Acaba akraba mıydık?...
"Dede bir daha ben izin vermeden asla bir araca binmiyorsun. Ayrıca ben araba sürmeyi öğreneceğim, istediğin zaman seni yanıma getiririm." "Tamam kızım, çok telaş ettin." "Nasıl telaş etmeyeyim dede!"
Dedem evime süpriz yapmak için gelecekti ancak geldiği otobüs kaza yapmıştı. Bende komşularına sorduğumda 288 numaralı otobüse bindiğini söylemişlerdi ve 288 numaralı otobüs kaza yapmıştı. Bende en yakındaki hastaneye gittiğimde dedemi bulmuştum.
(1 gün sonra)
Dedemi ehliyet kursuna yazdırmak için zorluyordum. "Dede neden izin vermiyorsun ki, ne olacak sanki. Sadece araba sürmeyi öğreneceğim." "Hayır olmaz. Ya kaza yaparsan, ya başka bir şey olursa!" "Ya dede lütfen." "Tamam ama kendine dikkat edeceksin."
(1 ay sonra)
Artık araba sürmeyi öğrenmiştim, bütün sınavları başarıyla tamamlamıştım. Bir tek araba alması kalmıştı ve şimdi dedemle araba almaya gidiyorduk. "Dedr çok pahalı bir şey almamıza gerek yok." "Canım benim iyi bir araba olsun ki uzun süre kullan. Bir yüz binlik araba yeter." "Dede ne yüz binliği elli binlik yeter!"
Evet dedem bana yüz elli binlik sıfır km bir Lodgy aldı. Annem ve babamın bana bıraktıklarıyla almıştık ve şu an hemen okula yetişmem gerekiyordu. Bu yüzden hemen çıktık.
Okuluma gelmiştim ve derslerim başlamıştı bile. Okulumda bir tane bile arkadaşım yoktu ama herhalde bugün şanslıydım ki bir tane kız gülümseyerek yanıma oturdu. "Merhaba adın nedir? Benim adım Oya Akyol." "Merhaba, benim adımda Melek Akyol. Acaba akraba olabilir miyiz?" "Sanmıyorum." Acaba Oya yalan mı söylüyordu? Acaba akraba mıydık? Hiçbirşey bilmiyordum ama bu işte bir sıkıntı vardı. Ders boyunca yan yana oturmuştum. Aslında o benim yanıma oturmuştu. "Görüşürüz." "Şey Melek, benim hiç arkadaşım yoktu ve bir tek sen kabul ettin beni hayatına. Bir lokantaya gidip yemek mi yesek?"
Ne diyeceğimi bilemiyordum. Daha önce hiç yeni tanıştığım biriyle lokantaya gitmemiştim. Ama bubtatlı kızı da hiç kırmak istemiyordum. "Tamam. Ben bir dedeme haber vereyim." "Çok teşekkkürler Melek bende bir babaanneme haber vereyim."
Dedemden izin almıştım ve en yakındaki lokantaya gidiyorduk. Gelmiştik. İki kişilik olan bir masaya oturduk. Birer çay siparişi verdik ve saat altı' yı geçiyordu. Dedem telşalanmıştı herhalde. Çünkü bir saate 16 kere aramıştı. Bende hemen mesaj sayfasına girio mesaj yazmaya başladım.
- Dede merak etme geliyorum. Sadece arkadaşımla oturup çay içmiştik.
Hemen mesaj geldi.
- Tamam kızım. Neden aramalarıma cevap vermedin?
-Telefonumu sessize almıştım.
- Tamam gel hadi.
- Tamam dede gelirim 10 dk' ya.
Eve gidiyordum ve giderken Oya' yi da evine bırakacaktım. Evi evime yakındı. Babaannesiyle yaşıyordu.
Oya' yi evine bırakıp geldiğimde hemen yatmak istiyordum. Yatmıştım ama uyuamıyordum. Sonra dış kapının açılma sesi gibi bir ses geldi. Evet doğru bilmiştim birisi evimdeydi ve ayak sesleri mutfaktan geliyordu. Bende sesssizce mutfağa gittim. Çekmeceyi açmış bir şey alıyordu. Bana döndüğünde tam olarak göremedim. Çok karanlıktı. Elinde bir şey vardı. Ben geri geri gidiyordum ki duvara çarptım. Gidecek bir yer kalmamıştı. İyice yanıma yaklaştığında midemde bir acı hissettim. En son yere düştüğümü hatırlıyorum. Ve son olarak tanımadığım kişinin ağzından son bir kelime duydum. "Sonunda."
............................
Selammmmmm... Bu bölümü nasıl buldunuz? Oya kim sizce? Kim Melek' in evine girdi? Soruların cevabını yorumlarda bekliyorum. Oylamayı lütfen unutmayın... <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meleklerin Dünyası
ActionBu hayat benim canımı yakacaktı... Melek adlı kızımız ailesi zorla çalınan bir kızımız. Bakalım neler olacak? Neler yaşayacak? Hayat onu nelere sürükleyecek?