Yasemin• bxb

ı

İlk bölüme başlamadan evvel bu kurguyu ledacaulfield e ithaf ediyorum. Noyanın isim annesiii kendisi💛😊💛

~~~~~~

NOYAN

Aptal bir Mavere ceza vermeye gidiyorduk ve Bora bizi satmıştı. Eh, bunu beklediğim bir şeydi. Arın fazlasıyla bebeksiydi bu tarz konularda bu yüzden yaşadığı onca travmatik olayın üstüne Borayı salması mucize gibi bir şey olurdu. Yine de... Sinir bozucuydu.

"Pff." diye bir ses çıkardı Selin. " Ahmet Ustayı dinlemek istemiyorum bu sefer. Ne olur sanki güçlerini ayırdıktan sonra doğaya bıraksak? Neden sadece geçici bir süre cezalandırıyoruz. Sonsuza kadar güçsüz bırakalım işte. Sonuçta o bir maver ve asla akıllanmayacak."

"Yaani... Bu biraz acımasız olurdu Selin. Yeminimizi bozmakla eşdeğer gibi duruyor. Bu kadar zalimce bir şeyi yaparsak maverlerden bir farkımız kalmaz."

"Amber haklı. Yine de o soysuza iyi bir ceza vereceğim. Buna emin olabilirsiniz."

Evet, işin bir de bu tarafı vardı. Amber veya Selin ileride Ahmet Amcanın yerinde olacağından eğitimleri önümüzdeki günlerde sıkılaşacaktı. Bu yüzden ceza verme işini ben üstleniyordum ve... Evimde bir kuçu kuçu beslemek zorunda olacaktım.

Eh, meşgul olmasalardı bile bunu onlara bırakmak istemezdim. Bu tarz piçlerle uğraşıp egolarını onlara yedirmek zevkliydi..

"Senin tek başına bunu üstlenmen ayrı bir saçmalık!" diye hayıflandı Selin. "Hayır yani, ya kaçarsa? Bir de işi mafya kitaplarına çevirip sokak sokak adam mı kovalayacağız."

"Kaçmayacak." Dedim kendimden emin bir şekilde. "Eğer Boranın bahsettiği kadar güç aşığı birisiyse güçlerini geri almak isteyecektir."

"Ay, tamam. Çene çalmaktan geç kalacağız. Gidelim şunun yanına artık." Dedi amber ve selini çekiştirdi.

^^^^^^^^^
Elindeki içkisi ve kucağına oturttuğu kızla gayet mutlu görünen Demir'e baktım bar girişinden. Birazdan bu keyfinden eser kalmayacaktı ve bu beni gülümsetiyordu.

Tam da Bora'nın tarif ettiği gibi görünen adama doğru ilerledim. Uzun siyah saçlarını dağınık bir şekilde ensesinde toplamıştı. Mavi gözleri ise 'ben buradayım' dercesine bakıyordu. Odağı kucağındaki kız hariç her şeyde olmasına rağmen dövmeli elleri bir kemer gibi kızın belini sarmıştı.

Yüzümdeki sırıtışı bozmayarak kendimi yanındaki koltuğa bıraktığımda beyefendi sanki bunu bekliyormuş gibi bir ifadeyle önce arkamda dikilen kızlara sonra bana döndü.

"Mmmh, hadi amaaaa! Borayla olan kapışmamızdan beri ne zaman rövanşa geleceksiniz diyordum ve siz gelip keyfimin içine etmeyi mi seçtiniz? Onca boş günüm varken mi? "

"Arkadaşlarımızı kullanma planlarından sonra keyif çatabileceğini mi sanmıştın cidden? " Dedi Selin dişlerinin arasından.

Pişkin pişkin sıratarak "Evet." Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Kalk Demir, gidiyoruz. "

Güldü. Tok bir sesi vardı ve gülüşü bu gürültüde bile net bir şekilde duyulabiliyordu. "Oo, kaçırılıyorum demek. İstersen bir de kelepçele beni daddy. " Dudaklarını büzdü. "Bileklerim senin için hazır. "

Bu tavrı iyice sinirimi bozarken sadece alayla güldüm ve birleştirerek tuttuğu bileklerine parmaklarımı sardım. "Gerekirse nefessiz kalana kadar seni boğazlarım ama bundan zevk almazsın. Emin ol. "

Daha şimdiden bu döl israfı sinirlerimi bu kadar bozalabiliyorken o akıllanana kadar ona katlanabileceğimi hiç sanmıyordum.

Tehtidimi ciddiye almamış olacaktı ki bardaki diğer masaların bize dönmesini sağlayacak yükseklikte bir kahkaha bıraktı.
"Mmh, güzel hayeller. Fakat olsa olsa altımda daha da hızlanmam için yalvarıyor olursun. "

Sabrımın sonuna gelmiş olacaktım ki hiçbir tepki vermeyerek sadece başımla kızlara işaret verdim. Bu büyüyü koskoca şehirde bilen dört kişiydik ama kimse onlar kadar iyi uygulayamıyordu. Ben bile.

Her şey anlık olarak gerçekleşip Demir çektiği acı yüzünden çığlığımsı bir ses çıkarttığında sırıttım. Yaptığımız şeyin zalimce olduğunun farkındaydım. Şu an ruhu bedeninden ayrılıyor gibi hissediyor olmalıydı ama herkes yaptığı kötü şeylerin cezasını çekmeliydi. Dünyanın hakimi falan olmak gibi düşleri olan birisi için az bir ceza bile sayılabilirdi. Eh, pes de etmeyecekti biz el atmasaydık.

Amber koluma dokunarak Demirin güçlerini vücuduma işlediğinde hissettiğim diken diken şeylerle inledim. Yeni şeylerin vücudumda kıvrandığını hissedebiliyordum. Avuç içlerim yanıyordu, kollarıma minik dikenler batıyordu. Isırgan otu dolu bir tarlaya çırılçıplak düşmüş gibi bir his idi bu.

"Ne yaptınız siz?" Dedi dişleri arasından. Yüzündeki ifadeden duyduğu öfkenin onu kavurduğunu görebiliyordum. Bir cevap vermek yerine sadece sırıttım.

Öfkesinin onu yönetmesine izin vererek bunca kalabalığa rağmen bir şeyler yapmaya, rüzgarını kullanmaya çalıştı. Yapamadığını anladığındaki ifadesi ise... Tam anlamıyla cezamızın işe yarar olduğunun kanıtıydı.

Her denediğinde geliştirmek için onca zaman harcadığı güçlerinin hiçbirine ulaşamıyor, ulaşamadıkça daha da sinirleniyordu. Ben ise buna karşılık yüzüne bakıp sadece pis pis sırıtıyordum.

Daha fazla öfkesine mukayet olamayıp elini gözüme oturttuğunda arkaya doğru savruldum. Ufak bir kıkırtı da eş zamanda dudaklarımdan fırladı. "Tüm yapabildiğin bu mu? Sözde Maverler Kralı. "

Krallıkla alakalı bir iddiası var mıydı bilmiyordum ama tavırlarından kendini öyle görüyor olduğu belliydi. Yumruğu attığı bileğini tutup sırtına sabitlediğimde bir tekmeyle beni savuşturdu. Biz, birbirimize olan hıncımızı kanattığımız burnumuzdan ya da patlatığımız dudaklarımızdan almaya çalışırken kızlar daha fazla bu kaosa dayanamış olacaktı ki bizi ayırdı.

"Noyan! " Dedi Amber. "Toparla kendini. Hiç senin gibi bir Akar'a yakışan bir hareket miydi bu? Gidelim hadi. İşimizi hallettik. Her an kavga çıktı diye sorun çıkabilir."

Başımla onu onaylayıp sinirli bakışlarımı Demir'e yönelttim ve çıkışa adımladım.

"Bu kadar kolay pes edeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun! Bana ait olanı geri alana kadar peşini bırakmayacağım Akar bozuntusu! "

😳✨😳✨😳✨😳✨

HAİ

İki haftadır okulda bu bölümü yazmak için didiniyorum. Abartısız lvpsvoofp

Bu çifte tapıyorum ve çok güzel olacaklarını hissediyorum. Daha sık yazmaya çalışacağım bu arada. Vanilya kadar bölümleri kasmazsam daha iyi olacak diye düşünüyorum.

Ki bu çifte de o gider zaten:)

Ayçıl kaçarrrrr ✨✨