Barış
Artık sıkıyordu bu sırr beni.Kendimi tanıyamıyordum.Sakladıkca her gün Aycana zarar verecekdim.Her gün vermektense bir kez benden nefret etsin.Yüzündeki hayal kırıklığı beni mahv ediyordu.Gözleri dolmuştu
-A-anlamadım
Koşup bana tokat atmışdı.Bu tokat bile beji acıtmamışdı
-Yalan olduğunu söyle sen bizi bitiremezsin
Diger bir tokatı attığında bileğinden kavrayıp tuttum elini
-Kendimi durduramadım Nisa birden öptü engel olamadım.Hemen ittirdim amma bu sırla daha fazla yaşayamam
-Kolumu bırak.Bitti anladın mı?Seninle yaşadığım her güne
-Her güne ne?Pişman mı oldun?Ben yapmadım diyorum nesini anlamıyorsun
-Lanet olsun Barış lanet olsun
İki eliyle sanki gözünü çıkartarak göz yaşlarını siliyordu
-Ben sıkıldım artık Nisadan da bu adadanda bu olanlardan da her şeyden sıkıldım
O ağladıkca bende göz yaşlarıma engel olamıyordum.
-Sence ben mutlumuyum bu olanlardan.Ordan bakınca mutlu mu görünüyorum?
-Ne zaman oldu bu olay?
-İki gün önce
-Sarıldığın ve bizim barışdığımız gün öyle mi?Allahım kafayı yiycem
-En büyük hatamdı o benim
Kafasını tutub o taraf bu tarafa turluyordu.Bunu söylediğim an gözleri dolu dolu baktı ve beni kalbimden vurucak cümleyi dedi ve çekib gitti.
-Benim en büyük hatam survivorda birini sevib sevgili olmamdı.Boka çevirdim her şeyiKadın gitti Adam paramparça oldu....
Aycan
O hisslerimi kimseye anlatamam kim yaşadıysa o bilir ne kadar acı çektiğimi.Amma şuan aklımda olan tek şey Nisayı paramparça etmemdi.Benim olanı kimse benden alamaz.Barakalar olan tarafa geldiğimde Nisayı oralarda göremedim.Elife sorduğumda en son sahilde gördüğünü söyledi.Sahilde de yoktu.Bu kız nerde derken Sercanla kütüğün üzerinde konuştuğunu gördüm.Hemen yanına gidip kolundan titub kalkmasını sağladım
-Gel benimle
-Noluyor?
Sercanda Nisayla birlikde kalkmıştı.Oda beni durdurup "ne olduğunu" sordu.Boşver deyip Nisayı sürükleyerek ormana götürdüm.Korkudan bembeyaz olmuştu.Karşımda durduğu gibi yüzüne bir tane yokat çaktım.
-Sen nasıl orospusun?
-Aycan laflarına dikkat et
-Laflarıma mı?Sen benim sevgilimi naaıl öpersin
Alaycı bir tavrla hiç bir şey olmamış gibi konuştu
-Ben Barışı öptüğümde senin sevgilin değildi hatırlatırım
-Barış her zaman benim sevgilimdi sen bunu küçük kafana sokamıyormusun
-Sokamıyorum ona aşığım
-Aşık mı?Siktir et aşkını srn daha aşkın ne olduğunu bilmeyem bebeksin
-Bak Aycan senin bana attığın tokatla seni burdan diskalifye ettirir üzerinede Barışla yalnız kalırım.Dua et ki,sana minnet borcum var
Saçından tutmaya çalışırken arkamdan bir kol beni kucağına almış geri götürmüşdü
-Bırak beni yolacağım o kızı
Barışla Berkan bizi dizginlemeye çalışıyordu.Yani sadece beni.Berkan Nisayı yanımdan götürmüşdü.Yoksa öldürecekdim onu.
-Artık dur Aycan sakinleş
-Sakinleşemem Barış o kızı öldüreceğim dudaklarını çıkarıcam
Barış başımın iki yanından tutup beni sakinleşdirmeye çalışıyordu.Gözlerini gözlerime kenetleğince bir şryler olmuştu.Elimi sakalında gezdirerek iki elimide dudaklarının üzerine getirdim
-Bu dudaklara başka bir dudak bir daha değerse sana bu hayatı cehenneme çeviririm
Elimin altında dudaklarının oynadığını hissetdim gülümsüyordu.
-Asla bu dudak ne ki bu 2 metrelik adamın her zerresi sana ait
Elimi dudaklarından çekip dudaklarına yapıştım.O kadar güzel öpüyorduki.Elimi tişörtinin içine salıp kaslarında gezdirdim....Nisa
Bu planda işe yaramadı.Üstelik tokatda yedim.Sinirimden dudaklarımı kemiriyordum.Nefret esiyoeum Aycana kaybetmekden.Ne olursa olsun minnet borcum vardı yoksa onu diskalifye ettirirdim ben.Şeytan diyor git Acuna söyle siktir etsin bu kızı.
-Berkan gördün mü bana nasıl saldırdı
-Hakketdin amma
-Sen onun arkadaşısın diye empti kuramıyorsub kimse dayak yemeyi hakk etmiyor (doğru)
-Bunda haklı buluyorum amma kimsede kimsenin sevgilisini öpmeyi doğru değil
-Ben pişmanım demiştim zaten
-Aycana söyledin mi?
-Evet söyledim amma beni dinlemedi çok pişmanım dedim özür diledim amma tokat atdı
-İlginç Aycan bunu anlayacak insan
-Bak gördün mü ben zaten bir anlık bir şeyle onu öpmüştüm
-Bu konuyu kapatalım Aycanlada konuşuruz zaten merak etme
Omzumu sıkıp gitmişdi.Ben Aycanın anlayacağı dilden onunla konuşacağımda haberiniz yok.Onun hayatını kaydıracağımBarış
Aycanın affetmesini beklemiyordum.Ancaq galiba oda beni anlamıştı.Şuan kollarımda uzanıyor.Aramızda sırr yok,kırgınlık yok,artık Nisada yok.Tüm negativliyi kaldıracağız.Kimsenin aramıza girmesine izin vermeyeceğiz.
-Sevgilim artık ben seninle müzik eşliğinde dans etmek,restoranta yemek yemek,hamburger yarışı yapmak,sahilde gezmek istiyorum
-Civcivim zaten bunu ölene kadar yapacağız sen bile sıkılıcaksın
Elini gögüsümden çekip sakallarıma geyirip yanağıma kocaman öpücük kondurdu
-Ben senden bir ömür sıkılmam
-Hadi kalk dans edelim
Başını göğüsümden araladım zaman kaybetmeden ayağa kaldırıb elimi uzattım
-Şarkı yok amma
-Hani Friedrich Nietzsche demişdi ya "Dans ederken görünenlerdeli sanıldı,müziği duymayanlar tarafından..." Bizde kendimiz istediğimiz şarkıyı duymamızı sağlarız
-Sen kulağıma fısılda o zamanUzaktan bakıyorsam
Aşkından kaçıyorsam anla biraz beni
Benden önce birisi görmüş, sevmişse seni
Hakkın yok, sevme beniUzaktan bakıyorsam
Aşkından kaçıyorsam anla biraz beni
Benden önce birisi görmüş, sevmişse seni
Hakkın yok, sevme beni
Hakkın yok sevmeye beniVarsın bu aşk böyle kalsın
Sen içimde yaşayacaksın
Bu dünyaya bir daha gelirsem
İlk ve son aşkım sen olacaksın
Bu dünyaya bir daha gelirsem
İlk ve son aşkım sen olacaksınGizli, saklı, habersiz
Orada, burada sessiz geçen günlerimiz
Her zaman yaşanmayan
Bir benzeri olmayan nerede o sevgimiz?Salana-salana bir o tarafa bir bu tarafa dans ediyorduk.Sanki yalnız vücudlarımız değilde ruhumuzda dans ediyordu.Aycan başını omzuma yaslamış nefesini almayı unutmuşdu.Belkide şampiyon olmam amma ben biricik küçük kadının kalbinin şampiyonu olmuştum.Birden bu romantik anı ve Aycanın neşelenmesi için ortamı şenlendirdim.
-Belkide biraz daha enerjik olalım
Elinden tutub kendi etrafında döndürdüm,bir kez iki kez.Sonra iki elinden tutub bir bu taraf o taraf oynamaya başladık.Atlamakdan içimiz düşüyordu.Dans etmeyen ben kendimden geçmiş gibiydim.Alnını alnıma yasladım ve böylece yeniden slow tempe geçtikNisa
Karşımda Aycan ve Barış ikilisi mutlu bir şekilde pardon deli ve mutlu bir şekilde dans ediyordu.Bem burda Barışın aşkından acı çekerken onlar orada mutluluklarını paylaşıyorlardı.Kendilerinden geçmiş gibiydiler.Amma bu mutluluk sürmeyecekdi izin vermeyecekdim.Yapmayacaktım amma beni zorluyorlar yapmam için.Hemen reji ekibine Acun beyle görüşmem gerektiğini söyledim.Beni götürdüler.Aycanla Barış o kadar kendilerinden geçmişdilerki yanlarından geçip gittim beni görmediler bile.Baktığımda yüzümde bir şey yoktu.Onun için kendime iki tane tokat vurup kızartdım yüzümü.Acun abinin yanına geldiğimde yüzümden tutub ağlayarak içeri girdim.Acun abi beni görünce hemen yerinden bir hışımla kalktı
-Sana noldu böyle
-A-abi Aycan beni dövdü.Geç geldiğinin farkındayım amma bazı sözleri falan bulamıyorum.Geç oluyor yazmam.Yurtdışında yaşadığım için.Sözler yalnış olursa bana söylerseniz mutlu olurum.İyi okumalar.Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşteki Ayaz {AyBar}
RomanceBarış-Sen benim yetmiş yılda dünyaya gelen kuyruklu yıldızım gibisin. Aycan-Sen benim gecemin yıldızı,gecemi aydınlatan ayım ve gündüzümü aydınlatan güneşimsin sen benim kainatımsın