Giriş🧷

13 0 0
                                    




"Ölümü ve ölümsüz aşkı duyumsadı:Ruhunda sanki bir kabuk kırıldı ve adam görünmeyeni,uzaktaki bir müziği hatırlarcasına,cisimsellikten yoksun ve tutkuya dönüştü."

Ölümsüz aşk,ölümsüz aşk.Neydi ki ölümsüz aşk? Aşkı tatmamışken bir de ölümsüzü mü kim inanır buna?Biri gelicek ve hayatının merkezinde mi olucak yani?sonsuza dek bir de.Gülerdi,çok gülerdi.

Balkonunda ki çiçekleri sularken aklından yine bir sürü saçma düşünce geçiyordu.Aşkla ilgili düşünür,aşka aşıktır ama umutsuz bir vaka olduğunu bilirdi.Sanırım artık kendine ayırdığı vaktin sonuna gelmeliydi, uzun süre kendiyle başbaşa kalmak korkunçtu çünkü ve de çekilmez.
Balkondan salona girip kapıyı kapadı,kedisi Misket selam verircesine miyavladı suratına.
Hazırlanmalı ve çıkmalıydı artık.
Üzerine ne bulduysa geçirip yeterince deliye benzediğine kanaat getirip evden çıktı.
Bugün üniversitesinin ikinci yılının ilk günüydü.
Ne klişe ama bir okulun ilk günü.E nolacaktı şimdi kitapları kimle çarpışıp düşürecekti yere bu salak düşüncelerine güldü yine.

"Doğukan doğu! Güno naberito?"

Evet arkadaşı Zeliş böyle konuşuyodu, bazen tüyleri diken diken olsa da kardeşi gibiydi kız isterse doğikito desindi yani.

"Günaydın ve uykum var."

"Ya Doğu şey dicem,bugün Mete'nin arkadaşlarıyla buluşucaz lütfen bu sefer reddetme.Çocuk artık ondan haz etmiyosun sanacak.4 aylık sevgilim ve senle her tanıştırma girişimimi hop diye geri çeviriyosun."

Ne çok konuşmuştu ne demişti en son?Sanki bilmiyordu yabancı ortamda çok gerildiğimi.

"Lütfen."

"Ona özel olmadığını sen de biliyorsun denk gelmiyo işte bir türlü,iyi ayarla o zaman."

Evet keşke ona özel olsa da insanlarla tanışmaktan korkması bir yalan olsaydı.

"Hem onun arkadaşlarıyla da tanışırsın açılırsın biraz di mi?"

Evet kesin öyle olurdu eskisi kadar çekinmese de tedirgindi insanlar hakkında,e o kadar seans bir işe yarasın tabii...

Ama gün sonunda bilmem kaç seansa daha gitmesini gerektirecek yeni bi duyguyla tanışacağını bilmiyordu.

Dersler bittiğinde beraber Mühendislik fakültesine ilerliyolardı. hayır,o edebiyat okuyordu,Zeliş bugünü bekliyor gibi hemen bugüne bir buluşma ayarlamış erkek arkadaşının fakültesine onu sürüklüyordu.

Karşıdan dört kişilik bir grubun da onlara ilerlediğini gördü.İkisini tanıyordu yani tanıyor sayılmazdı Mete'yi Zelişten biliyordu,bir de Barbaros vardı.Ona da bir göz aşinalığı vardı kendi fakültesinin önünde görmüştü bir kaç kere. İçlerindeki Platin saçlı minyon kız bir anda öne atlayıp:
"Merhaba Doğukan!Eda ben.Zeliş senden çok bahsetti.
Şu mal mal bakan Erhan abim olur kendisi,yanındaki kızım ben seni üzerim tipli de Barbaros.Meteyi de biliyorsundur diye düşü-"

"Kızım sen sözcü müsün bi sussaydın da tanışsaydık düzgünce."
Diye araya girdi Erhan ki haklıydı.bir süre sonra cümleyi takip edememişti çünkü.

"Kusura bakma kardeşim böyle bu."
Güldü gerginlikle.
Hepsinin üzerinde gözümü gezdirerek "hiç sorun değil hızlı yoldan tanışmış olduk aradan benim adımı bile çıkardı."
Bu dediğiyle güldüler.
Arkalarından biri daha hızlı hızlı geldi.Bu kişiyi ilk kez görüyordu sanırım ya da görmüyor muydu hatırlayamadı.Görse hatırlardı bence baktı uzun süre.
"Geç mi kaldım? kaynaşmışsınız bile."
Dedi.
Yeşil gözleri ve kopkoyu bir saçı vardı boyuyor muydu acaba? Fazla dikkatli baktığını fark etti ve yanlış anlaşılmamak için gözlerini kaçırdı.
"Yok Eda bizim yerimize hızlıca halletti." Dedi Mete.
"E ben kaldım o zaman,İris ."dedi parlayan bakışlarla sanırım hayat dolu biriydi.
Eini uzattı bana.Tuttum,sıcaktı.

"Doğukan."
Gülümsedi,sıcaktı.
Elini çekmeyi unuttuğunı fark edip elini ayırdı elinden ve artık soğuktu.
Yine de bir ılıklık hissetti göğüs kafesine ilerleyen.
Hadi ama dalga geçiyor olmalıydı bugün çok mu alay etmişti ki de bir anda çıkmıştı önüne bu his?Şimdi alay etme sırası ben de der gibi hissetirmişti kendini.
Hepsi tanışmış,okul çıkışına yürürken Doğukan'ın gözleri bir şekilde onda takılı kalıyordu gün boyu da böyle oldu.İris de aslında pek konuşmuyordu,her şeyi parlayan gözleriyle izliyor ve sıcak gülümsemeler gönderiyodu. Bazen Doğukan'a dönen gözlerinden hiç parıltı eksilmiyor onu afallatıyordu.Hayır,yani bir samimiyet hissetmiş olamaz mıydı?çok üstüne düştüğü için kafada kuruyorum diye düşünüyordu Doğukan,Kimi kandırıyordu ki salak değildi,anlayacaktı elbet.
Geçmiş mi olsundu şimdi Gelecek mi?

🌺🌸
Saçmaladım ama olsun terapi😌😌



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 04, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İrisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin