Beni hayatta en mutlu eden şey sabah alarmsız uyanmaktı. Bu mutlulukla kalktım. Bugün pazardı. Odamın beyaz kapısından çıktım ve ahşap gıcırdayan merdivenlere yöneldim. Aşağıya indiğimde ailem kahvaltı yapıyordu. Babam bana bakarak:
-Bugün geç kalktın küçük hanım, dedi. Saate bakmaya yöneldim ama babam benden önce davranıp:
-Saat 1. Öğlen hem de!" kendimi tutamadım.
-Görünüşe bakılırsa bugün hepiniz geç kalkmışsınız. Hala kahvaltı ettiğinize göre!" deyince babam çok sinirlendi. Ama belli etmemeye çalıştı. Haklıydım çünkü. Bana böyle söylenmeye hakkı yoktu. Hemen sinirle odama çıktım. Montumu kaptım ve paramı yanıma aldım. Baya para aldım. Anneme nereye gideceğimi söylemeden evin dış kapısından çıktım.
İlk uğrayacağım yer kuafördü. Dün yağan yağmurun oluşturduğu çamurlara basmamaya özen göstererek yürümeye başladım. Kuaföre vardığımda şükür ki fazla kadın yoktu. Çalışan kadına bıyıklarımı ve kaşlarımı aldırmak istediğimi söyledim. Kadın önce beni bi süzse de kabul etti. İşe önce bıyıklarıma pudra sürerek başladı. Hapşırmamak için kendimi zor tutuyordum. Ardından pembe ağdayı sürdü ve üzerine bez yapıştırıp pat diye çekti. Kadınlar bu acıya nasıl katlanıyor diye düşünmeye başladım. Ama değerdi. Ardından kaşlarımı aldı. Aynaya delicesine bakmak istedim ama yapmadım. Sürpriz olmasını istiyordum çünkü. Aynaya en son bakacaktım. Annem benim bu halimi görünce acaba ne diyecekti? Umrumda değildi artık. Kuaförden çıkıp gözlükçüye gittim. Adama lens almak istediğimi söyledim. Ya param yetmezse diye düşünmeye başlamışken adam bana gözlüğümü ona verirsem bedavaya lensi vereceğini söyleyince içimden havalara uçtum. Hemen lensimi aldım. Gözlüklerimden kurtulmuştum artık.
Sıra sivilcelerimden kurtulmaya geldi. Güzellik merkezine gittim. İçerisi çok sıcaktı. Yüzüme bir krem sürdüler ve yarına birşeyimin olmayacağını söylediler. Havalara uçtum.
Sıra işin en zor kısmındaydı. Annem! Korkak adımlarla eve yürümeye başladım. Annemden hep korkmuşumdur. Çok sert bir kadındı. Babam da ondan aşağı değildi. Çok sinirlilerdi. Bu öfkeleri kimeydi? Ben böle düşünürken eve vardığımı gördüm. Bahçenin kapısını yavaşça açtım. Anahtarı kilide soktum ve çevirdim. Kapıyı açıldığında annem beni çok sinirli karşıladı.
-Ahu! Ne bu hal! Sana yasak olduğunu söylemedim mi?
-Anne bıktım artık! Umrumda değil! Bana ne kadar yasak koyarsan ben o kadar çiğnerim. Beni anladın mı?
-Bacaksıza bak hele! Sana 1 hafta evden dışarı çıkmak yok! Doğru odana!
Annemden nefret ediyordum. Ağlayarak odama doğru koştum. Ağlamam üzülmemden değil sinirdendi. Annem neden böyle yapıyordu? Böyle yaparak ne kazanıyordu? Odamdaki boy aynasına bakmak istedim ama sivilcelerim yarın geçecekti ve ben en son bakmayı istiyordum. Yatağıma yavşça uzandım ve uyuyakalmışım.
Sabah alarmın sesiyle uyandım. Bugün okul vardı. Yataktan fırladım ve hemen aynanın karşısına geçtim. Gözlerime inanamıyordum. Kahverengi düz uzun saçlarım, pürüzsüz yüzüm, yemyeşil gözlerim fiziğimi ortaya çıkarıyordu. O krem nasıl oldu da bir günde hemen sivilcelerimi yok etmeyı başardı? Amaan neyse umrumda değil zaten gittiler ya. Hemen siyah dar bi yırtık pantolon giydim ve üstüne beyaz polo tshirt giydim. Pantolon fiziğimi oldukça ön plana çıkarıyordu. Hemen giyindim ve aşağı indim. Supergalarımı giydim. Ceketimi de almayı ihmal etmedim. Hava biraz serindi. Okula heyecanlı bir şekilde gittim. Karşılaştığım manzara oldukça şaşırtıcıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Değişim +18
Literatura Feminina" Artık eskisi gibi değilim. Ben değiştim. " Ahu artık insanların önyargılarından bıkmıştır ve değişime karar vermiştir. Ancak bu değişimin hayatını değiştireceğinden habersizdir.