jimin ses kayıt cihazı, not defteri ve kaliteli pilot kalemi hariç her şeyi girişe bırakarak soğuk mavi koridordan ilerlemeye başladı. havada midesini gıdıklayan bir koku vardı. tüm hislerini endişelendiren bir alarm gibiydi.
güvenliklerin onunla gelmemesi için ısrarcı olmuş ve kazanmıştı. onunla en doğru şekilde karşılaşmak istiyordu.
ikinci parmaklığı da aştıktan sonra en sondaki kalın kapılı duvarın önüne geldi. şifreyi girdikten sonra derin bir nefes aldı ve kapıyı açtı.
yatağında yatarken ya da bir işle uğraşırken karşılaşacağını düşünmüştü ama jimin'i korkutacak şekilde kapının önünde elleri bağlanmış bekliyordu onu jungkook.
"sen geleceksin diye süslediler beni." elini kaldırdı. zincirlerin hareket etme sesi odada rahatsız edici şekilde yankılandı. "beni eğlendirsen iyi edersin."
jimin yutkundu.
"tam da o sebeple buradayım."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
heisenberg's uncertainty principle :: jikook
Fanfictionjeon jungkook, azılı bir suç çetesinin beyniydi. park jimin ise onunla görüşmek isteyen bir eğitim görevlisi.