Bu gece, her şeyin biteceği geceydi. Hayatımdaki bir gram özgürlüğümün de son bulacağı, içimde sıkışmış duyguların bir bomba misali patlayacağı ve gücüyle ruhumu da öldüreceği o geceydi.Bulabildiğim en lüks oteli bulmuş ve bir geceliğine güzel bir odasını kiralamıştım.
Aslında Namjoon'la bugün konuşmayacaktım fakat, Jimin'le konuştuktan sonra ani bir karar vermiştim. Belki bunları yarın ona anlattığım zaman bana kızabilirdi. Gerçi, Jimin bana bunun için kızmazdı ki... Beni bir şekilde anlar ve sarıp sarmalardı beni.
Telefonumu elime aldım, rehbere girip Namjoon'un ismine tıkladım.
"Aman Tanrım... Tir tir titriyorum."
Rehberden çıkıp Spotify'a girdim (keşke sponsor olsaydı.) 'Growing pains' isimli şarkıyı açıp yatağa uzandım. Telefonumu karnıma koyup gözlerimi yumdum.
Bu şarkı çok slow olmasa da sözlerinde kendimi buluyordum. Kaybolan gençliğime adıyordum bu şarkıyı.
Sakinleş Taehyung... Sakinleş, lütfen...
Anlık gelen cesaretle şarkıyı kapatıp Namjoon'u aradım. İki kere çaldıktan sonra açtı telefonu.
'Taehyung?'
'Namjoon, merhaba.'
'İyi misin? Sesin titriyor.'
'İyiyim, iyiyim... Senden bir şey isteyebilir miyim?'
'Tabii ki.'
'Namjoon, yanıma gelebilir misin? Lütfen.'
'Tamam, geleceğim. Bana konum at.'
'T-Tamam, atıyorum hemen. Teşekkür ederim.'
Telefonu kapatıp derin bir nefes verdim. Hızla Namjoon'a konumu atıp telefonu kitledim.
Saniyeler içinde Namjoon'dan mesaj geldiğinde titreyen nefesimle telefonu elime aldım.
'On dakikaya yanında olacağım.'
Hızla Jimin'e mesaj yazmak adına ikimize özel olan alana girdim. Mesajı ellerim titreye titreye yazdım. Tam gönderecekken annemin çağrısıyla durdum. Derin bir nefes alıp kısa bir süre gözlerimi yumdum.
'Efendim?'
'Oğlum, yemeğe bekliyoruz seni. Nerede kaldın?'
'Anne ben bu akşam eve gelemeyeceğim. Siz yiyin ve beni merak etmeyin lütfen.'
'Kim Taehyung, nasıl benden habersiz hareket edersin?'
'Ben de insanım anne, kendi kararlarım ve duygularım var. Şimdi bu söylediklerimi hesaba katarak sorduğun soruyu tekrar düşün lütfen. Her şeye rağmen seni seviyorum. Şimdi telefonumu kapatacağım, bana ulaşamazsan merak etme. Kahvaltı saatinde evde olacağım. Hoşça kal.'
Çağrıyı sonlandırıp Jimin'e gönderemediğim mesajı gönderdim. Ardından hiç beklemeden telefonumu kapattım. Umarım mesajım iletilmiştir...
(Hatırlatma: 'Jimin, ben bu gece Namjoon ile görüşeceğim bir otelde. Sanırım, o yaşamak istediğim gün bugün... Aslında hâlâ emin değilim fakat bunu istiyorum. Bu gece kendimi ona teslim edeceğim, neler yaşarız bilemiyorum tabii... Sonrasında ise her şeyi ona anlatacağım. Sence doğru yapıyor muyum? Umarım doğru yapıyorumdur... O kadar heyecanlıyım ki anlatamam. Her neyse, yarın akşam sana her şeyi her detayıyla anlatırım, nasılsa sabahlayacağımıza söz verdin. Aynı eski günlerdeki gibi... Seni sevdiğimi sakın unutma! ♡︎')
![](https://img.wattpad.com/cover/236600441-288-k213065.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bodyguard |Kookmin|
FanficÜlkesinin en tanınmış, başarılı savcısı Park Jimin ve ona takıntılı derecede hayran olan koruması Jeon Jungkook. @the_jikook @90skookmin İnstagram sayfalarının sahibi Mari'ye edit ve konu için büyük teşekkürlerimi sunuyorum ♡︎