Gece Yarım

2

Pazar günü klasiği, evin en küçüğü uyandırılır ve markete gönderilir. Annemin "Balın kalk markete git, sen gelene kadar kahvaltıyı hazırlarım ben de." demesiyle uyandım. Zırlayarak yataktan kalktım. Sabahın köründe markete yollanmaktan hiç hoşlanmıyordum. Market yakın olduğu için (biraz da üşendiğim için) üstümü değiştirmeden terliklerimi giyip markete doğru yol aldım. "Allahım nolur Demiri görmeyeyim nolur nolur" diye içimden dua ederken birisine çarptım. Tam cırlamaya hazırdım ki, bilin bakalım salak Balın kime çarpmış? Demir Vural. İflah olmaz bir salak olduğum için aşık leyla gibi ona bakarken Demir hafif bir tebessümle "Ördekli pijama pek seni açmamış ufaklık" dedi "Ufaklık dediğin 2 yaş var aramızda gerizekalı. Ayrıca sanane pijamalarımdan ben gayet beğeniyorum" diyerek cevap verdim. Demir bir kahkaha patlattı ve uzaklaştı. Anın şokuyla donup kalmıştım. Ne güzel gülüyordu o öyle. Kendine gel Balın yürü markete Emel reis kızıcak diye kendimi azarladıktan sonra hızlıca marketten alıncakları alıp eve geri döndüm. Tabii ki kahvaltı hazır değildi. "Anne hani kahvaltı nerde hayır yani ben göremiyorum." diye her zamanki gibi anneme sitem ettim. "Sen nasıl 9 ay durdun içerde Balın hazır işte şimdi. Ya sabır." Emel Öztürk, kendileri biricik annem olur. Dış görünüş olarak resmen annemin küçüklüğüyüm. 3 yıl önce annem ve babam boşandı, babamın eksikliğini hissetmiyorum artık. İlk başlarda her küçük çocuk gibi üzülüp ağlamıştım ama şimdi bakıyorum da, iyi ki ayrılmışlar. "Günaydın biricik ailem." diyerek mutfağa daldı abim. "Geldi yine pehlivan yavrusu. Doğruyu söyle Batın yemeğin kokusunu aldın da uyandın dimi." " Sen sus bücür. Hem Batın falan noluyoruz abinim ben senin abin." Eğeğ salak Batın.                                               
Kahvaltı her zamanki gibi Batının bayat esprileri ve annemin Batına kızmasıyla bitmişti. Anneme masayı toplamaya ve mutfağı temizlemeye yardım ettikten sonra Gözdeleri arayıp parkta buluşmak istediğimi söyledim. Kot şortumu giyinip üstüme abimden çaldığım xxxxl tshirt giydim, tabii ki abimin en sevdiği tshirt'ünü giymek zorundaydım. Ona görünmeden çıkacaktım evden. Beyaz spor ayakkabılarımı da ayağıma geçirip hızla evden çıktım.                                                                Müstakil evlerden oluşan bir sitede oturuyorduk. Evimizin büyük sayılacak bir bahçesi vardı. Herkesin kendi alanı dışında sitemizin ortak alanları da vardı. Sitenin parkı ve restoranı en çok takıldığımız yerlerdendi. Bir de yakışıklı çocukları kestiğimiz havuz var tabii. Hızla kendi bahçemizden çıkıp parka doğru yürümeye başladım.