Uyandım.Şimdi sıkılacağım bir gün daha yaşamak zorundaydım.Aynanın yanına gidip kendime baktım,yorgunluktan göz altlarım mosmos kesilmişti, sonra tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım,dişlerimi de fırçaladıktan sonra gerçekten rezalet koktuğumu fark edip soğuk bir duş alma kararı aldım. Ne yazık ki bu gün pazartesiydi ve bu da yetmezmiş gibi bir de üniversitemizde katılması zorunlu bir konferans olacaktı. Havlumla çıktıktan sonra dolabıma doğru ilerlemeye başladım. Üzerime Simge'nin doğum günümde aldığı beyaz sweatshirtü giydim.Onda görüp çok beğenmiştim , o da sürpriz yapıp bana bunu almıştı.Altıma beyaz lastikli bir eşofman giydim ve ayakkabı olarak da beyaz nikelarımı seçtim. Doğal görünmek için hafif bir makyaj yaptım.Son olarak çantamı aldım ve telefon beklemeye başladım. Bu gün beni Simge alacaktı, bana geldiğinde beni arayacağını söylemişti. Ben hayallere kapılıp gitmişken yaklaşık 3 dakika sonra bir korna sesi duyuldu, ve telefonum çalmaya başladı. "Kankan geldi hadi bekletme beni. İn hemen aşağıya." "Geliyorum hemen." Hızlıca merdivenlerden indim, kapıyı kilitledim ve koşa koşa Simge'nin yanına vardım. "Selaaaaaam!" dedi bana sevinçle. "Selaaaam!" dedim ona sevinçle. Arabada pek konuşucak bir konu bulamadık ve sonunda sessizliği Simge bozdu "Dolunay iyi misin canım,bu gün hiç konuşmadın." "İyiyim, sadece konu bulamadım ve konferanslardan nefret ederim biliyorsun zaten ." Simge bunu tabiki biliyordu çünkü en yakın arkadaşımdı.Sonra laf lafı açtı ve biz koyu bir sohbete daldık. Okula vardığımızda önce bir kafeye girdik ve kahve aldık.Sonra konferans salonuna doğru ilerledik. Ünlü bir profesör konuşmalar yaptı ve sorularımızı aldı. Tam 3 saat 47 dakikalık bir konferans oldu. Konferans sonrasında derslerimize girerken Simgeyle ayrıldık çünkü bölümlerimiz farklıydı. O görsel sanatlar okuyordu, ben mimarlık.Biz de sınıf ve aynı zamanda sıra arkadaşım olan Nefes'le sınıfa doğru yürümeye başladık. İlk dersimiz çok sıkıcı geçti. Ama ben dersten değil hocadan olduğunu düşünüyorum. Hoca sürekli "eee" "ıııı" "hııı" deyip duruyordu ve konuyu kısa kesiyordu. İkinci ders ise oldukça keyifliydi. Nergis hocamız çok eğlenceli biri, derslerinde asla sıkılmıyorum. Ayrıca ders dışında bizlerle sohbet ediyor. Çok tatlı biri. Benim için vefat eden ailem kadar kıymetli biri...Derslerden sonra Nefes yurt dışından onu ziyarete gelen bir arkadaşını almaya gitti. Ben de Simge'yi aradım. Birlikte okul içinde bulunan bir kafede buluştuk ve kahve içtik. Yanında ben limonlu, Simge de frambuazlı cheesecake yedi. Yaklaşık bir saat kadar sohbet ettikten sonra Simge bir dersinin daha olduğunu söyledi ve yanımdan ayrıldı. Ben de kafede onu beklemeye başladım ve zaman öldürmek için sosyal medya hesaplarıma girdim.Simge arkasında masmavi bir gökyüzü olan ve açıklamasında gökyüzü yine masmavi yazan bir post artmıştı.Tanrım!Çok güzel bir poz vermişti.Beğenip altına iki mavi kalp yorumu attım.Diğer postlarda ise bazı arkadaşlarımın fotoğrafları gibi şeylerden ibaretti. Biraz daha oyalandıktan sonra bir sohbet uygulamasına girdim. "myfeelingsarefaded" adlı bir kullanıcıya sohbet isteği yollayıp profiline tıkladım. Profilinde "Bırakalım sadece hislerimiz konuşsun" yazıyordu. Profilinde daha çok sözler ve kitaplarla alakalı paylaşımlar vardı. Profil fotoğrafında ise sanırım onun fotoğrafı fardı. Gerçekten allık sürülmüş gibi kıpkırmızı yanakları ve yüzüne yakışan çene kasları vardı. Saçları sanırım kumraldı ve düz, gözleri ise maviydi. Sonra telefonuma bir bildirim geldi. "myfeelingsarefaded" sohbet isteğinizi kabul etti. İlk mesajı tuhaf bir şekilde, ben eklememe rağmen o atmıştı.
CHAT
Myfeelingsarefaded: Selam :)
Ruhumdakiminikyabanci: Selam ^^
Ruhumdakiminikyabanci: Arkadaşımı beklerken birileriyle tanışmak istemiştim. ^^
Myfeelingsarefaded: Ben de arkadaşımı bekliyorum. İyi bir dinleyiciyimdir, istediğin zaman yazabilirsin :)
Ruhumdakiminikyabanci: Teşekkürler ^^ Ben Dolunay memnun oldum.
Myfeelingsarefaded : Tanıştığıma memnun oldum Dolunay. Ben ismimi şimdilik gizli tutmak istiyorum :) gizemli olmayı severim. Bana isim takabilirsin istersen.
Ruhumdakiminikyabanci: Gizem diyorsun yani? Severim;) Bence iyi anlaşacağız yabancı ;] Arkadaşımın dersi bitmiş sanırım çünkü arıyor, görüşürüz... Bu arada ben de iyi bir dinleyiciyimdir ve arkadaşlarım iyi tavsiyeler verdiğimi söylerler hep sen de istediğinde yazabilirsin şimdilik görüşürüz ^^
Myfeelingsarefaded :Görüşürüz :)
*******************
Simgi arıyor..."Alo"
"Alo Dolunay , dersim bitti""Tamam ben seni kafede bekliyorum"
"Kankan iki dakikaya orada canım hadi baaays"Simge gerçekten de iki dakika sonra yanıma vardı ve arabasıyla beni eve bırakacağı için arabasına doğru yürümeye başladık. Simge deminden beri yerinde duramıyordu ve garip davranıyordu ( ki bu kötü anlamda) ve sonunda ağızındaki baklayı çıkarıverdi:
"Kuzucum, çok heyecanlıyım. Akşama ailemle ve büyükannem ile masmavi bir yere gideceğiz."
"Adına çok sevindim. Benim minnoş Simgi'm. Ben de internette biriyle tanıştım. Sana detayları en kısa zamanda anlatacağım."
Sonra normal okul vs. ile ilgili konulardan konuştuk. Koyu bir sohbetin ardından evime vardık. Simge de benimle birlikte arabadan indi(ki bi çok tuhaf çünkü daha önce bana geleceği zamanlar haricinde arabadan inmezdi) ve bana sımsıkı sarıldı.
" Bir sorun mu var? "dedim.
"Yoo artık kankamıza da mı sarılamıyoruz yahu."
"Yoo tabiki istediğin zaman sarıl, hatta hep sarıl da normalde arabadan inmezsin tuhaf geldi."
"Ay tamam işte bu defa inesim geldi olamaz mı mavişim"
"Hayret bana uzun zamandır mavişim de demezdin."
"Of Dolunay sana da bir şirinlik yapılmıyor ya domuz musun insan azıcık yüz verir."
"Kızma aptal sarışınım yaa. Ne bileyim bir şey oldu sandım. Gel buraya ben de sarılayım."
Sarıldık ve sonra ben eve girdim. O da gitti. Eve varınca pijamalarımı giydim ve bilgisayarımın başına geçtim. Biraz dizi izleyerek oyalandım. Gözlerim yorulmaya ve yavaş yavaş kapanmaya başlayınca bilgisayarımı kapattım ve mutfağa gittim. Kendime uykudan önde içmek için bir bardak sallama yeşil çay koydum. Evde tek başına yaşamak, ailenizin olmaması böyle bir şeydi işte. Annenizle beraber ev yapımı yeşil çayınızı yudumlayamıyordunuz. Çay soğuyana kadar soyulabilir bir maske yapayım dedim. Yüzümde panda gibi görünen bir kağıt maske ile beklemeye başladım. Maskenin süresi doldu ve çıkarttım. Yeşil çayım da bu sürede ılımıştı, en azından dil yakmıyor ve rahatlıkla içilebiliyordu. Çayımı içtikten sonra bardağı yıkadım ve odama geri döndüm. Son defa aynanın başına geçip biraz kendimi inceledim. Fena görünmediğime karar verdiğimde yatağıma doğru ilerledim ve sıcacık yorganımın içine girdim. Ben de böyle biriydim işte. Kendimi izler ve bazen dalga geçer, bazen de güzel göründüğüme karar verene kadar ayna karşısında boş boş dikilirdim. Gözlerimi kapatamayacağımı anlayınca uyku bandımı aramaya başladım. Komidinimi biraz kurcalamam gerekti ancak sonunda zafer benim oldu ve uyku bandımı buldum. Gözüme onu taktım ve bu gün internette tanıştığım yabancıyı düşünerek uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ
ChickLitİki yakın arkadaşın başına gelen bir olaydan sonra, hayatlarında büyük değişimler yaşanır. Eğlenceli, umut dolu, romantik, macera dolu bir hikayeye hazır mısınız?