Bıçak

134 5 0
                                    

   Ertesi sabah Zeynep evde büyük bir sırt çantası buldu içine el feneri,battaniye,ekmek arası bir şeyler,konserve yiyecekler ve bir de bıçak koydu.Sonra evden çıkarak özel ve gizli yere doğru bisikletiyle yol aldı.

                                                                                                                                                      ~•~

  Aylin de büyük bir sırt çantasına Şifreler ve Kodlar El Kitabı'nı,ince bir örtü,halat,el feneri,Gölgeler Kasabası'nın haritasını,konserve yiyecekler,kağıt ve kalem koyarak evden çıkıp bisikletiyle özel ve gizli yere gitti.

   

     Aylin özel ve gizli  yere geldiğinde Zeynep çoktan gelmiş onu bekliyordu.

"Çok beklettim mi?"

"Hayır."

"Bir yolunu buldum dediğinde bunu kastettiğini düşünmemiştim."

"Yürümekten daha iyi bir yol biliyor musun?"

"Keşke bilseydim.Bu yaptığımıza inanamıyorum."

"Ben de ama buradayız işte."

"Evet."

"Merak ediyorum annene ne uydurdun buraya gelmek için?"

"Bir hafta kuzenlerimde kalmak istediğimi ve babamla onu başbaşa bırakamak istediğimi söyledim."

"Haha"

"N'apıyım aklıma başka bir şey gelmedi."

"Peki ya annen seni kontrola giderse ya da mektup yazarsa Aylin orada mı diye?"

"Sanmam, teyzemlerde olacağım için gözü arkada kalmaz."

"Pekala,sanırım bir kez daha merakımıza yenik düştük,ne dersin

Aylin derin bir nefes alarak:

"Evet,hadi yapalım şu işi."

    İki sıkı dost özel ve gizli yerlerinden, kayalara tutuna tutuna inmeye başladılar.Kazasız belasız aşağıya indiklerinde karşılarında göz alabildiğnce ağaçlar

uzanıyordu.Ormanın içine girdiler ve yürümeye başladılar.Uzun bir süre engebeli yollarda yürüdükten sonra Aylin şikayet edercesine:

"Neden bisikletlerimizle gelmedik ki."

"Bisikletlerimizle gelemezdik çünkü buralar fazla engebeli ve ayrıca sık ağaçlar var.Bizim bisikletlerimiz daha küçücük Gölgeler Kasabası'nda giderken zorlanıyor burada nasıl gitsinler ki?"

"Peki, anladım."

    İki arkadaş,güneş gökyüzünü kızıla boyayana dek yürümeye devam ettiler.Sonra Zeynep etrafına bakındı ve:

"Bence geceyi burada geçirsek iyi olur."dedi.

"Evet,bence de.Zaten karanlık çökmek üzere."

    Zeynep battaniyeyi otların üzerine serdi.Bu yatakları olacaktı, sonra Aylin de ince örtüyü üzerine yaydı,bu da yorganları olacaktı.Kızlar getirdikleri yiyecekleri yedikten sonra kendi yaptıkları yatağa uzandılar.Biraz konuştular sonra birbirlerine iyi geceler dileyerek gözlerini kapadılar.Fakat ikisini de uyku tutmuyordu çünkü korkuyorlardı ama bunu birbirlerine hissettirmemeye çalışıyorlardı.Sonunda uykuya yenik düştüler.

   Aylin sabahın ilk ışıklarıyla uyandı ve esnedi daha sonra arkadaşı Zeynep'i uyandırdı.Birlikte konservelerden bir şeyler yediler ve eşyalarını toplayıp yeniden yürümeye başladılar.Etraf yemyeşildi ve ağaçlar uzun uzundu.Yürüdükleri yol gittikçe dikleşiyordu.Zeynep:

"Umarım doğru yoldayızdır."

"Bence doğru yoldayız tepeye doğru yürüyoruz ve bak zaten yol dikleşmeye başladı."

Kızlar yürürken çalılardan bir hışırtı geldi.Zeynep durdu ve:

"Aylin,sen de duydun mu?"

"E-evet.Neydi o?"

"Bilmiyorum."

Zeynep bıçağını çıkardı.

"Aylin arkama geç."dedi ve bıçağını çalılara doğrulttu.

GÖLGELER KASABASI'NIN GİZEMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin