Marinette
Valizimi hazırlıyordum ama içine ne koysam diye de düşünüyordum. Alya dan yardım istemem gerekiyor galiba.
" Alyaaaaa yardımın gerekiyooor." Dedim koşarak odama geldi.
" Her yardımına koşarım buyur canım" dedi bende
" Bende senin her yardımına koşarım canım. Ama şimdi valiz hazırlamam gerekiyor" dedim anlamamış bakışlarla baktı bana
" Yani adrien'nin fotoğraf çekimi için Londra'ya gidiyoruz." Dedim o da heyecanla ellerini çırpttı.
" O zaman sana benim kıyafetlerden vericez" dedi
" Ne alaka ya benim bissürü kıyafetlerim var dolapta işte" dedim bana döndü
" Ama tatlım senin hiç tarz bir kıyafetin yok ki." Dedi. Ne demeye çalışıyordu bu gözlerimi bebek gözleri gibi yaptım
" Ne demeye çalışıyorsun sen?" Diye sordum o da gözlerini kaçırarak
" Eee yani onların gidecekleri yerlere göre hiç kıyafetin yok. " Dedi hiçte bile çok güzel elbiselerim var benim.
" İyi peki o zaman senin o ' muhteşem' kıyafetlerini alayım yanıma" deyip alya'nın odasına gittik." Oha kızım bunları ne ara aldın?" Dedim elime gözüme çarpan ilk kıyafeti alarak.
" Geçen gün " dedi ardından ekledi
" Sen bu aralar benimle pek ilgilenmediğini için bilmiyorsun" dedi gidip ona sarıldım o da bana sarıldı
" İyi ki varsın canım arkadaşım"
" Sende iyi ki varsın " dedim ve Alya bana bütün elbiselerini verdi.
"Sence biraz abartmadın mı? Pijamalarım nereye sığıcak?" Dedim o da
" Sen bir durur musun Marinette bana bırak" dedi rahat bir şekilde bende kendimi yatağa attım ve Alya'yı izlemeye başladım.
Adrien
Londra için hazırlanıyordum. Marinette'e haber verip vermeyeceğimden kararsız kaldım bu yüzden de babamın odasına girip odayı tıktıkladım.
" Gir" komutu verilince girdim.
" Baba sana bir şey sormam gerekiyor" dedim o da sessizce bana baktı
" Londra'ya Marinette de gelebilir mi?" Dedim başını evet anlamında salladı
" Gelicek tabiki de asistanım değil mi?" Dedi bu sefer ben evet anlamında başımı salladım.Odama çıkarken karşıma Felix çıktı mutlu gözüküyordu
" Nasılsın kuzen?"
" İyi sen?" Dedim bende
" İyi. Londra ya geliyorsun değil mi?"
" Tabiki geliyorum nasıl soru bu? Okula biraz ara vericem ama olsun" dedim o sırada da tam giderken konuştu
" Ha Marinette geliyor mu?" Diye sordu
" Evet" dedim o da
" Biliyordum" ne ?
" Noldu neyi biliyordun?" Dedim ek Kaşımı kaldırarak
" Geleceğini "
" Nerden biliyordun?" Dedim o da
" Niye gelmesin? Asistanın değil mi? Hem ben ona söyledim merak etme" dedi ne? Nasıl söyler ya nerden biliyor Marinette' in geleceğini ona mı kaldı söylemek.Odama çıkıp içimde sinir krizleri geçiriyordum ki mesaj gelene kadar.
Marinette
*Londra'ya gidiyormuşsun.*
* Evet ve sende geliyorsun*
* Evet, ama sanki istemiyorsun?* Çok istiyorum
* Hayır yanlış anladın istiyorum tabiki de * off Adrien off sinirlerine hakim ol
* Peki, ben şey sorucaktım... Ne zaman ve saat kaçta?*
* Yarın ve saat 18.15 te uçak kalkıyor seni alırız merak etme*
* Tamam o zaman yarın görüşürüz* yazıp çevrimdışı oldu. Şimdi tek yapmam gereken valiz hazırlamak.
Yarın 18.00
Marinette
" Her şeyi koyduğuna emindim dimi Alya ?" Telaş yapmıştım niye bu kadar telaşlandımki?
" Evet Marinette sadece seni alıp gitmeleri kaldı"
" Beni istemiyor musun artık sen?" Dedim üzgün üzgün o da
" Hayır , fazla telaşlandın bu kadar telaşa gerek yok " dedi o sırada aklıma bir şey geldi
" Diş fırçası onu koymayı unuttum" deyip lavaboya koştum ve diş fırçamı ve macunumu aldıktan sonra poşete koyup valizimin içine attım. Sonrada korna sesi duydum
" Marinette gidiyorsun hadi"
" Geldim geldim bı saniye" dedim ve valizimi çekip kapıya doğru yürümeye başladım. Karşımda ikiz gibi duran çocuklar vardı alya'yla sarılıp arabaya bindik ve havaalanına gitmeye başladık. Ne Felix'in ne de Adrien'nin ağzından çıt çıkmıyordu aralarında bir şey mi oldu acaba?
💘💘💘💘💘💘💘💘💘💘💘💘💘💘💘
Bu bölümde bitti şükür kısa olduğu için üzgünüm 😞😊❤️