Elizabeth o gün başına geliceklerden habersiz saçını tarıyordu her zamanki gibi çantasını topladı daha sonra elbiselerini ayakkabılarını giydi ayna karşısında son bir kez kendine baktı ve bir şeyi almayı unutmuştu son anda aklına geldi; güçlü duruşunu ve soğuk ifadelerini gerekli kişiliğini üstüne büründükten sonra anahtarını cebine koydu ve evden çıkarken son bir kez baktı sanki tüm olacakları hisseder gibi
Okula yaklaştıkça o güler yüzlü kız gidiyor yerine daha sert ve güçlü duruşa sahip birisi geçiyordu düşünce şekli ve tavırları okuldan adımını içeri atınca tamamen değişmişti
her zamanki gibi siyah kapşonu kafasında adım attıkça ortaya çıkardığı enerji insanların dikkatini çekiyordu kafasını kaldırıp gökyüzüne doğru bir baktı ve binadan içeri adımını attı kapıyı kapatmasıyla güneşli ve güzel hava birden rüzgar ve yağmurla birleşen bir kaos oldu elizabeth binanın içinde yürürken içinden tatlı bir gülümsemeyle yine çok eğlendim diye geçirdi ama dışardan bakınca tekrar ciddiyetini hiç bozmayan o havalı kız gibi duruyordu sınıfın kapısına kadar geldi ve bir anda o inanılmaz enerjiyi hissetti Koridorun sonuna doğru baktı ve onu gördü okuldaki her genç kızın hayalini süsleyen atletik yapılı, aşırı zeki, soğuk kanlı, cesur ve okul tarihinde gelmiş geçmiş ogrenciler içinde bu zamana kadar aldığı her görevi başarıyla yerine getiren tek öğrenciydi her zamanki gibi takım elbisesini giymişti uzaktan emin adımlarla elizabeth'in üstüne yürüdü onun gozlerine bakarak-Bugün de gosterini yaptın
Elizabeth büyük bir heyecanla boynuna atlayıp seni seviyorum diye haykırmak istiyordu ama karakteri buna izin vermiyordu
-Lion! Bunu yapmazsam büyü gücüm okulda büyük bir tehlikeye yol açabilir bunu biliyorsun
-Son sınıf öğrencisi gücünü kontrol edebilmeli Elizabeth
-Seni ilgilendirmez Lion
Kapıyı açtı ve içeri girdi elizabeth Lion arkasından bakıp içinden iyiki aynı sınıftayız yoksa seni atomlarına kadar parçalar ve bundan pişmanlık duymazdım diye geçirdi ve Lion'da sınıfa girip yerine oturdu
Elizabeth gökyüzüne bakıp yavaş yavaş yaptığı büyünün etkisinin geçişini izliyordu birden sınıfta büyük bir parlaklık oldu gözünü camdan alıp sınıfın ortasına bakınca gelenin ışık kadar hızlı Linus olduğunu anlamıştı arkasından etrafa güzel kokular yayıldı ve Elizabeth'in kulağının üstünde bir gül belirmeye başladı pencereden bir anda devasa bir dal iceriye girdi üstünde pembe bir tohum vardı yavaş yavaş tohum açıldıkça içinde birisi gözükmeye başladı bu gelen Elizabeth'in en yakin arkadaşı Rose'du Elizabeth Lion'a doğru döndü ve daha konuşmaya fırsat bulamadan sınıf bir anda dolmaya başladı herkes büyü yaparak arka arkaya sınıfa giriyordu Lion kafasını kaldırıp
- Biraz büyü hepimizi eglendirir
Yersiz yere söylenen bu sözün üstüne resmen Elizabeth çıldırıcaktı daha sabah kendisi yapınca Lion onu küçümser gibi konuşmuştu ama şimdi ise büyü yapılmasından zevk alıyor gibiydi
Nerdeyse herkes gelmişti sınıf çok sesli olmaya başladı bir anda etrafta değişik kokular komiklik yapan hayvanlar ve yapılan büyülerden ortaya çıkan o enerji patlamaları vardı masadaki kedinin beyninin paramparça olmasıyla herkesin eglencesi bir anda bozuldu Sting: "İnanılmaz nerdeyse 14 km uzaklıktan vurdu" dedi. Gökyüzünden okulun üstüne bir gölge düştü Elizabeth kafasını ufak bir kaldırıp gökyüzüne doğru baktı ve güneşin önünde birisinin olduğunu gördü hızla okulun üstüne doğru düşüyordu git gide okula yaklaştı ve o hızla sınıfın içine girdi girerken çıkardığı rüzgar ile okulun tüm camları paramparça olmuştu ayağa kalkti Lion'a bir bakış attı bu gelen Maurizia'ydı tüfeğini şık bir bilek hareketiyle sırtında ki kılıfına soktu herkesin korktuğu ve Lion'a karşı tek rakip olan kız oda yerine oturunca ders hocası geldi ve sınıfı selamladı elinde ki kağıtları göstererek yeni gorevler geldi dedi ve sınıfta büyük bir sevinç oluşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Avı
FantasyBüyünün egemen olduğu dünyada yeni dünya duzenine kurmaya çalışan amacı dunyadaki herkese acı çektirmek olan seven heart'e karşı verilen büyük savas