"Ben ne yapabilirim ki? Birden yapıştı aptal herif!"
Xiao Zhan, menajerine dert yanıyordu. Genç kadın ise sadece baş sallamayla yetinebiliyordu çünkü üzerine söyleyecek hiçbir şeyi yoktu. Wang Yibo'nun onu nasıl öptüğünü ve Xiao Zhan'ın da nasıl şaşırdığını yayımlanan videolarda defalarca izlemişti.
Her ne kadar imkansız gibi görünse de, sanatçısının linçlenmemesini dilemekten başka bir şey gelmiyordu elinden.
"Ben uyumaya gidiyorum." diye ayaklanan adamın arkasından baktıktan sonra yavaşça kafa salladı ve onun odasından içeri girmesini izledi.
Ardından onun yanında yapmak istemediği şeyi yapmak için telefonunu eline aldı ve uygulamaya girip trendleri inceledi. Birinci trend 'Yizhan' diye bir şeydi. Onu es geçip ikinci trend olan Wang Yibo'yu gördü. Ardından ise üçüncü trend olan 'Xiao Zhan'ı. Korkarak çokça aşina olduğu ismin üzerine tıklarken içinden 'lütfen çok olmasın, lütfen' diye geçirmeden edemedi.
Karşısına ilk önce Zhan'ı öpen çaylak çocuk çıkınca önce onda gezdirdi gözlerini. Ardından ise yanındaki Xiao Zhan'ı fark etti. Gözleri büyürken gördüğü şeyin şaşkınlığıyla ne yapacağını düşünüyordu.
Gördüğü fotoğrafa tıklayınca sahte olduğunu görüp biraz rahatlasa da, ortalıkta neden böyle bir shop döndüğünü anlayamadı. Ekranı kaydırınca daha nicelerine rastladığında ise, mutlu mu olsa, üzgün mü karar veremedi.
Çoğu kişinin gerçekten güzel yorumlar yazması da bu menajeri fazlaca mutlu etmişti.
Birkaç kötü yoruma rastladıysa da, onca güzel yorumun ardından bu yorumlar hiçbir anlam dahi taşımıyordu.
"Ben ülkeden taşınıyorum." Odasından çıktığını bile fark etmediği Xiao Zhan söylendiğinde, menajer güler yüzüyle ona bakıyordu. Xiao Zhan bu duruma şaşırsa da, özel bir şey olduğunu düşünüp sormamayı tercih etti.
Menajer yerinden fırlayıp telefonu onun eline sıkıştırdığında, baygın gözlerle önündekileri inceledi ve tüm uykusu bir anda kaçtı.
Gördükleriyle mutlu olduğu gerçeğini reddedemezdi ama bunları görmek istediğinden de emin değildi.
Wang Yibo ve o.
O aptal çocuk, sadece oyun derdindeydi ona göre. O ise oyun oynayacak yaşı çokça geçmişti.
Derin bir nefes alırken, biraz rahatlamıştı.
"Üç beş kötü yorum dışında hiçbir şey görmedim! Hiçbir şey!" Menajer, Xiao Zhan yerine de mutluydu belli ki.
O ise sadece kafa sallayıp arkasında kafası karışmış bir menajer bırakarak, menajerden daha karışmış bir kafayla odasına tekrar girdi.
Tam kendini yatağa bırakacağı sırada, kayıtlı olan bir numaradan mesaj geldi.
Wang Yibo: Nasılsın?
Xiao Zhan, mesajı görünce önce sinirlendi, sonra heyecanlandı, daha sonra daha çok sinirlendi.
Wang Yibo: Herkes bizi çok sevmiş.
Xiao Zhan: Biz diye bir şey yok.
Wang Yibo: Bana neden inanmıyorsun?
Buna verecek bir cevabı vardı ama verip vermeme konusunda emin değildi. Wang Yibo'nun kendisine geldiği günden beri ondan hoşlanıyor ve etkileniyordu. Bunu her zaman reddedecek olsa da, gerçek buydu.
Beni neden inandırmıyorsun?
Bunu yazmayı o kadar çok istiyordu ki.
Ama yazmadı.
Yazamadı.
Wang Yibo: Bir saniye.
Wang Yibo'nun mesajıyla kaşlarını çattı Xiao Zhan. Ona cevap bile vermemişti.
Wang Yibo: Seni neden inandırmıyorum ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stay by my side | yizhan
Short StoryTanımadığını sandığı bir adamla aynı sahneyi paylaşmak zorunda olan Xiao Zhan sinirliydi. Kapak: 冬时DAYTOY