2

907 96 15
                                    

"Yibo sen ne yaptığını zannediyorsun? Kendini ve onu nasıl bir şeyin içine attığından haberin var mı?"

Yapımcı ve set ekibinden güzel bir azar yiyen menajer, Wang Yibo'ya çıkışmaktan kendini alamıyordu. Hatta karşısında bu kadar rahat duran bu veledi bir güzel de  tokatlamak istiyordu.

"Biraz var, biraz yok." Wang Yibo, sadece çok mutlu olduğunu hissediyordu. Hiçbir zaman mantığını kullanan bir insan olmamıştı zaten. Bunu kendine hatırlatıp rahatlıyordu.

Gerçi bunu hatırlamasa da, sahnede kendisini ona bırakan adam, Wang Yibo'ya şu dünyada en çok huzur veren şeydi.

"Ne demek bu!?" Menajer gittikçe sinirleniyordu. Biraz daha böyle devam ederse Yibo'ya bir tane çakacak, ardından evine dönüp güzel bir uyku çekecekti.

"Tüm suç benim değil mi? Sonuçta onu öpen benim. Ona bir sıkıntı çıkmadığı sürece sorun yok." Menajeri onu yarı açık bir ağızla dinledikten sonra, Yibo'nun ona otuz iki diş sırıtması adamı daha da çileden çıkartmıştı.

Oturduğu yerden hışımla kalkınca, Wang Yibo da onu taklit edip yerinde doğruldu.

"Sen-!" Menajerin gerçekten de diyecek hiçbir şeyi yoktu. Bu şımarık velede denilecek hiçbir şey bulamıyordu.

"Ben?" dedi Yibo, sorarcasına, sanki hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davranması, menajer için bardağı taşıran son damlaydı o an.

"Gel buraya velet seni!" diye bağırdığı an, Yibo koşarak odasına doğru yol aldı.

"Ben ne yaptım ki!" diye masumca bağırınca, menajerin arkasından çığlık attığını duydu.

Odasının kapısını kilitlerken, gülüyordu.

"Bir hafta bu evden çıkmayacaksın, şımarık velet seni! Gözüme gözükme!" Menajer, gerçek olmayacağını bile bile Wang Yibo'nun kapısının önünde ona emirler yağdırmaya devam ediyordu ama Wang Yibo çoktan ona kulaklarını tıkamıştı.

Telefonu eline alıp girdiği ilk haber sitesinde Xiao Zhan ile kendi fotoğraflarını görmek, onu daha da gülümsetti.

Tam fotoğrafı indirip ekran kağıdı yaparken, menajerin çıldırmış sesi son kez duyuldu.

"Tamam mı?!"

Siniri hala geçmemişti ve Wang Yibo onu daha da sinirlendirmemek adına kafasını telefondan kaldırıp uysalca bağırdı.

"Tamam efendim!"

Menajer ise başka hiçbir şey demeden evden çıktı.

Wang Yibo'nun baktığı fotoğraf o kadar güzeldi ki, bir ara fotoğrafı çıkarttırıp odasına asmayı aklına koydu.

stay by my side | yizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin