Dağın başında toplandık herkez en az 3 çuval un bulabilmişti.Eee napalım her yere un dökmeye başladık.Ama dağdan eser yoktu.Aniden arkamdan biri gelip bana bir bez koklattı ve o sırada bayıldık.
Gözlerimi zar zor açabiliyordum.En sonunda gözlerimi açtım Erdo,Ömer ve Efe de ordaydı.Takım elbiseli bir adam yanımıza geldive;
Mustafa:Merhaba ben Mustafa demek sizde kitabı arıyorsunuz ama malesefki o kitabı hiç bulamıycaksınız.Çünkü;Az sonra ölüceksiniz yazık.Mustafa bana doğru yaklaşıp cebinden 4 yapışkan bomba çıkardı ve hepimizin üzerine yapıştırdı.
Mustafa:Bu bombalar 5 dakika içinde patlıycak bol şans artık kurtulabilirseniz tabi HAA HAA HAAAA.
Ben hemen iplerden kurtulmak için bir fikir bulmaya çalıştım.Aslında hepimiz iplerden kurtulmak için çırpınıyorduk.Ama neyseki Efe'nin sakarlığı tuttu iplerden kurtulmaya çalışırken devrildi be yerdeki bir cam parçası iplerin kesilmesine neden oldu.Efe hemen ayağa fırlayıp bizim iplerimizide çözdü bombalar üstümüzdeydi ve patlamalarına 1 dakika kalmıştı tıpkı filmlerdeki gibi. Hemen bulunduğumuz odanın kapısını açmak için koştuk fakat kapı kilitliydi.Odanın incelerken küçük bir havalandırma deliği bulduk Ömer oradan rahatlıkla geçebilirdi çocuk zaten çeyrek porsiyondu.Her neyse Ömer'i hemen havalandırmaya attık bu arada bombaların patlamasına son 30 saniye kalmıştı.Ömer havalandırmadan ilerleyip arkadan kapıyı açacaktı.Son 10 saniye kala Ömer gelip kapıyı açtı üzerimizdeki kıyafetleri çıkartıp odaya attık sonra odanın kapısını kaptıp o odadan uzaklaştık.10 saniye sonra bombalar patladı Mustafa bağırarak;
Mustafa:Haa ha ha onlar öldü artık kitapda bana kaldı hahhaaahaaa.
Ama bizim ölmediğimizden habersizdi.
