1

11 1 0
                                    

Aynada ağlamaktan şişmiş gözlerime baktım. Bu böyle olmamalıydı. Her zaman kötü ve sevilmeyen kişi bendim. Neden onu seçmişti bu hastalık?

Ellerimi yıkıyarak kurutma makinasında kuruttum ve ayaklarımı sürüye sürüye tuvalet kapısını açarak koridora çıktım. Hastahane kokusu burnuma dolarken bir kez daha lanet ettim. O sırada bir odadan ağlayarak çıkan kadınla hayretle baktım. Önümden geçip giderken neden bu durumda olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Hızla kadına doğru yürüdüm ve bileğinden çekerek bana doğru dönmesini sağladım.

''Ne istiyorsun?'' dedi o da benimki gibi ağlamaktan şişmiş gözleriyle.

''Ben sadece...'' diye mırıldandım. Devam etmem için başını salladı.

''Neden bu durumda olduğunuzu öğrenmek istemiştim.'' dediğimde yanağı yukarı doğru kıvrıldı ve beni kendine çekerek sıkı sıkı sarıldı.

''Kızıma benziyorsun.'' dedi derin bir nefes alarak. Gözlerimden akan yaşlarla kadının kollarından biraz daha ayrıldım. Kim bilir ne olmuştu? 

''Öldü.'' diyerek hıçkırıklarıyla ağlamaya başladı kadın. Hızla sarıldım kadına. Evlat acısı nasıl bir şeydi kim bilir? Hayatta yaşamak istemediğim bir şeydi benim. Ama Allah bana bu acıyı kardeşimle yaşatmıştı. Hastaydı, hem de çok. Göz yaşlarım yanaklarımdan çeneme doğru süzüldü. Yanağımdan süzülen her damlada biraz daha acıyordu kalbim.

''Be-ben üzgünüm.'' dedim kekeleyerek. Kadının yaptığı tek şey bana daha sıkı sarılmak olmuştu. Dudaklarımın arasından ufak bir hıçkırık kaçtı ve kadının benden ayrılmasına neden oldu.

''Senden bir şey isteyeceğim.'' dedi hüzün ve umut karışımı gözlerini gözlerime sabitleyerek. Ama bu gözlerde daha çok hüzün vardı.

''Maddi bir şey yapamam.'' dedim üzgün gözlerle ona bakarak. Buna ne gücüm vardı ne de durumum. Daha kardeşimin iyileşmesi için para bulamıyordum.

''Maddi değil.'' dedi yüzünden geçen hafif gülümsemeyle.

''Ne istersiniz?'' dedim mahçup gözlerimi ona çevirerek.

''Kızımın yerine geçeceksin.'' dediğinde şaşkınlıkla kadına baktım. Ne? 

''Hayatta olmaz.'' dedim üzgün bir tavırla. Bana kırgın bir bakışla baktı ve daha sonra gözleri tekrar umutla kaplandı.

''İstediğin kadar para verebilirim.'' dediğinde bakışlarımı yere sabitleyerek düşünmeye başladım. Paraya ihtiyacım vardı. Ama böyle bir riski de alamazdım. Ne yapabilirdim? Kardeşimin durumu gittikçe kötüye gidiyordu.

Karşıdan gelen doktorla telaşla doktora doğru yürüdüm.

''Gelişme var mı?'' dedim umutla. Doktor üzgün bir tavırla bana baktı.

''Kardeşinizin durumu çok kötüye gidiyor Yağmur Hanım.'' dediğinde gözlerim dolmuştu. Onu kaybedemezdim.

''Ne gerekiyor?'' dedim tuttuğum nefesimi yavaşça bırakarak. Bu sakinleşmemi sağlamıyordu.

''Yaklaşık olarak 300.000'' dediğinde çaresizlikle ona baktım.

'' Türk parası olarak değil mi?'' dedim hıçkırıklarımı serbest bırakarak.

''Hayır efendim dolar olarak.'' dediğinde daha fazla ağlamaya başladım.

''Eğer gecikirsek ne olur?'' dediğimde gözlerini gözlerimden kaçırdı.

''Melis hayatını kaybeder efendim.'' dediğinde zorlukla yanımdaki duvara tutundum. Bu parayı hayatımda asla toplayamazdım. Melis ölecek miydi? Hayatımdaki tek varlığım ölecek miydi?

Doktor yanımdan uzaklaştığında yanımdaki kadına baktım.

''Kabul ediyorum.'' diye mırıldandım.  ''Ne yapmam gerekiyor?'' kadın gülümseyerek bana baktı.

''Adın ne?''

''Yağmur.'' dedim umutla kadına bakarken. Gülümedi.

''Ben de Meltem. Yani senin annen.'' dediğinde suratımdaki küçük gülümsemeyle ona baktım.

''Ne yapmam gerekiyor?'' diye tekrarladım. Koluma uzandı ve konuştu.

''Gel benimle kızım.''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 10, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tıpkısının AynısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin