Artık derslerin başladığı haftaya girmiştik. Sabahın köründe kalkıyorduk ve akşam saat 22:00 olunca da kimse odasından çıkmayacaktı. Geçen hafta Deniz'le yaşadığımız olaydan sonra hiç konuşmadık. Bir kaç kere terasta karşılaşıyorduk ama konuşmuyorduk. Çünkü ikimizde ilk adımı birbirimizden bekliyorduk.
Uyurken aniden kafama gelen yastıkla sarsıldım ve bunu yapan kişiye küfürler yağdırarak gözümü açtım. Ve tabii ki bunu yapan kişi Beril'di. Başımda ''Hadi kalk, hadi kalk, hazırlanman 10 saat sürer zaten, kalk hadi ilk günden derse geç kalmayalım. Kalk hadi, hadi daha sınıftaki yakışıklı çocuklarla tanışacağız.'' diye car car konuşuyordu. Bende o konuşurken ona yastık fırlattım ve küçük bir yastık savaşı yaptıktan sonra ben kısa bir duş alıp çıktım. Kot şortumu, üstünede straplez(doğru mu yazdım bilmiyorum .s) ve kat kat olan su yeşili üstümü giyindim. Kahverengi sandaletlerimi ve çoklu ip bilekliklerimi, bana her zaman uğur getirdiğine inandığım beyaz melek şeklinde olan gümüş renkli kolyemi taktım. Saçlarımıda düzleştirip uçlarına maşa yaptım. Beril'e de kendimi beğendirttiğime göre demek ki iyi giyinmişim.Tam aşağı inecekken telefonum çaldı. Arayan annemdi. Beril'e gitmesini söyledim. Derse daha 1 saat vardı ama Berille sınıftakilerle tanışmak için erken gidecektik. Telefonda annem, Tarık denen o adamla boşanacak olduğunu ve yeni birisine aşık olduğunu, onunla evlenmek istediğini söyledi. Annemin bunu yaptığına inanamıyordum. Ona bağırarak ''Fahişesin sen. Artık bunu öğrenmiş oldum. Ama benim annem değilsin artık!'' dedim ve telefonu suratına kapattım. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Makyajımda akmıştı ve Halka filmindeki Samara'ya benziyordum. Makyajımı silip terasa çıktım. Puf koltuğa oturdum ve ağlamaya devam ettim. Sonra birinin bana peçete uzattığını fark ettim. Kafamı kaldırıp bir baktım ki Deniz'miş. Verdiği peçeteyi aldım ve teşekkür edip tekrar hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ettim.
- Seni bu kadar çok ağlatan şerefsiz kim?'' diyerek yanımdaki puf koltuğa oturdu.
- Annem.'' dedim.
- Çok özür dilerim ben annen olduğunu bilmiyodum o yüzden şerefsiz dedim'' dedi.
- Sorun değil biliyorum. Ya söyliyicem ama aramızda kalsın lütfen.'' dedim
- Tabi, bana güvenebilirsin.'' dedi.
- Annem tam bir orospu. Tek olay bu. Babam 2 yıl önce öldü. Babam ölmeden önce şimdiki üvey babamla annemin gizli bir ilişkisi vardı. Ama babama hiç bir zaman söylemediler. Bende bir gün annemi takip etmiştim ve o adamla buluştuklarında konuşmalarını dinlemiştim, o zaman öğrendim annemin babamı aldattığını. Annemle küsmüştüm. Taaa ki babam ölene kadar. Babam ölünce sığınacak, güvenecek kimsem yoktu. Babam öldüğünde aklımı kaçırmıştım, annem yüzünden de sinir krizi geçirmiştim. Hastanede tedavi olduktan sonra eve geldim. Evde 1 ay kaldım. Ardından 1 ay sonra annem olucak kadınla, kocası olucak Tarık evlendiler. Düğünlerine gitmemiştim, bana kalsa o evde bir an bile durmazdım. Herneyse. Buraya gelmeden 1-2 hafta önce annem iş için Ankara'ya gitmişti. Ben ve Tarık aynı evde kalmak zorundaydık. Sabag uyandığımda bir adamla telefon konuşmalarını dinledim. Beni 9 aylığına bu kampa göndereceğini söylemişti. Ona bağırdım bende, küfürler ettim ve sonra o da bana ağır bi tokat yapıştırdı. Kafamı çarpıp yere düşmüştüm. Bayılmıştım ve uyandığımda bir hastane odasında ellerim ve ayaklarım yatağa bağlı bir şekilde yatıyordum. Üvey babam hemşirelere ve doktorlara tokat attığını söylememiş. Herneyse işte biraz önce annem aradı ve Tarık'tan boşanıp, başka bir adamla evleneceğini söyledi. Ona fahişe olduğunu ve benim annem olmamasını söyledim.'' dedim. Bunları hıçkıra hıçkıra ağlayarak anlattım.
- Kötü bir durummuş, üzüldüm. Peki halan, teyzen, anneannen, babaannen falan yok mu?'' dedi.
-Babaannem'de kalacağım artık. Ama tabii ki annemin başkasıyla evleneceğini nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Tarık'la evlenirken annemle bir daha asla konuşmadı.'' dedim. Babaannem gerçekten o konuda haklıydı. Ve ben bu durumda babaannemde kalacaktım. En azından o bana çok iyi bakardı. Deniz bana sarıldı. Onun kollarında kendimi o kadar çok huzurlu hissetmiştim ki, ağlamayı kesip ona sıkıca sarıldım. Hiç bırakmak istemiyordum onu. Ama tabii ki onu sevdiğimi belli etmemek için ona sarılmayı bıraktım.
- Bu iyi geldi.'' dedim tebessüm ederek. Bana öyle tatlı gülümsedi ki kelebek görse ömrü uzar.
- Ne zaman istersen bu kollar açık sana'' dedi kollarını açarak.
-Çok komiksin Brad Pitt. '' dedim. Evet ona artık Brad Pitt diyecektim. Benim gözümde Brad Pitt'ten daha yakışıklı o ayrı tabi.
- Ahahaha Brad Pitt mi? Sevdim bu lakabı Angelina'cığım.'' dedi şebek şebek gülerek. ay bu çocuğu ben yerim ya.
- Of neyse yeter bu kadar espri Brad, ben derse gidiyorum.'' dedim.
- Tamam bende geliyorum. Hatta birlikte gidelim'' dedi.
- Tamam hadi yürü'' dedim ve odadan çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON ÖPÜCÜK
Romanceona Orada son kez sarıldığımı, kokusunu içime çektiğimi ,onu Orada son kez öptüğümü nereden bilebilirdim ki.