21

522 59 7
                                    

Jisoo sabah konforlu ve sıcacık yatağında uyandı. Dün şarjı bittiği için kapanan telefonunu şarja taktı. Eğlenceli bir gece geçirmişti. Tıpkı Chaeyoung'un dediği gibi.

Kısa ama doyurucu bir kahvaltıdan sonra telefonunu da alıp evden çıktı. Annesi markete gitmiş olmalıydı, babası da işe.

Chaeyoung ile buluştukları köşeye gitti. Beklemeye başladı. Yaklaşık beş dakika sonra bir ambulans gördü. Sirenleri çalıyordu ve Chaeyoung'un evinin olduğu sokağa girdi. Jisoo içine düşen kurtla ambulansın arkasından sokağa girdi.

Korkuları gerçek olmuştu sanki. Ambulans Chaeyoung'un çok da pahallı ve lüks olmayan
evinin önünde durdu. Jisoo koşmaya başladı. Jisoo hayatında ilk kez o an dua etti Tanrı'ya. Sevdiği kadının iyi olması için ona bir şey olmamış olması için dua etti ama Tanrı her dileği gerçekleştirmezdi.

Eve vardığında kapının önündeki polisleri konuşurken duydu. "Kafasına gökkuşağı desenli bir bibloyla vurmuş ama bu saldırganı durdurmamış. Kaçıp kendini banyoya kitlemiş ama saldırgan kapıyı kırmış ve kafasını küvetin kenarına vurarak onu öldürmüş. Otopsi için yolladık, kafatasının ön bölümü içine geçmiş gibiydi. Çok korkunç bir görüntüydü. Ailesine ne diyeceğiz bilmiyorum. Bir de saldırı anında polisi aradıktan sonra Jisoo diye birine mesajlar yollamış. O mesajlardan da ne olduğunu daha iyi anladık." Onun yanında duran yaşça ellilerinde olan diğer polis de cevap verdi. "Ailesine haber vermeliyiz."

Jisoo bir kaç adım uzaklaştı oradan. Duymak istemiyordu. Chaeyoung nasıl öldü, ne kadar acı çekti duymak istemiyordu. Telefonunu çantasından çıkardı. Ufak bir titremeyle açılan telefona bildirimler ardı ardına gelmeye başladı. Jisoo ekrana baktı.

'chaeyoung adlı kişiden 23 cevapsız arama'
'chaeyoung adlı kişiden 41 yeni mesaj'

coming for me | chaesooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin