=>Şiirin hikayesi;
Bu şiir çoğunluğun sandığının aksine ölen birinin ardından yazılmadı. Bu şiir kavuşulması mümkün olmayan bir aşkı anlatır. Yahya Kemal, Nazım Hikmet'e ders verdiği sırada Nazım'ın annesi Celile Hanım ile aralarında bir aşk başlar. Nazım Hikmet bu ilişkiyi öğrendiğinde Yahya Kemal'in paltosunun cebine "Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz" yazan bir not bırakır. Yahya Kemal bu not üzerine sevdiği kadından ayrılır. Celile Hanım, Yahya Kemal'den ayrılınca Paris'e gitmiştir. Yahya Kemal ile Sirkeci garında vedalaşmıştır.Yahya Kemal öldükten sonra notlarının arasında içinde iki yaprak olan bir zarf bulunur. Şöyle yazıyordur zarfta;
"Bu zarfın içindeki hatıra, 19 Ağustos 1930’da Sirkeci garında gece saat 10’da veda ettiğim aziz bir kadının göğsündeki çiçektendir. Koparıp verdiği bu iki yaprağı daima muhafaza edeceğim…”
:)
°°°°°°°°°°°
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandanHiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kolRıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemliBiçare gönüller. Ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir buDünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyeceklerBir çok gidenin her biri memnun ki yerinden
Bir çok seneler geçti, dönen yok seferinden••••••••
Yahya Kemal Beyatlı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdiğim şiirler
PoesieŞairlerden şiirler. Eklenmesini istediğiniz şiiri özelden yazabilirsiniz.