chapter: t w o

66 4 1
                                    

   Bir varmış, bir yokmuş,
Bir kaç hatadan önce,
Görüş açındaydım,
Beni yalnız buldun,
Beni buldun.
...
Çünkü içeri girdiğinde bir baş belası olduğunu anlamıştım.
Ve şimdi kendimden utanıyorum...
— I Knew You Were Trouble

30.08.2016
                                                                 Salı
Sevgili günlüğüm;
Buenos Aires'te ikinci günüm!! Harika bir paten pisti buldum!! O kadar güzel o kadar büyüleyici ki anlatamam! Aslına bakarsak tıpkı rüyamdakine benziyor! Henüz ikinci günüm ama sanırım iki yeni arkadaş buldum, birinin ismi Nico pistte çalışıyor, sonra Cancun'daki çarptığım çocuk, aslında ona daha mesafeli davranacaktım ancak pistte de çarpıştıktan sonra oturmaya gittiğimde karşımdaki sandalyeye oturarak konuştuk kısacası yeniden başladık! Ona yine de mesafeli olmaya çalışacağım, Ambar'ın çok hoşuna gideceğini sanmıyorum, onun evinde yaşıyorken onu düşman etmek istemem kendine. Bugünlük bu kadar yarın görüşmek üzere!!!

Günlüğümü de kapattıktan sonra patenlerimi giyip hızlıca mutfağa indim, evet bugünün günlüğünü sabahtan yazdım, hızlıca kahvaltımı yapıp anneme piste gideceğimi söyledim, yaklaşık 45 dakika sonra piste varmıştım, o kadar büyüleyici o kadar nefes kesiciydi ki!!!

Jam& Roller'ın sahibi Tamara'yla tanıştım ve kısa bir sohbetten sonra orada çalışmak ister miyim diye sordu, ben Luna Valente durur muyum? Hayııır. Hemen teklifi kabul ettim ancak bir sınavdan geçmem gerekmiş ona da haftaya gireceğim!

"Pistte çalışacağını duydum." Dedi tanıdık bir ses

Bu sesin sahibini gözlerim kapalı bir şekilde tanırdım, Çilek çocuğun ta kendisiydi!

"Sen nereden biliyorsun? Dur söyleme!" Ellerimle hareketler yaparak konuşmamı destekliyordum "Sen bizi dinledin değil mi?"

Onaylıyor gibi bir hali vardı...

                                                            26.10.2016
                                                            Çarşamba
Sevgili günlüğüm,
Hemen hemen 2 ay oluyor Buenos Aires'e taşınalı, her gün günlük yazıyor olsamda hayatımın bu dönüm noktasından defalarca bahsetmek beni sıkmıyor! Aradan iki hafta geçtikten sonra birden Simon belirdi Jam&Roller'ın kapısında, mutluluğumu anlatamam!!! Keşke diyorum Camila'da gelebilse, Camila demişken, onu arasam iyi olur...

*Camila aranıyor/çalıyor...*

"Alo, Camila! Nasılsın?" Dedim telefonun diğer ucuna.

"Luna? Sen misin" dedi uykulu bir şekilde arkadaşım.

"Saatin farkında mısın?"

"Ah hayır Camila! Olamaz!  Yine unuttum ben çok üzgünüm, yarın ararım." Dedim yine aynı hatayı yapmış olduğuma inanamıyordum!!

"Sorun değil, aslında burada saatin 01.30 olduğunu göz önünde bulundurursak sorun ama yine de olsun." Dedi gülerek.

İçim rahatlamıştı, aslında onunla konuşurken hep rahattı içim.

"Seni çok özledim arkadaşım, Tahmin edemezsin, Simon'da seni çok özlüyor senden bahsedip duruyoruz!"

"Ah öyle mi? Neyden bahsediyorsunuz mesela?"

"Cancun'da sahildeki yürüyüşlerimiz, paten kayışlarımızdan sonra taco yemelerimiz... Arkadaşım keşke burada olsan!"

"Biliyorum Luna, ama sabret 3 yıla geleceğim zaten, biliyorsun Üniversiteyi Buenos Aires'te okumak istiyorum..." dedi Cancun'dan arkadaşım .

"Ah Mila 3 yıl çok uzun bir süre!"

"Biliyorum arkadaşım ama çok çabuk geçecek bu 3 yıl inanıyorum!"

"Luna! Yatmadın mı sen daha?!" Odaya annem girdi hışımla.

"O Monika'nın sesi mi? Selam söyle Luna!" Diye bağırdı bi yandan arkadaşım, telefonu kulağımdan çektiğimi tahmin etmiş olmalı.

"Anne ben biliyorum geç oldu..." haklıydı geçti saat 23.30'tu çoktan yatmış olmam gerekirdi.

"Telefondaki kim?" Sordu ve telefonumu uzatarak Camila olduğunu söyledim.

Yaklaşık 5 dakika süren bu konuşmada annem aramayı sonlandırdı arkadaşıma veda etmeden! Sabah arayabilirdim onu o yüzden çok dert etmedim.

"Niye hâlâ ayaktasın?"

"Anne biliyorsun yarın Kimya sınavım var ve ona çalışmıştım..."

Uyumam için yatağımdaki defter kitapları kaldırdı ve beni yatırdı bir öpücük verdi ve uykuya teslim ettim kendimi...

21.04.2017
Cuma
Sevgili günlüğüm,
Yine sabah okula gitmeden yazıyorum, bu alışkanlığımı bırakmış olmam gerekiyordu ama dün gece bir rüya gördüm ondan bahsetmezsem olmaz! Rüyamda bir kız çocuğu vardı, aynı benim ki gibi bir madalyonu vardı ama onda hem ay hem güneş sembolü vardı, o küçük kız birisiyle tam hatırlamıyorum sadece erkek olduğunu hatırlıyorum onunla arabada oturuyordu, o erkekse sürüyordu, araba sürekli hızlanıp duruyordu o minik kız ise araba hızlandıkça daha şiddetli ağlıyordu en sonunda araba hızla fren yapmaya çalışırken arabanın önünden geçen bir kıza çarptı, araba ise kaldırım kenarına çarpıp ters döndü, tam bir aksiyon filmi gibiydi ama çok gerçekçiyidi yüzleri seçemediğim için de çok korkutucu!

Günlüğümü kapatıp hızla aşağıya indim yine Ambar'ı beklettim, arabaya bindik okula giderken Nina ile yazışıyorduk, bir den bilinmeyen bir numaradan mesaj geldi.

Bilinmeyen numara: Hey nasılsın?

Moony (ben): Kimsin?

— son görülme 08.34 —

Okula vardığımızda geç kalmış olduk yine, Ambar bir yandan bana söyleniyor bense hızla sınıfımı bulmaya çalışıyordum.

Öğretmenden de azarı yedikten sonra yerime geçtim, "Yine neden geç kaldın?" Sordu Nina.

"Gece bir rüya gördüm onu günlüğüme yazarken dalmışım, anlatırım." Dedim ve dersi dinlemeye başladım.

Çok geç kaldığım için 15 dakika anca takip edebildim, nihayet teneffüs olduğunda rüyamı Nina'ya anlattım o da analiz etmek için not aldı yüksek ihtimalle yarın bana anlamını açıklar,

"Ayrıca, okula gelirken bir numara mesaj attı bana. Kayıtlı değil bende." Hemen telefonumu cebimden çıkarıp Nina'ya gösterdim.

"Belki de yanlışlıkla atmıştır?" Dedi ki böyle olmalıydı, başka açıklaması olamaz sonuçta kim olduğunu sorduktan sonra niye görüldü atıp bıraksın ki?

Taken By a StrangerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin