Luhan 1 hafta boyunca Sehundan kaçmıştı. Onunla uyuduktan sonra kaçmıştı işte ondan ve şimdi sinema salonunun önünde bekliyordu. Yıllar sonra belki hayatına ilk defa Sehundan başka biri giricekti. Karşısında koşarak gelen esmer gence gülümsedi Luhan.
-Geç mi kaldım?
Nefes nefese sormuştu esmer olan. Karşısındaki minik bedeni beklettiği için kendine sövüp duruyordu.
-Hayır ben biraz erken geldim Jongin.
Luhan gülümseyerek konuştuğunda Jonginin kalbi teklemişti. Luhan öylesine güzel gülümsüyorduki gözlerindeki hüzne inat. Luhanın eline bakıp gözlerini kırpıştırdı bi süre. Eğer miniğin elini tutsaydı...
-Girelim mi?
Luhan elini uzatıp sorduğunda Jongin elini bir saniye tereddüt etmeden tutmuştu. Luhan tenine değen başka bir adamın garipliğiyle yutkundu. Sehun aklından bir saniye bile çıkmazken başkasıyla yeni bi şeylere başlamak oldukça zordu.
-Hangisine girmeliyiz?
Jongin aklına gelen parlak fikirle gülümsemişti. Yanıdnaki ufak beden oldukça korkaktı en ufak bi temasla irkilen aniden elektirikler kesildiğinde çığlık atan...
-Şuna ne dersin?
-O-oh tabi neden olmasın.
Luhan Jongine gülümserken içinde kendine eziyet ediyordu. Tabiki de olmazdı. Korku filmi izlerse 2-3 gece uyuyamıycağının bilincindeydi. Aptal aptal diyerek kaafasına vurup biletleri alan Jongini izledi. Esmer genç oldukça yakışıklıydı ama Sehun... Luhan kafasını sallayıp Sehun'u düşünmemeye çalıştı. Film başlayana kadar kahve içmeye karar verdiler.
-Luhan?
Luhan kahvesini yudumlamaya çalışırken soran gözlerle Jongine baktı. Jonginse Luhana bakması gereken yerde kocaman gözlerle arkasına bakıyordu. Bu oldukça rahatsız ediciydi. Luhan yavaşca arkasını döndüğünde esmere öldürücü gözlerle bakan Sehunu gördü. Gözlerini devirerek önüne döndü. Sehuna aldırmadan kahvesini içiyordu. Jonginse neler oluğunu anlamaya çalışır bi biçimde masalarına davetsizce oturan sinirli adama bide Luhana bakıyordu.
-Luhan bu kişi?
-Oh tanıştırayım Jongin. Bu Sehun ve şu an neden burda hiç bi fikrim yok.
-1 hafta boyunca benden kaçıyorsun ve şimdi seni esmer bi adamla basıyorum !
Sehun yüksek sesle bağırdığında mekandaki tüm insanlar dönmüş onlara bakıyordu. Jongin hala saf saf etrafa bakınırken Luhan sanki bi şey yokmuşcasına devam etti.
-Bu seni ilgilendirmez. Her neyse filme geç kalıcaz kalkalım mı?
Jongin başını salladığında ikiside ayaklanıp mekandan ayrılmışlardı. Sehun ise sinirlerine söz geçirmeye çalışıp sakin adımlarla - kimi kandırıyoruzki koşarak- onlara ulaştı. Luhan ve Jonginin girdiği filme bi bilet alıp kendisi de girdi. Şansına onların hemen arkasındaki koltukta oturuyordu. Salonda onlar dışında bi iki genç daha vardı burasının bu kadar boş olmasının nedeni yeni açılan sinemalardı. Ama Luhan burdaki eskiliği sevdiği için her zaman buraya gelirdi. Bu eski sinema salonunda bazen film izlemek yerine Sehunu düşünerek bütün gün ağlardı.
Sehun küçüğünün her korkunç sahnede yerinde kıpırdanmasına artık dayanamıyordu. O gerizekalı esmer onu nasıl korku filmine sokardı! Sinirle yerinden kalkıp onların yanına gitti. Jongin hala filmi büyük bi zevkle izlerken Luhanın yüzü kireç gibiydi. Küçüğün kolundan tutup kaldırdı. Jongin filme o kadar dalmıştıki ikisini farkedemedi bile.
Luhan Sehunun onu sürüklemesine izin vermişti. Korkuyordu. Sehunun kolundaki eli şimdi elini kavramıştı. Sinemadan çıktıklarında Sehun film afişlerinde gözlerini gezdirip animasyonlardan biri için bilet almıştı. Luhan hala sessizdi. İkisinden başka kimsenin olmadığı salonda Sehun Luhanı kucağına oturttu.
-Neden o piçe korktuğunu söylemedin! Neden onunla beraberdin Luhan! Seni onunla görmek acıttı. Benim olmaman acıtıyor. Eskiden yaptıklarımı düşünmek acıtıyor.
Başlarda sesi kızgın ve yüksek çıkan adam sonlara gelince mırıldanmıştı. Luhan olmadan yaşamak acıtıyordu. Onun canını yakmış olduğunu bilmek acıtıyordu.
Luhan sessizce başını Sehunun omzuna dayadı. Sırtına değen kalp atışları Sehunun onu sevdiğine inanması için yeterliydi. İkiside animasyonu izlerken gülüyordu. Jongin ise film bittiğinde yanının boş olduğunu görmüş şaşkın şaşkın etrafına bakınıyordu.
Sehun kucağında gülen varlığa baktı. Kollarını onun beline sardığında Luhan irkilerek arkasını dönmüştü.
-Beni affedemez misin? Bana bi şans daha veremez misin?
-Ya beni tekrar bırakırsan Sehun?
-Bi daha ölmek istemiyorum Luhan. Seni asla bırakmam.
Luhan kafasını tekrar Sehunun omzuna yasladı. Onu hala seviyordu. Kırık kalbi şu an mutluluktan böylesine hızlı atıyordu. Sehuna bi şans daha vermeliydi. Ne kadar canını acıtsada gene onu mutlu edendi o. Ne kadar ondan kaçsada Sehun onu gene bulmuştu.
-Bi daha bana kötü davranırsan kıçına tekmeyi basarım Oh Sehun.
Sehun şaşkınlığını atınca kıkırdayarak kucağındaki bedene daha sıkı sarıldı. Küçüğü kendine çevirdi. Luhan ona üz suratıyla bakarken yüzünde hissettiği minik öpücüklerle kıkırdamıştı. Yanaklarında başlayan öpücükler çenesinde bitmişti. Sehun karşısındaki pembe dudaklara yaklaşırken Luhan ondan önce davranıp dudaklarını birleştirdi. Kısa ve yumuşak bi öpücüktü ama ikiside yıllar sonra akciğerlerine dolan huzurla gülümsemişti.
Akşam saatleri...
-Evine git Sehun.
Luhan n. kez iç çekti. Sehunu göndermeye çalışıyordu ama sevgilisi onu dinlemiyordu. Luhan düşüncelerindeki sevgili kelimesiyle gülümsedi. Yıllardır nadir olan samimi gülümsemelerdendi bu.
-İstemiyorum. Ayrıca korktuğun için uyuyamıycaksın ve ben sevgilin olarak yanında kalmalıyım. Zaten hala o esmer or-
Sehun dudaklarının üstünde hissettiği baskıyla susmuştu. Küçüğü onu böle susturucaksa bundan sonra daha fazla konuşmalıydı.
-Uyuyalım.
Luhan gülümseyerek söylediğinde kendini Sehunun kollarında bulmuştu. İkiside yatağa uzandığında Sehun küçüğü kendine çekip sımsıkı sarıldı. Luhan kafasını yasladığı göğüste uyuyakalmıştı. Küçüğün düzenli nefes alışlarını dinlerken diğerininde gözleri uykuya karışmıştı.
O günden sonra Luhana kabusları hiç uğramadı...
Ve bitiş asjgh... Belki biraz daha sürünmeliydi Sehun ama onları birleştirmeden duramıyorum ^^ Lütfen bol bol yorum yapın kuzucuklar :*