"Yani beni affettin. Yanlış anlamadım değil mi?" Jungkook ve Lisa bir eve gelmişlerdi ve beraber yemek yapıyorlardı.
"Aslında hiç umrunda değilmişim gibi hissetmiştim. Çünkü kime sorsam senin çok iyi bir halde olduğunu söylüyorlardı." dedi Lisa elindeki tabakları masaya koyarken.
"Bende seni kime sorsam bana küfrettiler. Kalıpsızın, kalpsizin tekiymişim." Lisa duyduğu şeylerle kıkırdadı. "Bence gülme. Çünkü neler çektiğimi bir ben bilirim."
"Bu konu beni hala geriyor bu yüzden konuşmayı bırakıp şu anki halimize bakalım." dedi Lisa Jungkook'un yapılı vücuduna sarılırken.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Diğer kızlar dışarıda işleri olduğunu söyleyip Jennie'yi evde yalnız bırakmışlardı. Evde sağlıklı yemekler yapacak bir Jisoo olmadığından dışarıdan pizza söylemişti. Zil çaldığında vereceği ücreti eline alıp kapıyı açtı.
"Taehyung. Senin ne işin burda?" Jennie kesinlikle karşısında onu görmeyi beklemiyordu.
"Önce içeri mi geçsem acaba?" Jennie kapıyı daha çok açıp içeri geçmesi için eliyle içeriyi işaret etti. Beraber oturma odasına geçtiler.
"Aslında gelmezdim ama dünkü konuşmamızdan sonra dayanamadım Jennie." dedi koltuğa ötürsene Taehyung.
"Sıkıntı değil." Zil tekrar çaldığında Jennie hemen kapıya koşup pizzaları alıp içeri geldi. "Aç mısın? Sana da servis getireyim mi?
"Hayır demem."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Lisa ve Jungkook yemeklerini yedikten sonra beraber bir orman gürültüne çıkmışlardı. Elleri birbirlerine bağlıydı.
"Hava çok güzelmiş." dedi Lisa yüzündeki kocaman gülümsemeyle.
"Çok güzelsin Lisa." duyduğu şeyle yüzü kızarmıştı Lisa'nın. Durdu.
"Umarım seni bir daha kaybetmem Jungkook. Umarım birbirimize olan sevgimiz asla bitmez. Eğer öyle olursa bir daha asla Seoul sokaklarında yürümem."
"Neden yürüyemezsin?"
"Çünkü bu şehrin her bir karışı senin o güzel yüzünü hatırlatır bana."
"Seni üzecek hiçbir şey yapmayacağım. Seni yüzüstü bırakmayacağım Lalisa Monoban. Söz veriyorum."
"Ben söz veriyorum Jeon Jungkook."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Pizza çok güzeldi." Taehyung Jennie'yi yardım etmek için masanın üzerini topluyordu.
"Aynen. Her zaman buradan söyleyeceğim."
"Jennie."
"Taehyung." Jennie gözlerinin içine baktı. Taehyung'un gözlerindeki o derinliği görünce titrediğimiz hissetti. İkisi de içeriye geçip oturdular.
"Bunu sana son kez soracağım. Yani seni bir daha rahatsız etmemek adına." Ayağa kalkarak Jennie'nin yanına gidip oturdu. Jennie Taehyung'un bu hareketiyle daha da heyecanlandığını hissetti.
"Kim Jennie. Benim sevgilim olur musun?" Taehyung daha güzel bir teklif yapabileceğini düşünüp dudaklarını ısırdı.
"Evet Kim Taehyung. Tabiki sende benim sevgilim olursan." diyerek güldü Jennie. Taehyung yavaş yavaş kızardığını hissediyordu.
"Jennie dayanamıyorum. Bir kez öpebilir miyim seni?" Jennie gözlerini kapatınca Taehyung cevabın olumlu olduğunu anlayıp Jennie'yi öpmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chanel Girl || BTS x BP
Fanfiction"Bana verdiğin tek bir söz vardı. Hatırlıyorsun değil mi? İşte sen bana verdiğin o küçücük bir sözü bile tutmadın." (Not: Instagram, düzyazı ve texting karışık.)
