D-5

68 17 9
                                    

Taeil-ah, güzel miniğim.
Fotoğraflarımız eskidi, yenilerini eklemeyeli epey oldu.
Panomda asılı hâlâ hepsi, öyle çok özledim ki seni anlatamıyorum kelebeğim.
Keşke benimle daha çok kalsaydın.

Defterdeki fotoğraflarımıza o kadar çok bakıyorum ki, bazıları gözyaşlarımla ıslanıp yırtıldı.
Özür dilerim sevgilim.
Fotoğraflara bile sahip çıkamadım.

Johnny defteri kapatıp duvarındaki panoya astığı fotoğraflarda göz gezdirdi. Gözüne takılan en ortadaki fotoğrafla burukça gülümseyip gözlerinin dolmasına izin verdi.

Flashback.

Johnny elinde tuttuğu polaroid fotoğraf makinesiyle kucağında oturan sevgilisinin fotoğraflarını çekiyordu.

"Johnny, sadece benim fotoğraflarımı mı çekeceksin? "

Johnny küçük bir onay mırıltısıyla başını sallayıp gülümsedi. Sevgilisinin fotoğraflarını çekmeyi seviyordu ancak Taeil sıkılmış gibiydi.

Taeil'in elini yavaşça tuttu ve parmaklarını kenetledi. Objektifi ellerine çevirip deklanşöre bastı ve fotoğrafın gelmesini bekledi.

"Hep seni çekmemi istemiyorsan ben de ikimizi çekerim. "

Taeil gözlerini kıstı, ellerini fotoğraf makinesine doğru uzattı ve Johnny'nin kucağında hafifçe kıpırdanıp doğruldu.

"Bir fotoğraf çekmeme izin ver. "

Johnny kucağında oturan bedenin gözlerine çevirdi bakışlarını. Bunu istediğini biliyordu, elinde tuttuğu makineyi sevgilisinin küçük acuçlarına bırakıp yanağına bir öpücük kondurdu.

Taeil hafifçe geri çekilip kıkırdadı ve kamerayı ikisini kadraja alacak kadar uzaklaştırdı.

"Hazır mısın sevgilim? "

"Elbette, seninle her şeye. "

Taeil aldığı cevapla ufak bir gülümseme bahşetti, hemen ardından Johnny'ye ne yapması gerektiğini sıralamaya başladı.

"Belime sarıl ve gözlerini kapat, ben fotoğrafı çekene kadar sakın açma gözlerini. "

Johnny küçük sevgilisine sarılıp gözlerini kapattı ve beklemeye başladı.
Elbette beklediği şey dudaklarının üzerindeki hafiften kurumuş dudaklar değildi.

Odada yalnızca Taeil'in umursadığı deklanşör sesini Johnny duymamıştı bile. Fotoğraf çıktıktan sonra Johnny'nin minik kelebeğinin elinden kayıp yastığa düşen fotoğraf makinesi ikisinin de umrumda olmamıştı, çoktan birbirleriyle alevlenmişlerdi.

Flashback end.

Johnny raptiyeyle sabitlediği fotoğrafın üzerinde parmaklarını gezdirdi, gözyaşları kendinden bağımsız olarak birer birer yanaklarında süzüldü çenesine doğru.

Raptiyeyi çıkarıp boş bir yere sabitledi ve fotoğrafı parmakları arasına aldı.

"Umarım gittiğin yerde mutlusundur meleğim, çünkü ben sensiz hiç mutlu değilim. "

Cahier Vert ◌ Johnil.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin