raspberry | texting

0 | 1

Elimdeki yıllık özetleri masamın üzerine koydum ve çalışma gözlüğümü çıkarak bir yığın deste olan özetlerin üzerine bıraktım. Gözlerim ağrıyordu ve iki haftadır birkaç saatlik uykuyla durduğum için bundan başım da nasipleniyordu.

Telefonumu elime aldım ve kardeşime kısa bir mesaj bıraktım.

Akila: günaydın 🌞'im
Akila: orada umarım hava güzeldir, hiç sanmasam da :) burada kar yağıyor ve çok soğuk.

Bu sırada saate gözüm takılmıştı, servisimin gelmesine yalnızca bir saatim vardı ve acele etmem gerekiyordu.

Yaptığım her şeyi bir kenara bırakıp banyonun yolunu tuttum ve kısa bir an duş aldıktan sonra aceleyle çıktım. Saate baktığımda 7 olmasına yarım saat kaldığını görmüştüm; bu yüzden saçlarımı kurulamaya reddettim ve formalarımı giyip çantamla telefonumu alarak aşağı indim.

Kendime kısa sürede su ısıtıp kahve yaptıktan sonra termosumun ağzını kapatmış ve soğumasını önlemiştim. Başım hâlâ deli gibi ağrıyordu ve uykusuzluktan ölmek üzereydim. Neredeyse bir haftadır on üç ya da on dört saatlik uykuyla duruyordum ve kardeşim, günde on dört saat uyuyan kişiydi. Geri kalan saatte de okula uğrardı. Onunla fazla zıttık.

Üzerime montumu kollarımdan geçirdikten sonra sırayla bere-atkı-eldivenlerimi giydim.

Elime termosumu alıp sırtıma çantamı attıktan sonra dışarı çıkarak kendimi kara ve soğuğa teslim etmiştim.

Hava gerçekten soğuktu, nitekim termosumun ağzı açık diye kahvem içine giren havayla soğumak üzereydi.

Bu sırada bir flaş patlayıp gözümü aldığında gözlerimi kıstım ve flaş gittiğinde geldiği yöne baktım.

Kimse yoktu ama orada bir insanı saklayacak büyüklükte ağaç duruyordu.