Paris

6.4K 102 10
                                    

Ben ve Eyfel kulesi...  Ben Azerin, böyle isim mi olur diyenleri babama yönlendiriyorum hemen, babam koymuş ismimi, İranlı olduğu için Farsça birşey olsun istemiş, anlamı İran prensesi demek... Annem türk, Türkiye de İstanbul'da yaşıyoruz, ben iş için gelmiştim Paris'e Babamın holdingi için yakında emekliye ayrılıp tüm holdingi sana bırakacağım diyor, korkuyorum koca holdingden, Babam kalkarsın altından diyor ama yapamayada bilirim... Neyse Ailemi çok seviyorum onlarda beni, ve benden küçük diğer 3 kız kardeşimide hepsi benden küçük en büyüğü 4. sınıf...  Ailem çok yadım severlerdir, banada hep paylaşmayı 'verki senin olsun' u öğrettiler...


Paris'in boş sokakalarında geziyordum... Yaşlı bir adam gördüm, babam geldi aklıma, bu adama yardım et kızım diyordu... 

(Fransızca)

-Amcacığım, iyi misiniz? Üşüyor olmalısınız, hemen bir restorant a gidelim!

-Hayır, sana yük olmak istemem...

-Bana niye yük olasınız, boş boş dolanıyordum...

O'nu hemen restoranta götürüp sıcak çorbo içirttim... adamcağız, çok acıkmış... Hızlı hızlı yiyip bitirdikten sonra teşekkür etti;

-Teşekkürler, doğrusu senin gibi Hristiyanlar Paris'i ayakta tutuyor...

Ne?! Ne olduğuma şaşırdım, ne hristiyanı ben... Ben! ben  müslümanım...

-Hayır ben müslümanım...

-Nasıl?.. A sen galiba müslüman olup yşamayanlardansın, özür dilerim... Başın açık olduğu için seni hristiyan sandım, kusura bakma...

Dedi ve hızlıca -kaçarcasına-  yanımdan ayrıldı, bende çok şaşırmıştım, ailemde de zaten babaannem hariç herkesin başı  açıktı... Müslümandım ama yaşamıyordum... Tek hatırladığım babaannemin ben 6 yaşındayken bana ezberlettiği, Ayetel kürsi duruyordu aklımda... Neyse deyip deçemedim olanlara, sadece karışıktı aklım, dalgındı, o gece ihaleyi aldığımız içinde bir parti düzenlenmişti... Bende gittim tabii... Sonra parti bitti, Kız kıza olduğumuz için, sorun yoktu ama.. O gece içmiştimde...  Bardan eve gidecektim, arabamı kullanamazdım çünkü başım bir azda olsa dönüyordu... Mecbur metroya bnecektim... Yan kesici gibi bir adam yaklaşıyordu yanıma elinde bıçağı vardı korkuyordum, titriyordum, gözleimi kırpıştırdım ve aklıma Ayetel kürsi geldi... Tabii Bu zamanlar için öğretmişti babaannem o sureyi... Hemen okudum... Adam tam üzerime geldi, sonra neden bilmem, geri adım atmaya başladı, korktu sanki, yere düştü, bıçak ayrı yere fırladı... Ne olduğuna ben bile şaşırdım... Sürüne sürüne kaçmıştı adam... Olanlara ağzım açık bakıyordum.. metroya bindim, kapı açılır açılmaz karşımda kapalı genç bir kız duruyordu ve bana gülümsemişti...  Onu gördüğüm an  başımdan kaynar sular döküldü, zaten başım dönüyordu metro hareket edecekti kapı kapanacaktı, ayağımı metroya attım kapı tam kapanacaktı ki, o kız kolumdan tutup içeri çekti beni...

-Sarhoş musun sen!

dedi yumuşak ama hiddetli bir ses ile... Bende onaylarcasına başımı oynattım... Sonra uyuya kaldım omuzlarında... uyandırdığında metrodan inmiştik.

-Seni bizim eve götüreceğim, korkma yanlız yaşıyorum...

gözlerimi yavaşça açıp kapatıyordum... Hemende nasıl varmıştık eve.. Türk kahveside önümdeydi...

-Acımı acı Türk kahvesi iç bakalım iyi delir... Ben Türk'üm biliyür musun? Sen nerelisin? Fransız falan mı?

Yine buralı sandılar beni, bu sefer hayır diyecek gücüm yoktu... tekrar uyudum, uyandım... Sabah gayet iyiydim... 

-Ne oldu bana? Ah başım!

-İçmişsin baya dün gece... Seni ben buldum, hatırlıyor musun dün geceyi?...

-Evet hatırlıyorum... Sen kimsin?

-Adım, Elvan... 

-Türksün.. Benim annem türk bende Türkiye de yaşıyorum...  

-Ciddi misin? Senin adın ne peki?

-Azerin...

-Farsça... 

-Evet babam İranlı. sen farsçada mı biliyorsun?

-Evet ben aslen oralıyım... Buraya iş için geldim... 

Bayağı da tatlı bir kızdı...

-Dün gece başına kötü birşey gelmediya.. İyisin değil mi?

-dün sadece yanıma deli kılıklı bir adam geldi elinde bıçak vardı, çok korktum, hemen Ayetel kürsiyi okudum... Adam inanamazsın sürüne sürüne kaçtı sonra...

-Rabbi'mi görüyor musun? Ne güzel, Yardım eder herkese... La ilahe illallah...

-Şeyy... Bende örtünmek istiyorum, burada herkes beni Hristiyan sandı...

-Yaaa.. Ciddi misin bu çok kötü, iyi karar vermişsin, tebrik ederim seni, hemen benim kıyafetlerimden ayarlarız sana... 

-Çok teşekkür ederim Elvan... Şey birde ben ne varsa hepsini öğrenmek istiyorum...  Namaz niyaz ne varsa.. 

-Hmm Tabii. örtünmek yetmez, namazda gerekli... Ne Güzel, Rabb'im seni çağırmış, gel demiş, gerçi  her ezan da gel diyor ama...

-Duyabilene değil mi?

-Aynen öyle kardeşim...

Çok samimi bir kızdı Elvan, sanki kendi kız kardeşiyle ilgilenir gibi ilgileniyordu, herşeyi öğretmişti bana 1 hafta içinde;

-Bak kardeşim, Namaz nedir bilir misin? Seni, bu dünyayı, uçsuz bucaksız evreni yaratan Rabb'ine teşekkürdür.Düşün, Mandalinaya bir bak.. Rabb'in kışın, sen hasta olma diye, c vitaminli, 'dilim dilim' turuncu bir meyve yaratmış, teşekkür etmiyecek misin?... Ve sence bir tek mandalina mı?...

Rabb'ini cenneti için mi seviyorsun yoksa cehenneminden korktuğun için mi?Hiçbiri... Rabb'ini, Rızası için seversin.. Cennet cennet dedikleriBirkaç köşk ile birkaç huriİsteyene ver onlarıNE DEMİŞ 'BANA SENİ GEREK SENİ'... Yunus Emre Allah'a Sevgiyi böyle anlatmış...  Seversin ve sevdiğinle buluşmak için can atarsın, Namaz buluşmadır... 'An' dır.. Canandır..

O bunları anlatırken hep ağladım, Kalkıp namaz kılardık,  Kur'an okurduk... Öğrenmiştim artık iyice dinimi, bağlanmıştım artık ona sımsıkı...  Artık Türkiye'ye gitme vakti Elvan'a veda vakti...

-Her şey için çok teşekkür ederim, en kısa zamanda türkiye'ye gel olur mu?...

-İşlerim biter bitmez geleceğim inşAllah canımın içi...

Kapıyı annem açmıştı, döndüğümü bildiği için, ne özlemiştir şimdi o beni...

-Anneciğim diye atladım boynuna, ama o az güler gibi ve sıkıca sarılmadı sonra,

-Ne bu hal? dedi sanırım yeni imajımı kastediyordu...

-Canım annem, Paris'te neler oldu bilemezsin... Diye içeri daldım ve bir yandan yürüyorum bir yandan babamı arıyorum ve bir yandan da paris'te olanları anlatıyordum, Ve işte babam.... Canım babam ne özlemişim, ilk önce uzunca bakıştık sonra ikimizde birbirimize koştuk ben ''Babam!'' diye o ''Kızım!'' diye sıkıca sarıldık birbirimize, olan biteni anlattım babam çok ama çok sevindi...  

Hikayenin1. bölümünü bitirdik, 2. bölümde gelecek inşAllah, Bakalım Ailesi ne tepkiler verecek, 2. Bölümde kimlerle tanışılacak, Namaz kılmak isteyip kılamayan arkadaşlarıma inşAllah bu kitapcağız, 'Elvan' Gibi arkadaşlık etsin, şimdilik hoşçakalın... ;) 

Kırmızı Başlıklı KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin