23💓

6.6K 427 234
                                    

Jiminin ağzından

Üzgünce kanepede oturmuş başımıda kolumun üzerine koymuş düşüncelere dalmıştım. Jungkooku üç gündür görmüyorum ve az önce sesini duymam ona olan özlemimi artırmıştı. Ona bu kadar bağlanamazdım hele bu kadar kısa sürede bu çok kötüydü. O bir ünlü hep böyle olacaktı günlerce görüşemeyeceğimiz günler olacaktı buna alışmam gerekiyor. Nefesimi dışarı verip başımı kanepeye gömdüm. Şimdi farkediyorum ben bu duyguları yeni yaşıyorum. Özlemek, bağlanmak ve aşık olmak. Şimdi anlıyorum ben Taemini sevdiğimi düşünmüşüm ama benimki sadece hevesmiş.
Telefonu açıp Jungkooka yazdım gerçekten içimde garip bir duygu vardı sarılmak istiyordum ona hemde sıkı sıkı. Kokusunu istiyordum sesini duymak istiyordum

***

Mochi:

Jungkook
(21:33)

Kook:
Jimin önemli bir işim var
sana yazarım sonra

(21:46)

Mochi:
Ne işi?

Kook:
birinin yanına gidiyorum
konuşuruz sonra

Mochi:
Kimin yanına?

Kook:
Çok sevdiğim birinin yanına Jimin

Mochi:
Peki

***

Telefonu yere bırakıp kanepeye daha çok sindim. Nedense kalbim kırılmıştı. Çok sevdiği kişi kimdi ki?neden onun yanına gidiyor?hani işi vardı?dolan gözlerime lanet okurken bu sebepsiz kırılganlığım sinirimi bozmuştu. Başkası olsa umrumda olmazdı ama şuanda nedense kalbim kırılmıştı. Dolan gözlerimi sildiğimde kapı çalmıştı. Muhtemelen Tae gelmişti. Ayağa kalkıp yavaş adımlarla kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda kenara yaslanmış bana gülümseyerek bakan bedeni görmemle sevinçle boynuna sarılmıştım. Tanrım Jungkook gelmişti meğerse benim yanıma geliyormuş
"Sana inanamıyorum Jungkook"
"Seni çok özledim daha fazla dayanamazdım"
Boynundan ayrılıp yüzyüze gelmemizi sağladım
"Neden bana öyle söyledin?gerçekten çok üzüldüm"
Gülüp yanağımdan öptü ve yeniden sarıldı
"Üzgünüm üzüleceğini düşünmüyordum"
"Geç hadi içeri çok soğuk"
"Yok ben hiç geçmeyim hatta seni alayım"
Güldüm söylediğine
"Ne?anlamadım"
"Üzerini değiş çıkalım diyorum. Aslında böylede gelebilirsin benim için sorun yok"
Gözlerim sonuna kadar açıldı
"Tabiki hayır!tamam sen geç otur bende hazırlanıp geliyorum"
"Tamam"
Elinden tutup onu içeri çekiştirdim salona girip kanepeye otururken bende üzerimi değişmek için yukarı çıktım. Üzerimi değişip kendime çeki düzen verdim. Şapkamıda takıp aşağı indim

 Şapkamıda takıp aşağı indim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Böyle giyinmiş)

Salona girdiğimde gülümseyeyerek Jungkooka baktım. Etrafa göz gezdiriyordu. Biraz onu izleyip konuştum
"Çıkalım mı?"
Arkaya dönüp bana baktı ve gözleri sonuna kadar açılıp gözleri bende takılı kaldı
"Bir şey mi oldu?"
Sanki transtan çıkmış gibi ayağa kalkıp boynun kaşıdı
"Hayır sorun yok. Evet çıkalım"
Birlikte çıkıp arabaya bindik.
Saat çok geç olduğu için zar zor Jungkookun tanıdığı açık bir kafe bulmuştuk. Kahve söyleyip köşede biryere oturmuşduk
"Yeni şarkın ne zaman yayınlanacak?"
"1 hafta sonra. Yayınlanana kadar onun danslarına hazırlanacağım yani prova günleri başlıyor çünki yayınlandıktan 1 hafta sonra konserim var"
"Ne gerçekten mi?o konsere bende geleceğim Taeye söz verdim"
"Ha söz vermesen gelmeyecektin yani"
Güldüm söylediğine
"Bu işin bahanesi"
Güldük ikimizde
"Güzelim sen bana kurs günlerini ve saatlerini söylersin"
"Neden ki?"
"Senin kursun olduğu günler ben provalarımı seninle yaparım"
Gözlerim sevinçle açılırken ciddi mi değil mi yüzüne bakındım
"Gerçekten mi?ama Jungkook sorun olu-"
"Evet ciddiyim ve ben istediğim sürece hiçbir sorun olmaz"
Gülümseyip konuştum
"Teşekkür ederim. Ben sana günleri atarım"
Garson önümüze kahve bırakırken kızın Jungkookun üzerinde olan bakışları sinirimi bozmuştu. Kıza ters ters bakarken bakışlarım Jungkokla kesişti. Kız uzaklaşırken Jungkook gülmeye başladı
"Kalkıp öldürseydin. Neden öyle bakıyordun?"
"Sana olan bakışlarını görmedin mi?"
Jungkook gülüp oturduğu yerde dikleşti
"Kıskandığında o kadar tatlı oluyorsun ki. Bunu biliyorsun değil mi?"
Gözlerim gözlerine kenetlenirken gülümsedim
"Çok kötüsün"

Bilikte kahve içip birkaç saat oturup sohbet etmiştik
Şimdi ise artık eve gitme zamanı gelmişti. Jungkook araba kullanırken kenetli olan elimize baktım. O kadar güzel gözüküyordu ki. Tae haklıydı küçük elim onun büyük ellerinde yok olmuştu ve bu gerçekten çok tatlıydı. Jungkook parmağıyla elimin üstün okşarken gözünü yoldan çekmeden konuştu
"Elin neden bu kadar küçük?bu gerçekten çok tatlı. Arkadaşın gerçekten haklıymış"
Güldüm söylediğine
"Bende bunu düşünüyordum"
Gülümseyip yüzüme baktı ve yeniden öne döndü
Eve vardığımızda o da indi arabadan. Elimi tutup beni kendine daha çok yaklaştırıp yanağımı okşayarak konuştu
"Güzelim sadece birkaç gün sonra bitiyor çekimler. Lütfen üzgün olma. Arkadaşlarınla gez dolaş eğlen. Bende işim biter bitmez senin yanında olacağım zaten. Tamam mı?"
Başımla onaylayıp gülümsedim
"Bak Tae bana yine yazarsa Jimin üzgün diye bu sefer buraya gelmem direk okulu basarım"
Kahkaha atarken elimi beline dolayıp sarıldım
"Peki üzgünüm. Sadece elimde değil"
Saçımı arkaya tararken başımı kaldırıp yüzyüze gelmemizi sağladı. Elini yanağıma atıp beni kendine daha çok yaklaştırırken dudaklarımızın birleşmesine santimler kala duyduğumuz sesle ayrılıp anlamaz bakışlarla bibirimize bakmış daha sonra yerde bayılmış bedeni görmemle gözlerim sonuna kadar açılmıştı
"TAE?"

************************************

Evett her kese merhabaaa👋

Umarım beğenmişsinizdir. Eğer beğendiyseniz beğenip yorum yapmayı unutmayın😙💜

Sizleri çook seviyorum🌸💜

Secret lover+ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin