O gece ona baktığımda o gece bakışları beni korkutmuştu ama neyse önemsemiyordum bugün kızlar beni gezdirecekti aslında gezmiştik ama fazla kalmayacağım için göremediğim yerleri de göreyim dedik ve birazda çarşıya gidecektik
Göremediğim yerleri gezdikten sonra çarşıya gelmiştik bir kafeye oturup yemek yiyorduk gezmek ne kadar yorucuydu kızlar kendi arasında konuşurken bende istanbul'da ki arkadaşımla mesajlaşıyordum zelal'in bana seslenmesiyle ona doğru baktım
hadi selin birazda mağazaları dolaşsak olur mu
tamam zelal
merve'yi hesabı ödemesi için gönderdikten sonra kafeden çıkıp mağazaya girmiştik kızlarla bir şeyler bakarken dilan ablanın telefonu çalmış konuşmaya çıkmıştı bizde tekrar kıyafetlere bakmaya devam etmiştik kendime birkaç kıyafet aldıktan sonra zelal'li dilan ablanın araması sonucunda mağazadan çıkmıştık dilan ablanın yanına geldiğimizde nişanlısı ve o gece bana bakan adamda vardı dilan ablanın nişanlısı bizi eve bırakacağını söylerken dilan ablada hemen olumlu cevap vermişti hepimiz arka koltuğa yerlerimiz alırken şoför koltuğuna da o adam geçmişti neden bu kadar kafaya takıyorum ki belki de bana değil başka birine bakmıştır zelal yanlış görmüştür çok ihtimal var boş ver selin kafamın dağılması için eceye mesaj atmıştın oda hemen cevap vermişti mesajlaşırken kendimi zor tutuyordum bodrumda yaşadığı komik anıyı anlatıyordu ne sakar kızdı ece ama en iyi arkadaştı benim için kafamı kaldırdığımda o korkunç gözlerle karşılaşmıştım ve hemen gözlerimi telefona çevirmiştim.
Bugün dilan ablanın nişanlısı ve ailesi gelecekmiş onun için evde koşuşturma var avluya çıktığımda üç sofra vardı çok kalabalık mı olacak yanımdan zelal geçerken kolundan tutup
Zelal çok mu kalabalık olacaklar yani dedem ailesi gelecek dedi
Bak selin bu aile çok kalabalık yani sen ilk defa geldiğin için fazla tanımıyorsun yani kafana takma
Zelal'in konuşmasından sonra anladım deyip yanımdan gitmişti bende sıkıldığımdan avludan dışarıya çıkıp evin yakınlarından dolaşmaya çıktım ne kadar dar sokaklar ama güzeldi mardin sevdim burayı hep yaz tatilinde buraya gelirim biraz daha yürüyüp bir taşın üstüne oturup soluklanıyordum ne kadar fazla yürümüştüm şimdi evin yolunu nasıl bulacaktım telefonumda almamıştım neyse bende geldiğim yöne doğru giderdim taşın üstünden kalkıp yürümeye başladığımda yanımdan geçen arabada bir anda durdu acaba kimdi araban inen kişiyle biran içime korku girdi bana doğru adım atarken bir an geri adım attım karşımda durmasıyla ellerimi arkaya alıp birbirine geçirdim
Ne arıyorsun burada
Ne kadar boyu uzundu acaba boyu kaçtı ne boyundan bas ediyorsun selin adam sana soru cevap versene
Ş şey geziyordum buralarda bana bakıp bir göz ucuyla baktığında
Geziyordun buralarda
"Evet yakında gideceğim için gezeyim dedim şey bizim evin yolunu tarif eder misin karıştırıyorum da yolları ondan " cevap vermeyip bana bakıyordu kötü bir şey mi dedim acaba neyse deyip yanından geçerken kolumdan tutmasıyla gerilmiştim ondan kolumu çekmemle ona doğru dönmüştüm " Geç arabaya dediğinde" şaşırmıştım ne biçin konuşmaydı askerlik arkadaşı mıyım ben onun hem adamı tanımıyorum kaşlarımı çatıp
" Konuşmanıza dikkat edin beyefendi sizin karşınızda askerlik arkadaşınız yok hem gerek kalmadı" tam adımımı atarken bu sefer kolumdan sıkıca tutum yüzünü bana doğru yakınlaştırıp Sana arabaya geç dedim" başlarım askerlik arkadaşından "derken dişlerini sıkarak söylemiştim kolumu ondan kurtarmaya çalışırken daha fazla sıkmaya başlamıştı daha fazla dayanamayarak ağlamaya başlamıştım birden kolumdaki eli gevşerken kolumu ondan kurtarıp koşmaya başlamıştım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Hanım ağa
Teen FictionÇocukluk aynı yeni yeni yeşeren fidan gibidir hayallerin vardır ona göre fidanın yeşerir peki benim fidanımda ki yapraklar açacak mı yada kuruyup dökülecek mi ya zorla evlilik uğruna yok mu olacak