"Size diyorum ki ben yapacağım planı! Bana bırakın." Si Hyuk ısrarla doğum günü planı yapacağını söylüyordu ama Seok Jin de oldukça kararlıydı. Aramızda olan uzun sessizlik plan yapma yarışını tam bitirdi derken Seok Jin, Si Hyuk'a cevap vermeye devam etti.
"Hayır tabii ki. Ben yapacağım."
"Seok Jin!"
"Efendim?!"
Gözlerim ikisinin arasında gelip giderken ellerimi birbirine vurup bu kötü havayı dağıtmak istercesine neşeli konuşmaya başladım. "O zaman hep beraber bir plan yapalım."
"Sen de mi?!" İkisi aynı anda bu cümleyi söylediğinde tüm neşem bir anda uçup gitmişti. Ne yani, ben plan yapamaz mıyım?
Sessizlik yine kendini gösterdiğinde bu sefer onu bozan ben olmayacaktım çünkü ikisi de kalbimi kırmıştı. Özellikle Seok Jin...Birkaç dakika öncesine kadar benden yardım isteyen Seok Jin!!
"Ah.. Aslında Moira bize yardım edebilir. Hoseok ve Jungkook'u bir araya getirmek biraz zor biliyorsunuz ki."
Seok Jin bu cimleyi kurduğunda sesinin titrediğini hissetmiştim. Jungkook gerçekten de ona kırgındı hatta belki de sinirliydi. Birbirlerini bu kadar seven iki insanı şimdi bir araya getirmek için çabalamak beni bir hayli üzmüştü. Derin bir nefes alıp kalbimdeki ağırlığı unutmaya çalıştım ve Seok Jin beni olaya tekrar dahil ettiği için mutlu olmuştum.
"Evet.. Yardım edebilirim." dedim. Neşeliydim ama eskisi gibi değildi tabii ki ses tonum. Trip attığımı düşünebilirlerdi. Düşünsünler. Çünkü doğruydu.
Si Hyuk masadan hızlıca kalkıp ayakta tripli bir şekilde duran beni baştan aşağı inceledi. "Siz sanki başka şeyler de konuşuyordunuz.." Bakışlarını Seok Jin'e çevirip şimdi de onu incelemeye başlamıştı. "Ne konuşuyordunuz?"
"Biz mi?" Seok Jin'in sorduğu soruyla Si Hyuk sinirlenmiş gibiydi.
"Başka kim olacak? Siz tabii ki."
"Hiçbir şey konuşmıyorduk. Doğum günü hakkındaydı sadece."
"Sanki sessiz sessiz başka bir şeyler konuşuyordunuz." dedi söylediğim şeye inanmayarak. Seok Jin ayağa kalkıp üstünü başını düzeltti. Konuyu değiştirmek için bir şeyler yapacağını biliyordum. O yüzden ben de onunla birlikte rahatça Si Hyuk'un odasından çıkmaya hazırlandım.
"Zaten konuştuğumuz her şeyi duymuşsunuz Si Hyuk. O yüzden bu "başka şeyler" konusunu kapatıp planlarımıza odaklanalım. Olur mu? Anlaştık mı?" Si Hyuk ile bana baktı kaşlarını kaldırarak. İlk cevap veren ben olmuştum. Oldukça utanmıştım da..
"Anlaştık Kim Seok Jin!"
(Dilara'nın ağzından)
"Dilara istemiyorum."
"Ama bu sefer sadece su değil. Vitamin!"
Aynaya bakıp saçlarını düzeltirken hızlıca arkasını dönüp ona uzattığım bardağa baktı. "Sen yanında vitamin mi taşıyorsun?"
"Bence bir menajerin çantasında olması gereken en önemli şeydir bu. Vitamin tabletleri! Hadi için lütfen."
Dakikalardır elimde tuttuğum bardağı sonunda almıştı. Portakallı vitaminden bir yudum alıp masaya bıraktı ve kendine bakmaya devam etti. Bazen Jung Hoseok olmak nasıl bir duygu merak ediyordum.
Aynadan göz göze geldiğimizde saçlarıyla oynamayı bırakmıştı. "Nasıl görünüyorum?"
"Çok iyi görünüyorsunuz." Ona büyülenmiş gibi bakmaya devam ettiğimde gözlerini başka yere çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Sayende // BTS ✅tamamlandı✅
Fanfic✔️tamamlandı -Bu bir yeni üye hikayesi değil. -Ship hikayesi değil. -Aşk hikayesi de değil. Bu sadece sonsuza dek birbirlerinin yanında olup kocaman gülümsemeyi isteyen insanların hikayesi. Moira'dan BTS'e... Sevgilerimle..❤️ Başlangıç: 31.07.2020 ...