Ginny,son bir haftadır çok mutsuzdu . Ron’un, onnu Gregory’le yakalamasının ardından onu bildiğin tutsak etmişti . Yakında ‘Gryffindor’un Tutsak Kızılı’ diye nam salsa şaşırmayacaktı . Ve en inanılmazı ise peşine Colin’i takmıştı . Colin Creevey! Colin hem Ginny’le yaşıt olup hem de Ron’un güvendiği kişiler listesinin başını tuttuğu için Ron ona bu görevi vermişti. Colin’de seve seve kabul etmişti tabii ki . Kim hayran olduğu kişinin teklifini kabul etmezdi ki! Ginny böyle derin düşüncelere dalarken aşağıdan Colin’in sesini duydu.
-Ginny!Hadi iksir dersi başlamak üzere!
Ginny oflayarak camın başından kalktı ve Colin’in yanına inmek için odadan çıktı .
________________________________
Hermione,Kara Göl’ün kenarında en sevdiği kitabı okurken arkasından birinin yaklaşmasıyla asasını kavradı. Tam arkasındakine bir sersemlet gönderecekken gelen kişinin Ron olduğunu gördü.En yakın arkadaşını ne kadar uzun süredir görmediğini fark etti.Özlemişti Ronald’ı.
-Ron?Ne işin var burada?
-Burası bütün Hogwarts öğrencilerine açık Hermione.Bu arada iyi misin?Bugün K.S.K.S da iyi değildin,eğer sorun,İksir’de, Snape’in sana kızmasıysa…
-Hayır hayır.Aslında Profesör Snape o konuda haklıydı.Formülde hata yapmamam gerekirdi.E tabii formülü yanlış yazınca iksirde yanlış oldu.Hayır ben,Hermione Granger,nasıl “unutkanlık iksiri” yle “yaşlandırma iksiri” ni karıştırabilirim?
-Gerçekten Hermione,senin aklına bu kadar takılan ne?Sadece bugün değil bir haftadır böylesin.
-Yok bir şey Ron!Sana öyle geliyor.
O sırada tam Ron’nin arkasından Draco ve Slytherin’den birkaç arkadaşı geçti.Hermione ona iç geçirerek baktı.Ron ise,Hermione’nin,bir değişiklik geçirdiğinin farkındaydı.Arkasına baktığında ilk önce kime baktığını anlayamadı.Yani Hermione o kibirli,bencil,pislik Malfoy’a mı aşıktı?
-HERM!Sen ciddi misin?Malfoy mu yani?Bu kadar nasıl düşebilirsin anlamıyorum.O egoist bir aptaldan başka bir şey değil,farkında mısın?
-Ron!Öyle bir şey yok!Sadece gözüm dalmış!Neyse ben biraz iksir formüllerine çalışayım hoşça kal Ronald.
Hermione acele acele Gryffindor ortak salonuna doğru yürümeye başlamıştı.Tabii yüzünde tatlı bir pembelikle.Ron ise Hermione’nin arkasından bir süre şaşkınca baktıktan sonra yerinden kalktı ve ağır adımlarla Quidditch sahasına doğru ilerledi.
________________________________
Luna,Ravenclaw ortak salonundan çıktıktan sonra arkadaşlarından ayrılmış biraz kendine vakit ayırmak istemişti.Yine o ilginç şapkalarından biri olan turuncu zemin üzerine mor puantiyeli şapkayı takınca Büyük Salon’a doğru yürümeye başladı.Yanından geçen herkes Luna’ya bir garip bakıyordu.Bazıları ise kahkahalarını saklayamıyorlardı.Luna’ysa bu durumu pek de umursuyor gibi değildi.Ağır adımlarla yürürken Slytherin’den Rosely Peterson ve Shelia Thompson’ın ona laf atmasıyla durdu.
-Hey benekli! Rosely şunun haline bir bakar mısın?Eğer Hogwarts’ta bir moda dergisi olsaydı Lovegood’un sonuncu olacağından şüphem yok!
-Haklısın Shelia.Lovegood moda katliamı yapmaktan çekinmiyor!Baksana Lovegood,hiç gerçek bir Gucci marka çanta gördün mü?
Luna artık sabredemeyeceğinin farkındaydı. Fakat son sabır kırıntılarını Rosely’nin son cümlesi süpürmüştü.
-Baksana Rosely!Peki sen hiç kafanın üzerine çakan bir Expelliarmus gördün mü?Expelliarmus!
Luna o kadar şaşırtıcı bir zarar vermemişti Rosely’e.Fakat bu küçük gösteriden korkan Rosely ve Shelia koşarak uzaklaşırken hala arkalarına doğru bağırıyorlardı.
-Seni McGonagall’a şikayet edeceğiz Lovegood!Buna pişman olacaksın!
Luna’ysa onları hiç umursamayarak arkasını döndüğünde Harry’i gördü.Harry ona şaşkın şaşkın bakıyordu.
-Harry?İyi misin?Niye böyle bakıyorsun?
-Ben…Ben şey.Ben senin Expelliarmus’unun bu kadar kuvvetli olduğunu bilmiyordum Luna.Açıkçası biraz korktum.Peki neden düellolara katılmıyorsun?
-Biliyorsun Harry, savaşmak bana göre değil.Ben daha barış yanlısı biriyim.Sadece zorunlu kaldığım zamanlar düello büyüleri kullanırım.Tabii birde derslerde!
Harry’nin yüzünde bir tebessüm belirmişti.Bu kızı seviyordu.Fakat ne anlamda?Bunu daha kendisi bile konduramıyordu.
-Luna?Bir işin var mı?Ya da dersin?
-Yoo Harry.Fakat yaklaşık iki saat sonra Hufflepuff’la ortak Bitkibilim dersi var.
-Tamam ben seni o zamana yetiştiririm.Benimle gelir misin sana bir şey göstereceğim.
-Sana güveniyorum Harry.
________________________________
Susan,başkanlar odasında dinlenirken kapı çaldı.Anthony olamaz diye düşündü Susan.Kalkıp açmaya gitti.Kapıda bir kız vardı.kumral ve yeşil gözlü inanılmaz bir kızdı.
-Şey,sen Susan olmalısın?Anthony’nin oda arkadaşı.Hufflepuff’ın başkanı?
-Evet ben Susan’ım da siz kimsiniz çıkaramadım da?
-Ah,ben Abigail Hall.Ravenclaw 7.sınıf.Anthony’nin kız arkadaşıyım.
Susan,Abigail’e şok olmuş gibi bakıyordu.Anthony’nin kız arkadaşı mı vardı yani?
-A,evet Abigail ne vardı?
-Ben Anthony’e bakmıştım ama…Yok sanırım burada.Bütün Hogwarts’a baktım ama bulamadım maalesef.Anthony buraya gelmeme kızıyor ama inan onu çok merak ettim yoksa gelmezdim.Neyse Susan tanıştığıma çok memnun oldum.Hoşçakal.
Susan,Abigail’in arkasından hoşça kal diye mırıldandı.Kapıyı kapattıktan sonra içini bir öfke kapladı.Anthony’nin böyle bir şey yapabildiğine inanamıyordu.Nasıl hem onu,hem de Abigail’i idare edebilirdi ki?İçinde amansız bir öfke duydu Anthony’e karşı.Sinirle başkanlar odasının mutfak bölümünde ki buzdolabına doğru ilerledi.Önceden depo ettiği bütün çikolataları ve şekerlemeleri çıkardı ve oturma bölümünde ki sehpaya yıktı.Büyük boy da bir içecek çıkarttıktan sonra büyük bir hırsla bütün şekerleme ve çikolataları yemeye başladı.Her ısırığında Anthony’e söyleyeceği küfürleri içinden geçiriyordu.Tabii saatine bakmayı da ihmal etmedi.Yarım saat sonra Ravenclaw’la ortak Bitkibilim dersi vardı.Bu yarım saat hiç kolay geçmeyecekti.
________________________________
İksir dersinden çıkan Ginny – ve tabii ki Colin – bir saatlik molasını büyük salonda geçirmeyi istedi.Colin ise buna şiddetle karşı çıktı.Nedeniyse orada Slytherin’den de öğrenci olmasıydı.Ginny’se,Colin’i umursamayarak büyük salona doğru ilerledi.Büyük salonun ağır kapısından içeri girdiğinde gözü direk Slytherin masasını buldu.Duaları gerçek olmuştu!Gregory ordaydı.Fakat gözlerindeki ışık sönmüş,sanki bir haftada yüz kilo vermiş gibi süzülmüştü.Gregory,ilk görmedi Ginny’i.Fakat sonradan kapının önünde bir kızıllık fark etti.Kafasını çevirdiğinde Dünya’sının Güneş’ini gördü.Fakat gördüklerine inanamadı.Ginny bir hafta da süzülmüştü.Kaç kilo verdiğini hesaplamaya çalıştı.Fakat sene başından beri giydiği Hogwarts formasının Ginny’e büyük geldiğinin farkındaydı Gregory.Yavaş yavaş masadan kalktı ve Ginny’e doğru ilerlemeye başladı.Ginny’e ulaşmasına yaklaşık beş adımı kalmışken Ginny’nin hemen yanından Colin çıktı.Gregory,Colin’i hatırlamakta zorlanmadı.Çünkü bir haftadır Ginny’nin yanından ayrılmayan Colin yüzünden,bir kere bile görememişti Güneş’ini.Cüssesinin üstünlüğünü kullanarak Colin’i göndermeye çalıştı.Fakat Colin,Ron’a verdiği sözü unutmadı.Gregory’nin yarı cüssesine sahip olmasına rağmen ona kafa tuttu.Fakat Ginny’nin elini tutması Gregory’nin sabrını taşıran son hamle oldu.Çevik bir hareketle Ginny ve Colin’in ellerini ayırarak Colin’e kafa attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Again | Harry Potter FanFiction
FanfictionBir Harry Potter fan-fiction'ı... Draco-Hermione/Harry-Luna/Ron-Pansy/Ginny-Goyle