Hasret Damlaları

İntina!

Soğuk , titriyor bedenim parmak uçlarım üşüyor,

pencereden bakıyorum , sıcak günler geliyor güneş gibi gülüşün aklıma ,

o tatlı busen yanağımda ,

ağaçlar beyaz renge bürünmüş ,

kar altında yaprakları soluk bitkin ,

yeniden yeşereceği günlerle teselli buluyor ,

gözlerim hafif nemli şimdi ,

boğazımda bir düğüm var ,

insan merak ediyor neden diye ,

nedendir bu düğüm ,

elinden tutmuştum sanki gökkuşağının ,

her damla yağmur ve ışık ilk baharın şarkıları ,

yudum yudum huzur , yokluğunun her anı zehir ,

kalkıp gidelim diyor ay ,

biraz daha uzağa belki bir adım daha ,

at üzerindeki örtüyü tozlanacak neyin kalmış,

sadece taşıdığın can , onu da ömrünün baharı söküp almış ,

ay ışığında yıkanmış bir yaz akşamı ,

başı omzunda unutulmayan iki kelime ,

ardı sırasınca günah dolu mazi ,

artık tek bıraktığı sende özlemi ,

ve bomboş bir çerçeve ,

Göklerin mavisinde, rüzgarın hevesinde,

ölüm ve sessizliği yatıyor her zerresinde ...