jennie çok üzgün durumdaydı rosé'den farkı yoktu ama daha fazla çökmüştü küçük bir yanlış anlaşılmaydı rosé ise büyütmüş ve ikisininde nefes bile alamamasını sağlamıştı ne rosé jennie yokken bir şey yapabiliyor ne jennie yemek yiyebiliyordu şu kısacık zamanda birbirlerini tamamlayabilen bir çift olmuşlardı zordu ama ikiside hiçbir şey yapamıyordu.
*Gerizekalı jenhoe*
Lili:Rosé istemedi jisoo bunu yapma
Jenjennie: ne neyi yapmasın
Soyaaa:Lisa o benim kardeşim!
Jenjennie:Biriniz bana
ne olduğunu açıklasınLisa jisoo'yu durdurmaya çalışıyordu fakat nafile en sonunda durdu ve "Ya yetişemezse?" Diye bağırdı jisoo rosé'yi durdurmaya gidecekken durdu. "Onları bu şekilde bırakamayız lili bu şekilde bitmemeli sonları bu olmamalı"
diye çıkıştı. Lisa konuşmadı çünkü jisoo haklıydı. Jisoo eline telefonu aldığında ne yapıcağını bilmiyordu ama jennie'ye haber vermesi gerektiği fikri daha akıllıcaydı. Lisa olaya karşıydı fakat kardeşine ihanet edemezdi mesaj yazmanın daha iyi olacağını düşünüp gruba girdi.*Gerizekalı jenhoe*
Soyaaa:jennie rosé
Jenjennie:ne olmuş ona
Lili:yarına uçak bileti almış
Londra'ya gidiyo
*görüldü*Jennie gördükleri karşısında ne yapacağını bilemez halde yere çöküp ağlayabiliyordu sadece saat hızla akıp geçmişte ve 23:54'e gelmişti ayağa kalktı ve küvete su doldurdu iyice yıkanıp kendini temizledi aklında daha farklı şeyler vardı aslında duşta ikisi olabilirdi hergün aynı saatte pamuk şeker yiyebilirlerdi.Her dakika fotoğraf çekip gruba atıp digerlerini rahatsız edebilirlerdi. Fakat o banyoda tekti rosé gittikten sonra aynı saatte o pamuk şeker yiyecekti grup yazışmaları onu rahatsız edecekti ne vardı sanki sakince onu dinleseydi rosé ne olurdu birlikte olsalar jennie günlüğünün başına geçti çok fazla günlük tutmayı sevmezdi hatta ilk defa yazıyordu ama kendisi dinlemesi gereken birine ihtiyacı vardı ve jennie günlüğü çoktan seçmişti. Sayfayı açtı satırları doldurmaya başladı. "Galiba kalbim atmıyor yani öyle hissediyorum sakin kalamıyorum aklımı kurcalıyor yaşadıklarım kısacık zamanda beni kendine bağladı şuan ose aldığımız çift yüzüklere bakıyorum papatyam.Sana hep "marguerite" derdim anlamını bilmeden bana gülümserdin gözyaşlarım yavaş yavaş bana aldığın yüzüğe düşüyor seninde gözyaşların akıyor mudur? Sende benim gibi nefessiz kaldın mı? Bilmiyorum sorularımın yanıtları sende rosié
Gülüşün,cesurluğun,kalbinin her atışı beni hayata bağlıyor sana gelsem bana kızar mısın? Benden nefret eder misin? Bilemiyorum bütün cevaplarım sende rosé lütfen geri ge-*Genç kızın gözleri bile günlükteki manzaraya dayanamamış olucak ki minik kız uyuya kalmıştı. sabah uyandığında yüzünde hafif bir tebessüm vardı çünkü rüyalar alemi yine onu bulutların üzerinde hissettirerek güzel bir rüya görmesine sebep olmuştu. Fakat uyandığında dengesini kaybedip yerle buluşması bir olmuştu her tarafı sızlıyordu bedeninin koltukta yatmaması gerektiğini bir kez daha anlamıştı ama bu sefer kararlıydı .
Jenjen anlatımı
Yüzümü yıkadım üstümü değiştirdim ve kızların bağrışlarını umursamadan evden çıktım bu sefer aynısının olmasına izin vermeyecektim bu sefer rosé beni dinleyecekti ve ben bunun için kararlıydım uzun bir yol sonrası tabi umarım havaalanını bulmuşumdur çünkü insanların yol tarifinden gelmek zor oldu. Ordaki kadın ile uzuuun konuşmamdan sonra hangi uçak buldum.
Yazardannn
Genç kız peronu bulmuştu fakat kalkan bir uçak görmeyi beklemiyordu. Artık bitmişti kız bir kez daha yaşadıklarını geçirdi gözlerinden sonra ise dizleri daha fazla dayanamadı dizleri ile birlikte hıçkırıkları ve hıçkırıkları ile birlikte gözyaşları düştü.
Marguerite fransızcada "Papatyam" demektir