Alcohol and a Simple Kiss

631 72 33
                                    

Aralarındaki sessizlik rahatsız edici değildi. Harry uzandığı koltukta Draco'yu izliyordu. Önündeki kitapları karıştırıyor, defterine kısa notlar alıyordu. Harry ne yaptığını merak ediyordu ama  işini bölmek istemiyordu. Sorularına cevap alsa bile Draco pek eğlenceli bir şey yapıyormuş gibi görünmüyordu.


Kapının çaldığını duyunca uzandığı koltuktan kalktı. Draco ondan önce davranmıştı. Garson masayı içeri bırakırken Draco teşekkür etti ve masayı Harry'nin oturduğu koltuğa doğru itti. Draco iştahla yemeğine bakarken buz dolu kovayı ve yanındaki meyve tabağını fark etti. Kovanın içinde daha önce görmediği pahalı alkol şişeleri vardı. Harry bir an kendini kötü hissetti.

"Bunları ben istemedim. O kadar şımarık değilim."

"Sorun değil. Otelin ikramı."

"Oh, güzel."

Harry iştahla yemeğini yerken - olabildiği kadar kibar yemeğe çalışıyordu-, Draco masasındaki kitapları topladı. Kendi kendine neden bunu yaptığını düşünüyordu. Draco kimseye çıkarları dışında yardım etmezdi. Harry'den istediği bir şey yoktu -eğer derdi seks olsaydı yemek söylemeyi teklif bile etmezdi. İstediğini alırdı ve odasından yollardı. Hiç bu tarzda bir şey yapmamıştı, bir eskortla yatağa girmek aklının ucundan bile geçmezdi. Draco ile yatmak isteyen bir ton kız vardı. Bir de üstüne para vermesine gerek yoktu.

"Hey, alkol partime katılmak ister misin?" Harry elindeki ince ve uzun bardağı Draco'ya uzattı. Elindeki şaraptan hoş meyve kokuları yükseliyordu. Draco bardağı aldı ve teşekkür edermiş gibi gülümsedi.

Harry gülümsemeyle karşılık verdi. Üstündeki tişörtü çıkarttı ve koltuğa fırlattı. Draco adamın üstündeki izlere baktı. Belinde ve boynuna doğru farklı büyüklükte morluklar vardı. Harry kendi bardağına şarap dökmek için döndüğünde Draco sırtındaki  çizikleri de fark etti. Bazıları yeni duruyordu. Neler olduğunu sormak istedi ama adamın mesleği aklına gelince cevabını aldı.

Harry 5 kişinin rahatça sığabileceği yatağa atladı. Sırtını yumuşacık yastıklarda yasladı. Draco ne yapacağından emin olamadı ama en sonunda Harry'e eşlik etti.

"İsmin ne anlama geliyor? Daha önce hiç duymadım."

"Ejderha ya da yılan demek. Latince."

"Havalıymış. Benimkini sormayacak mısın?"

"Pek umurumda değil."

Harry doğrulup gözlerini Draco'ya dikti. "Çok soğuksun biliyorsun değil mi?"

"Bunu söyleyen ilk kişi değilsin."

Draco bardağını dudaklarına götürdüğünde Harry hızlıca davranıp bardağı tuttu. "Gevşemen lazım. Hızlıca iç."

Draco reddetmek istedi, alkolünü zevk alarak içmek istiyordu ama Harry elini tutup bardağı ağzına doğru hızlıca itti. Draco şarabın üstüne dökülmemesi için bardağı tek solukta bitirdi.

"Deli misin sen?"

"Hızlıca içersen daha çabuk kafasını hissedersin. Pek şarap insanı değilim, genelde ucuz bira içerim. Buralarda viski var mı? Buldum tamam. "

Harry kendi kendine konuşurken Draco öksürdü ve derin bir nefes aldı. Şarabın ekşi tadı boğazını yakmıştı. Başına ne tarz bir bela almıştı?

"Hadi, iç." Harry ağzına kadar doldurduğu viski bardağını Draco'ya uzattı.

"Viski böyle içilmez ki. Ayrıca sarhoş olmamızı falan mı  istiyorsun?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 23, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

prostitué | drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin