36|Biliyorsun-Biliyorum

891 92 6
                                    

Bölüm neden geç geldi diye soranlar olacaksa ben şimdiden açıklama yapayim.Arkadaslar üç gündür internetim yoktu.O sırada bölüm yazmıştım ama kaydetmemis.O yüzden sinirlendim ve bölüm yazmak istemedim.Neyse uzatmaya gerek yok.Umarim beğenirsiniz.Vote ve yorumları unutmayın.

Bizi yakalamanın kolay olduğunu düşünüyorlar. Âmâ bilmedikleri tek şey bizim görünmez olduğumuz.
~Jung Hoseok-Gang~

~•~
Kötü alışkanlıklar...
Aslında kötü alışkanlıklar kişiyi en iyi hissettiren şeylerdir. Çünkü kötü alışkanlığı olan kişi(alkol, sigara, kumar vb.)çareyi o şeyi yapmakta bulur. Bu alışkanlığın ona iyi geleceğini düşünür. Çünkü kötü alışkanlıklar yapılmaya devam edildiği sürece beynin çalışma fonksiyonlarını bozar. Sadece beyne değil tüm organlara zarar verir. Belli bir süre sonra vücut ve zihinsel zorluklar ortaya çıkar. Mesela çok içki içen kişi iyi düşünemez ya da çok sigara içen kişi düzgün nefes alamaz. Bunlar uzmanlar tarafından onaylanmıştır. Âmâ uzmanlar şunu da onaylamıştır. Zeki insanlar kötü alışkanlıklara daha meyilli oluyor. Bunun sebebi ise bana göre zeki insanların hayatlarından kaçmak istemesidir.
Size vermek istediğim mesaj şu...
Ne kadar kötü durumda olursanız olun vücudunuza zarar vermeyin sizin en değerli varlığınız. Unutmayın her sorunun bir çözümü de vardır.

~•~

Sınır: bölüm geç geldiği için yok.
Bir önceki bölüme hiç yorum gelmemiş rica etsem yorum yapar mısınız 👉🏻👈🏻

Hepimizin hayatında vazgeçmek istediği zamanlar vardır. Aynı şu an gangın vazgeçmek istemesi gibi.

Hepsi arabada oturmuş ve birbirine bakıyordu. Hiçbirinin yüzünde göreve çıkmadan önce olan umutlu bakış yoktu. Büyük ihtimal hepsi görevin başarısız olacağını ve bu görevin onların sonu olacağını düşünüyordu. Ne kulaklıkları vardı. Ne de doğru pozisyondalardı. Namjoon her ne kadar zeki olsa da tek amacı gangı zora sokmaktı .En sonunda işaret geldiğinde herkes yerine geçmişti.

Evet hepsi eğitim almıştı ama yalnızca bir hafta. Bir haftalık eğitim kime yeterdi ki? Bu görevden umudu tamamen kesmişlerdi. Fazla düşünmeyi bırakıp herkes hazır olduğunu işaret ettikten sonra asıl sorun baş göstermişti.

Yoongi ve Jimin yavaşça uzun ve gösterişli koridorda yürürken karşılarında ona gülümseyen adama bakıyorlardı. Namjoon'un dediğine göre o adam müze müdürüydü. Ve hayatında gördüğü en paragöz adamdı. İkisi de sahte bir gülümseme ile adamı selamlarken adamın sırıtması daha da büyümüştü.

Nasıl büyümesin ki ikisi de kendini Amerika'dan yeni gelmiş mücevher firması sahibi olarak tanışmıştı. Ve bu demek oluyor ki daha fazla para. Adam heyecanlı heyecanlı konuşarak içeri girerken yoongi ve Jimin onu takip etmişti. Jimin elindeki lazer engelleyici çipi sıkıca tutarken Yoongiye bir bakış atmıştı. Yoongi kafasını hafifçe sallarken Jimin elini adamın omzuna atmıştı.

"Bay Yoon biliyorsunuz biz buraya en iyi mücevherleri görmeye geldik. "çipi adamın omzuna yerleştirirken yoongi biraz öne doğru ilerlemişti. Jimin elini adamın omzundan çekerken dikkatinin dağılmaması için anında göz teması kurmuştu.

"Evet bay park biliyorum ve şimdi size en iyilerini göstereceğim." adam arkasına dönüp bir yere ilerlerken çip yerinde sabitçe duruyordu. Özel bir kapıdan geçerken çipin ötmesi ikisinin de endişelenmesine sebep olurken adam umursamamış ve yoluna devam etmişti. Yoongi adamın rahatlığına küfür ederken Jimin derin bir nefes almıştı.

Adam en sonunda bir mücevher kutusunu eline alırken yoongi yanında belirmiş ve elini omzuna atarken minik çipi uzun ve kemikli parmakları ile kavramıştı.

"Cidden en iyi mücevher bu mu daya iyilerini görmüştüm." yoongi burnu havada biri ile konuşurken parmaklarının arasındaki çipi Jimin'e uzatmıştı. Jimin anında çipi kapıp orta da fanusta duran mücevherin yanına gitmişti. Mücevheri inceliyor gibi yapıp çipi fanusa takarken otoriter sesi ile konuşmuştu.

"Bay Yoon bu mücevher ne için?" yaşlı adam oraya dönerken dudakları memnuniyet ile yukarı doğru çıkmıştı.

"O mücevher çok özel bay Park. Saf maden ile yapıldı ve hiçbir makine değmedi. Tamamen el işçiliği." Jimin anlamış gibi kafasını aşağı yukarı sallarken yoongi devam etmişti

"Peki piyasa değeri ne kadar bu mükemmelliğin." adam anında telefonunu çıkartıp bir siteye girerken yoongi adamın her hareketini dikkatle inceliyordu. Jimin ise o sırada çipi aktif hale getirmiş ve Yoongiye göz kırparak hereğin yolunda olduğunu belirtmişti.

"Piyasa değeri ortalama 7-10 milyon dolar bay min." adamın kahverengileri Yoongi'nin kahveleri ile buluşurken yoongi kafa sallamış ve saatine bakmıştı.

"Toplantımıza geç kaldık." boğazını temizleyip konuşmaya devam etmişti.

"Bu mücevher cidden çok eşsiz özel bir şekilde korunuyor olmalı?" tek kaşını kaldırarak sorduğu soru karşısında adam heyecanla kafa sallamıştı.

"Özel lazerler ve güvenlik kamerası ile korunuyor. Her saat başı güvenliğinden emin olunur. Ve hiçbir güç bu korumayı aşamaz." Jimin kenardan kıs kıs gülerken yoongi duruşunu bozmamıştı.

"Bu mücevher ile ilgileniyorum ve en kısa sürede onu yeniden görmeye geleceğiz." ardından eğilmiş ve başka bir şey demeden o alanı terk etmişti. Yoongi'nin peşinden fırlayan Jimin ise kısa sürede ona yetişmişti.

"Ee plan ne?" heyecanla sorduğu soru karşısında yoongi umursamaz bir şekilde omuz silkmişti.

"Plan falan yok akışına bırakacağız." Jimin tam itiraz etmek için ağzını açmışken yoongi kelimeleri ağzına tıkmıştı.

"Biliyorum Jimin, Namjoon hyung bir plana bağlı kalın dedi ama biz neden hep onu dinliyoruz kendimiz de bir şey yapabiliriz." Jimin alayla gülerken yoongi ona 'ne oldu' dercesine bakıyordu.

"Üzgünüm sevgilim ama o bizim patronumuz ve ne derse yapmamız gerekiyor hayat böyle değil mi? Sen bir alt mertebede olursun ve hep ezilirsin üstünden emir alırsın." alayla gülme sırası Yoongideyken Jimin ona bakmıyordu bile. Yoongi'nin aniden Jimin'i duvara yaslaması ile Jimin şaşkınca Yoongi'nin gözlerine bakmıştı.

"Öyle mi bay Park? Peki ya ben tüm kuralları alt üst edersem. Ya kendi kendimin patronu olursam." Jimin kafasını yavaşça iki yana sallarken yoongi Jimin'in alt dudağını okşamıştı.

"Hyung bu dediğin imkansız" yoongi Jimin'in yüzüne biraz daha yaklaşırken konuşmaya devam etmişti.

"Unutma Jimin imkansız diye bir şey yoktur. O sadece daha önce denenmekten kaçınılmış şeylere takılan genel isimdir." Jimin yutkunup arkasındaki duvara biraz daha yaslanırken yoongi yaklaşmaya devam ediyordu.

"Ama imkansızlık da bir olasılıktır biliyorsun." Yoongi kafasını hafifçe aşağı yukarı sallarken ağzından çıkan tek şey...

"Biliyorum olmuştu sonrasında ise boş koridoru dudaklarının birleşmesinden ortaya çıkan tatlı ses doldurmuştu.

Bölüm Sonu

Sizi seviyorum

Elysanx

Büyük ihtimal 4-5 bölüm sonra final olacak ama bir devam kitabı yayınlayacağım. Belki yayınlamam uzun sürer. Kurgusu hazır ama diğer kitabıma yüklenmek istiyorum. Bu arada hazır konusu açılmışken diğer kitabıma da şans verebilirsiniz. Bebek bakan Yoonmin dikkatinizi eminim çeker 😋

Gang/BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin