"Hadi Hyunjin tam bir korkaksın!" değildim işte korkak falan, sizden de böyle bir şey istense beş yüz kere falan düşünürdünüz.
Korkak değildim.
"Saçmalama Chan! Benden ne istediğinize bir bakın! Başıma bir iş gelirse eğer sizi öldürürüm!"
"Tabii, oradan sapasağlam çıkabilirsen." diye kaşlarını kaldırarak eklemişti Felix. Tanrı aşkına, bu çocuklar normal değillerdi.
Oturduğumuz kahverengi, yuvarlak masadaki içeceğimden gerildiğim için bir yudum daha almış ve rahatlamaya çalışmıştım.
Muzlu milkshake her zaman sevdiğim bir şeydi. Daha doğrusu muz.
"Söz veriyoruz Hyunjin, başına en ufak bir kaza bile gelmeyecek! Lütfen!"
"Tanrım, bunu kabul ettiğime inanamıyorum! Keşke iddiaya girmeseydim!" diye mızmızlanmıştım ve arkadaşlarımın gözünde ufak bir umut ışığı oluşmuştu.
Kabul ettiğim manasındaydı bu konuşma.
Çünkü ben, Hwang Hyunjin sözümü tutardım. Ayrıca bir korkak olmadığımı ispatlamam gerekiyordu.
"Demiştim size, eninde sonunda kabul edecekti." demişti Yeonjun. En yakın arkadaşım olmasının etkisi de vardı tabii. Ona ufak bir tebessüm sunmuştum, o da bana.
"Bak şimdi biz dükkanı falan her şeyi ayarladık." diye heyecanla konuşmuştu Chan. "Sen sadece içeri girip etrafı inceleyeceksin," diyip biraz durmuştu. "Ve belki de birkaç büyü sorabilirsin, hm?"
Yemin ediyorum şaka gibilerdi.
"Rüyanda görürsün." demiştim alay ve yapmacık bir gülümseme ile kafamı yana yatırarak.
Anında suratı düşünce üzülmüştüm. Sonuçta arkadaşlarım değerliydi.
"Belki bir iki büyü." dedim gözlerimi kaçırarak. "Var ya sen tanıdığım en cesur insansın!" dedi Soobin. "Ve eğer başına bir şey gelirse video oyunların benimdir!!" diye ekledi.
"Saçma saçma konuşmayın artık. Hadi içeceklerinizi bitirin de gidelim, bir an önce bitsin şu iş." dedim ve hemen muzlu milkshakeimi bitirmeye çalıştım.
—
rv-in&out dinlerken geldi aklıma bu kurgu.
yani öyle işte, iyi günler.
YOU ARE READING
in&out; hyunjin, yeji
Fanfictionhwang hyunjin, girdiği iddia yüzünden bir cadı dükkanına gitmek zorunda kalmıştı. hyunjin|yeji. 2020, mimosa. kapak; @soojolog_sugyulog