XV • new darling

878 84 24
                                    



medyadaki foto akraba grubuna atılmıs buyuk teyze bile gulmus sizde gulun.
komik bile degil.






Jeongguk'un Ağzından:

Tanrı şahittir ki ilk defa sinirden deliye dönüyordum. Tırnaklarımı yiyordum.
Hayatımda ilk defa birine bu kadar sinirleniyordum.
Kıskanç bir insan değildim, emin olun ki asla kıskanç bir insan olmadım hayatım boyunca.
Ama konu Kim Taehyung olduğunda, içimden bir deli çıkıyormuş, en azından bunu anlamıştım.
Pekala, siz anlayın diye başa dönelim.

Arkadaş konusu. Evet Taehyung ile konuştuğumuz ve konuşabileceğimiz en rezil konu. Belki farkındasınızdır belki değilsinizdir ama, salağın tekiydim.

Benim hakkımda arkadaşım demesi sinirlerimi bozmuştu önceki gece. Evet, kabul ediyorum birbirimize açılmamıştık bile ama biliyordum işte. Flörtleşiyorduk. Her gün saatlerce telefondaydık.

Ayrıca notlarım daha bile iyiydi. Annem bile Taehyung etkisinin farkındaydı. Hayatıma girdiği için en mutlu olan kişinin annem olduğuna emindim.
Babam? Hiç görmedi ama eminim maç konuşması geçtiğinde o da ona hayran olacak.

Kısacası üstümde büyük bir Taehyung etkisi vardı.
Aşık mıydım, bilmiyordum zira bu şeylere pek yeniydim.
Bir şeye çok emindim; ona hayrandım ve yine çok emindim ki onu deli gibi kıskanıyordum.

Arkadaş konusunun sorun olacağını biliyordum lakin, olaya kendi yakın arkadaşını sokması beni sinirlendirmişti.
Bogum kötü bi insan asla değildi ama mezuniyet konusunu bana bile açmayan Taehyung Bogum'u direkt öne sürünce ben de haklı olarak delirmiştim.

Gruba ne yazdığımı, ne yaptığımı asla bilmiyordum. Namjoon'la bara gittiğimizde bile, herkese küfrederek içerken bile bilmiyordum.
Deliliğim, sarhoşluğumdan daha kötüydü.
Arızaydım.
Ama inanın hiç de şikayetçi değildim.

Bu kısım patlama noktası çünkü ben sadece sarhoş olup Taehyung'un kapısına gidecektim.
Attıkları hikayeyi gördüğümde, ikisine birden kaş göz dalmak üzereydim.

Bilerek yapıyordu, salak olabilirdim ama anlayabilirdim tabii ki.
Namjoon'u tuttuğum gibi taksiye bindirmiştim.
Namjoon'un beni kolladığı falan yoktu yani.

Hatta o kahkahalarla gülerken, ben dövmek için Taehyung'u alıyordum, siz öyle düşünün.

Kafeye(?) nasıl gittiğimiz, benim Taehyung'u nasıl kolundan tutup dışarı çektiğimi bilmiyorum.
Deliyim ya, yaparım böyle şeyler.

Taehyung'u alıp hem o baş dönmemle hem de sinirimle tanımadığım bir yere götürüp fırlatmıştım.
Biliyordum, çok basit bi konuydu ama emin olalım ki bunu hak ediyordu.
Benimle flörtleşirken, arkadaşım diyemezdi.
Bütün cesaretim üstümdeydi ve bunu yapacaktım.

Fırlattığım yerden suratına bir yumruğu geçirmiştim.
Daha sonra yakasından tutup itmiş ve çığlık atmıştım.

"Mezuniyet partnerinle bu kadar huzurluyken, neden o zaman bana böyle şeyler söyledin? Neden senden ümit beslememe izin verdin?"

Bir yumruk daha geçirmiştim.

"Benimle saatlerce telefonda konuşurken de arkamdan o benim arkadaşım diyor muydun?"

Yandaki çöp tenekesini tekmelemiştim.

"Bahçede sana kitap okuduğum zamandan sonra, bizi soranlara da sadece arkadaşım mı dedin?"

"Ne deseydim?"

Aniden kanayan burnuyla ayaklanmıştı. Üzerime yürüyordu.

"Ne dememi bekliyordun? Jeongguk farkında değilsin ama bir adım geri kaçıyorsun her şeyde. Sana ilk yazan benim, evet böyle olacağımızı bilmiyordum ama; Jeongguk kendine dönüp bir kere bakıyor musun?"

little dick namjoon ♡  ⋆taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin