3. Bölüm: ACI

21 7 1
                                    

"intikam"...
Arkadaşlar bu bölümünden sonraki bölümlerde artık kısa çizgi kullanacağım. Bilginize...
     Gözümü açtığımda ilk önce Oya' yi gördüm. Gözlerim ilk Oya' nın gözlerini görünce şaşırdım. Etrafta dedemi aradım ancak yoktu.
-Günaydın! Uyanmanı çok bekledik ve sonunda gözlerini açtın.
-Dedem nerede?

     Oya cevap vermiyordu ve bende tekrar sordum.
-Dedem nerede?
-Ha! Dalmışım, özür dilerim. Dedenin acil bir işi çıkmış da, mecburen oraya gitti.

     Bu sefer sesimi yükselttim. Çünkü dedemin asla benden başka önemli bir işi yoktur.
-Dedem nerede dedim!
-Tamam sakin ol, dedim ya dedenin önemli bir işi çıktı.
-Emin misin? Beni böyle basit yalanlarla kandıramazsın.

     Sinirlenmiştim. Yalan söylüyordu ve ben yalanlardan hiç hoşlanmazdım.
-Tamam, söylüyorum ama çok ağlama.

     Anlamıştım dedem ölmüştü. Hüngür hüngür ağlamaya başladım.
-Hayır ya seni başka yalanla kandırmalıydım. Ne kadar dalağın değil mi? En iyi arkadaşıma düzgün bir yalan uydurup da üzülmesini engelleyemedim. Aptalım ya, tam bir aptalım!

     Oya bir yandan ağlıyor bir yandan kendine kızıyordu. Şunu anlamıştım ki bu hayat beni sevmiyordu. Bu hayat benim canımı çok yakacaktı.
(1 yıl sonra)
Bir yıldır kendi başıma yaşıyordum. Aslında pek yanlız değildim, Oya hep yanımdaydı. Hatta şuan bile yanımdaydı ve sınava çalışıyorduk. Artık dedemin sesini unutmuştum. Bu çok kötü bir şeydi. Bunu dedeniz öldüğünde anlayabilirsiniz. Ha! Bu arada evimize gelen kişi beni karnımdan bıçaklamıştı. Kim olduğunu bilmiyordum. Çünkü binadan çıkarken kamera kayıtlarını silmişti. Benim sesimi duyan komşularda beni direk hastaneye götürmüştü. Sonra Oya eve gelip beni bulamayınca dedemi aramıştı. Ama dedem de cevap vermemişti. O da komşulara sorup hastaneye geldiğimi öğrenmişti. Sonra ben ğır bir darbe aldığımdan ön gün yoğun bakımda yatmıştım. Ancak dedemden hâlâ haber yoktu. Sonra normal odaya alınmıştım. Orada da dört gün yatmıştım ve sonra da uyanmıştım. Hâlâ dedemi kimin öldürdüğü bulunamadı. Büyük ihtimalle beni bıçaklayan kişi dedemi öldürmüştü. Artık etrafımda Oya' dan başka kimse kalmamıştı. Oya' nın babaannesi de bana yemek yapmayı öğretmişti, boş zamanlarımda hep tatlı yapıyordum.
-Melek şu soruya bir baksana yapamadım.
- Tamam, bakıyorum.
     Oyanızla derslerimize çalışmıştık. Artık sınava hazırdık. Saat 11:30 olmuştu. Oya' NIN sorduğu soruya bakıyordum ki o sırada kâğıtta yazan küçük yazıyı gördüm. "intikam" yazıyordu. Ben de soruyu çözdükten sonra Oya' ya neden orada "intikam" yazdığını soracaktım.
-Oya şurada ne yazıyor?
-Birşey yazmıyor.
     Elimd2n hemen kağıdı çekip aldı. Ve görüşürüz diyerek evden çıktı. Ne olmuştu anlayamamıştım. Neden orada küçük harflerle "intikam" yazıyordu ya da neden Oya orayı okumamı istemedi anlayamıyordum. Yarını beklemeliydim. Kesinlikle bu konu hakkında bir şeyler öğrenmem lazımdı.
(1 gün sonra)
     Oya' nın evine doğru yürüyordum. Okula geç kalacaktım ancak umrumda değildi. Kapıya geldiğimde zili çaldım. Evden ses gelmiyordu. Tekrar bastım zile ancak yine kimse açmadı. Bende yalan söyleyip bağırmaya başladım.
-Oya yardim etmen gerek. Lütfen yardım edin! Oya araba çarptı bir adama. Kimse yok benden başka, lütfen!
-Ne?!
-Bak adam şurada.
     Hâlâ yalan söylüyordum.
-Göremiyorum nerede?
-Şurada, gel koşup bakalım.
-Tamam.
     Boş bir yere doğru koşuyorduk. Oya kimseyi göremeyince:
-Nerede hani? Evden çıkmam için yalan söyledin de mi? Cidden inanamıyorum sana.
     Oya sinirle eve doğru yürüyordu. Bu sıcakta uzun kollu kazak giymişti. Ve topallıyordu. Kolundan tutup kendime çevirdim.
-Ne oluyor? Neden topallıyorsun ve bu sıcakta neden kazak giydin?
     Ben sorduğum an evlerinden tanımadığım bir ses geldi. Ve Oya koşarak eve gitti. Bende koştum peşinden ancak kapıyı yüzüme kapattı. Ve ardından Oya' nın bağırma sesi duyuldu:
-İmdat!...
............................
Selamm... Bu bölümü beğendiniz mi? Neden intikam yazıyor? Oya neden imdat diye bağırıyor? Yorumlarınızı bekliyorum, görüşmek üzere.

Meleklerin DünyasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin