2060 YILI
WARRİORS Gezegeni
Gözlerim yanıyordu hemde çok. Zorla gözlerimi açtığımda bir haraberin içinde olduğumu gördüm. Bir saniye en son ne olmuştu.
5 SAAT ÖNCE
Büyük bir patlama sesiyle Gezegenimiz sallanmaya başlamıştı benim gibi okuldaki herkes çığlık atmaya başlamıştı. Tanımadığımız siyah zırhlara bürünmüş insanlar bir anda elleriyle sıralarımızı kaldırıyor,ateşe veriyor,parçalıyordu.Bunlarda nelerdi böyle. Özel güçleri vardı. Hiç görmemiştim. Ben bunları düşünürken bu adamlar bizi havalara kaldırıp dışarıya fırlatıyorlardı.
Bizim askerlerimiz bu özel güçlere karşı hiç birşey yapamıyorlar dı ve bu çok üzücüydü. Üzerimize doğru geliyor ve bizi öldürüyorlar dı. Bu korkunç görüntüler aklımdan hiç gitmeyecekdi ve intikamını da alacaktım.
Bir anlık cesaretle yerimden kalktım ve askerlere doğru yürümeye başladım. Üzerime ellerinde oluşturdukları ateş toplarını atıyorlardı. Bazılarını eğilerek,zıplayarak ve sağa sola gidip atlatmıştım.
Bir anda ıskaladıklarını görünce sinirlendiler ve birisi beni havaya kaldırdı diğerine bir göz işareti yapınca o da benim gözlerime bakarak birşeyler yaptı. Anladım beni parçalamaya çalışıyordu. Kemiklerim birbirinden ayrılma seslerini duyunca şok olmuştum. Yavaş yavaş derim parçalanıyor du.
Ve paramparça olmuştum.
ŞİMDİ
Bir anda aklıma Gezegenimiz yıkılışı ve parçalanmam aklıma geldi fakat ben şuanda bir bütündüm bu nasıl oluyor. O anda iki adam bana doğru yaklaştı ve aralarında konuşmaya başladılar tabi arada bende dahil oluyordum.Adam1:Eh şanslısın bir tek sen ölmedin nasıl oluyorsa.
Adam2:Aynen bizim gezegene gidince öğreniriz.
Ben:Sizin Gezegende neresi ve ailem nerde?
Adam1:Bizim Gezegenimizi duymadınız mı halbuki çok ünlüdür.
Ben:Hayır duymadım.
Adam2:Gezegenimizin adı IMMORTLS.
Adam1:Yazık,neyse bizimle bizim Gezegenimize geliyorsun.
Biraz düşündüm başka şansım yoktu gitmeliyim.
Ama bu onlardan intikam almayacağım anlamına gelmez onları özel güçleriyle yok edecektim.Kalktım ve arkalarından yürümeye başladım. Pek fazla etrafıma bakmıyordum çünkü heryer cesetleri doluydu,korkunç,bunları gördükçe dahada nefretle doluyorum.
Beni bir uzay aracına bindirdiler."Hazırmısın"dedi adam 1. Hazır olsam nolur du herşeyimi benden aldınız.
Doğup büyüdüğüm Gezegenim bir çöplük olmuştu birde bana iyi rollerimi yapıyorsunuz.Kendimi zorlayarak evet dedim ve öyle bir hızla çıktıkki başım sertçe gerideki koltuk başlığına çarpmıştı.
Yolculuk 1 dakika sürmüştü.Gezegenlerine giriş yapmıştık burası çok ama çok mükemmeldi. Rengarenk ağaçlar,binalar,hayvanlar,uçan arabalar,robotlar ve daha birsürü şey vardı.
Burası harikaydı.
Ben etrafı seyrederken yuvarlak upuzun bir binanın üstünde durduk. İndiğimde binanın çatısındydık. Daha doğrusu damındaydık. Çok geniş bir alanda burası ve aşağıda insanlar kum gibi gözüküyorlardı."Merhaba Rose Petit. Gezegenimize hoşgeldin."dedi karşımdaki bonus saçları olan,kahverengi gözü ve koyu ten rengi olan tatlı kadın. Bende gülümseyerek.
"Hoşbulmadım."dedim sonradan kaşlarımı çatarak.
Bir adım gerisinde duran adamlar bana yaklaşıp kollarımı tuttular ve kadının peşinden götürdüler. Bırakın beni diye çırpındım ama birşey olmayınca inat etmedim ve kendimi bıraktım zaten adamlar benden çok kat uzun oldukları için ayaklarım havadaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRADIŞI DÜNYA...
General FictionBizim dünyamızdan ayrı bir Dünya,bizim insanlarımızından ayrı insanlar. Normallik de var anormallik de. Renksiz,karanlık insanlar değil. Rengarenk ve çeşit çeşit insanlar var. Her Dünya da olduğu gibi iyilerden ve kötülerden oluşuyor. Ama çok farklı...