1957
Karanlık bir caddede bir fayton camları dökülmüş eski bir evin önünde durdu. Faytondan inen iki figür belirdi. Hızlıca evin kapısından içeri girdiler. Koridorun sonunda kapısı kapalı bir odaya doğru ilerlediler. Kapıyı açmak için uzandı bir tanesi. Kapı gıcırdayarak açıldı. Küçük bir odaya gelmişlerdi. Odanın ortasında bir masa, üstünde titrek ateşiyle tüm odayı aydınlatan bir mum. Figürler masanın etrafındaki boş iki sandalyeye oturdular. Karşılarındakinin kim olduğunu göremiyorlardı. İkiside odayı incelerken birden bir ses ikisinide ürküttü. Masanın ortasına düşen mürekkep ve dolma kalemi fark etmeleri çok uzun sürmemişti. Bir de bir kağıt vardı. Başlığında karanlık yazıyordu. İki figür birbirlerine baktılar ardından biri kalemi alıp anlaşmayı imzaladı. Bu anlaşma karanlık günlerin habercisiydi artık hiçbişey eskisi gibi olmayacaktı.2005
Karanlık sokağın ortasında bir bebek arabası. İçinde küçük bir kız çocuğu. Bu karanlık sokakta yapayalnız ama uyuyor. Karanlıktan korkmuyor gibi. Sanki karanlık onun etrafını çevrelemiş ve ona sımsıkı sarılmış gibi. Sokağa bir araba girmesiyle tüm sokak aydınlanıyor. Araba bebeğin yanında duruyor ve arabadan biri iniyor. Bebeğin yanına gidip onu sevdikten sonra etrafına bakınıyor. Bebek sanki hiç korkmaksızın adama bakıyor ama ağlamıyor. Adam bebeği kucaklayıp arabaya biniyor ve karanlık sokağı geride bırakıp gidiyor.
Lüks bir evin önüne geldiklerinde duruyor araba. Adam bebeği kucaklayıp içeri giriyor. Işıkları açıp bebeğe doğru gülümsüyor.
-Burası senin yeni evin. Bir süre duraksıyor. Bebeğin bileziğine bakıyor ve devam ediyor.
-Burası senin yeni evin Destiny. Bebek sanki ışıktan korkmuşçasına gözlerini kapatmaya uğraşıyor. Adam hızlıca arka odalardan birine gidip bebeği yatağa yatırıyor ve yatmaya gidiyor.Saat 03.00 tüm ev bebeğin gülme sesiyle yankılanıyor. Adam hızlıca yatağından kalkıp bebeğin olduğu odaya koşuyor. Kapının eşiğine geldiğinde bebeğin kendi kendine mırıldandığını duyuyor. Kapının kenarından içeriye bir bakış atmasıyla içeri girmesi bir oluyor.
-Destiny iyi misin? Diye bağırıyor adam. Küçük Destiny ellerini havaya doğru tutmuş sanki birşeyle oyun oynayıp konuşuyor. Adam Destiny'yi kucağına alıp sallıyor.
-Artık korkmana gerek yok küçük çocuk ben burdayım.
Destiny hiç aldırmamışçasına ellerini uzatmaya devam ediyor. Sanki birşeyi tutmaya çalışıyor gibi. Gecenin ilerleyen saatlerinde ikiside uykuya çekilmişken Destiny aniden uyanıyor. Yüzünde bir tebessüm beliriyor ve ilk söcüğünü söylüyor.-Kara..kara.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık
ParanormalKaranlık odanın köşesinde oturuyordu. Yüzünde küçük bir tebessüm vardı. Karanlık etrafını sarmıştı. Bundan rahatsız değildi. Diğer insanların aksine o karanlığı en iyi dostu olarak görüyordu. Daha 9 yaşındaydı. Karanlıkla tanışalı 9 yıl olmuştu. Bu...