2.6

1.3K 77 95
                                    

Bir haftanın son günüydü bugün.
Cemal ve Barış bir hafta
boyunca evde vakit geçirmiş
yapılabilecek ne varsa yapmışlardı.
Şu bir hafta içerisinde Cemal
Barış hakkındaki kötü düşünceleri
bir kenara bırakmıştı. Ona alışmış ve
keyifli vakit geçirmişti onunla. Şimdi ise
Barış onu yine sinir ediyordu.
Cemal her ne kadar arkadaşlarının
buluşma teklifini kabul etmek
istemesede barış zorla ona kabul
ettirmişti.

Barış, kafeye girdikleri ilk andan
beri Cemal'in elini bir an olsun
bırakmamış yanından geçtiği her
masaya sevgili olduklarını söylemişti.
Boş bir masada oturmuş arkadaşlarının
gelmesini bekledikleri sırada
siparişlerini almaya gelen garsona bile
sevgili olduklarını söylemişti.

Garson genç şaşkınlikla öylece birkaç
saniye durmuş ardından kafasını
aşaği yukarı sallayarak yanlarından
ayrılmıştı.

Cemal, Barış'a bunu yapmamasını söylesede Barış onu
umursamamiş yaptıkları anlaşması
hatırlatmıştı. Cemal oflamış içinden
bir an önce bugünün bitmesi için
dualar etmeye başlamıştı.

Kısa sürede Cemal'in arkadaşları
yanlarına geldiğinde Cemal
arkadaşlarını sarılarak karşılamak
istesede Barış buna izin vermemiş
Cemal'in elinden asılarak yerinde
kalmasnı sağlamıştı.

Cemal'in arkadaşları Barış'a
garip bakışlar attığı sırada Barış
yüzüne küçük bir sırıtış yerleştirdi.
"Sevgilisiyim." Dedi diğerlerinin
gözlerinin büyümesine sebep olarak.
Cemal bıkkınlıkla yüzünü Sıvazladı.
"Cemal, bu doğru mu?" Üzerinden
şoku ilk atlatan yemre olmuştu.

Beklentiyle arkadaşının yüzüne
bakmaya başladığı sırada Barış,
Cemal'den önce davranarak
Yemre'nin sorusunu yanıtladı.
"Sence yanlış gibi mi görünüyor?" Dedi
birleşik ellerini havaya kaldırarak.
Onun yüzündeki sırıtış büyürken
Yemre'nin kaşları çatılmıştı.

"Farkındaysan sana sormadım ben. İzin
verirsen arkadaşım versin cevabımı."
Barış kaşlarını çattı. Sinirlenmeye
başlıyordu birazcık. Yemre'den oldu
olası nefret ederdi zaten. Ona fazla
tahammülü yoktu.

"Gözün kör kulağın da sağır galiba.
Anlama kıtlığı da çekiyor olabilirsin
bak. Daha önce hiç doktara göründün
mü?" Barış imalı imalı sırıtırken
Yemre sinirle nefesini dışarı üfledi. Bu
çocuk kendisini ne sanıyordu?
"Bana bak ufaklık," dedi ardahan
Yemre'nin bir şey demesine izin
vermeden. "Kimsin nesin bilmem
ama orada öylece oturup bize kafa
tutabilecek bir yetiye sahip değilsin.
Daha fazla bizi sinirlendirmeden gitsen
iyi olur."

Barış tek kaşını havaya kaldırdı.
"Peki gitmezsem ve daha fazla
sinirlenirseniz ne olur?"
"Senin ağzını burnunu kırarız."
Mert sinirle tısladığında Barış
küçük kahkahasını tutamadı. Bu gülüşü
diğerlerinin daha fazla sinirlenmesine
sebep olmuştu. "Neye gülüyorsun sen?"

Diye soran Burağı umursamadı
Barış ve gülmesine devam
etti. Șu an çok keyifli hissediyordu.
Cemal'in arkadaşları bir avuç
aptaldan başka bir şey değildi.
Cemal daha fazla sessiz kalmaya
dayanamadı, "Barış" diye seslendi
susması için. Barış gülmesini
kesmedi Cemal'in seslenmesine
ragmen.

"Bir dakika," dedi yemre aklına gelen
şeyle. "Bu Barış o Barış mı
yoksa?" Yemre'nin sorusu üzerine
diğerlerinin kaşları çatılırken
dördünün de meraklı bakışlarn
Cemal'in bulmuştu.

Cemal bıkkınlıkla yanaklarını
şişirip ayağa kalktı. "Her şeyi
anlatacağım." Dedi Barış'ın elinden
çekiştirip ayağa kalkmasını sağlayarak.

Barış çoktan gülmeyi kesmiş
Cemal'in hareketlerini izlemeye
başlamıştı. "Ama şimdi değil."
Cemal. Barış'la birlikte
birden koşmaya başladığında
diğerleri şaşkınlıkla arkalarından
bakmakla yetinmişti sadece. Hiçbirisi
Cemal'in neden böyle bir şey
yaptığını anlayamamıştı.
ikisi de hızla koşarak kafeden
uzaklaşırken Barış'ın yüzünde
şapşal bir gülüş oluşmuştu.
Bir zaman sonra ikisi de koşmayı
durdurmuş derin soluklar alarak
nefeslerini düzene sokmaya
çalışmışlardı.

𝙅𝙚𝙖𝙡𝙤𝙪𝙨 CEMBAR? || Devam EtmiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin