumu pek belli etmemeye çalışarak tekrar parmak ucuma çıkıp kulağına yaklaştım.
"Peki sen bunun sadece bir rol olduğunu anlamayacak kadar saf mısın? Sonuçta sadece arkadaşız."
Gerçekten çok ama çok özür dilerim siz yb istediniz ve ben resmen yazmadım cidden çok özür dilerim söyleyecek hiçbir bahanem yok. Umarım beğenirsiniz ve aklımda 2 tane yeni fic için kurgular var ama kiminle yazacağıma karar veremiyorum. Benim biasım Hoseok ama Hidden olduğu için onu da yazmak istemiyorum doğrusu siz kimi isterseniz ona göre hareket edeceğim 😬😬
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neighbor // Suga (ASKIDA)
Fanfiction' Daha önce hiç bu kadar açık bir ten görmemiştim. Pembe tonlarında şekilli dudakları,küçük gözleri vardı. Boyu normal erkeklere göre biraz kısaydı. Garip bir şekilde gözlerimi ondan ayıramıyordum.' Kim böyle bir komşu istemez ki?