Komiser aslında yeni kurbanını az çok tahmin edebiliyordu. Ama aklında ki kişi çok farklıydı. Kendisi olabilirdi... Nedeni ise Chon'un depoda ki sözleriydi. O gün ki iş saatinin sonlanmasına az bir süre kalmıştı. Eve geç kalmamak için erkenden toplanmaya başladı. Odası'nın sonundaki askılığa doğru yöneldi ve ceketini eline aldı. Bir kolunu soktuğu anda telsizden bir ses gelmeye başladı
''Komiser George! Beni duyuyormusunuz?'' yavaş adımlarla telsizin yanına doğru ilerledi. Cevap vermek için telsizin düğmesine bastı
''Buradayım 42 88 kötü bir durum yok ya?''
''Happy avmsi'nin önünde çatışma çıktı yardımınız gerek''
''Of! Neyse geliyoruz hemen'' asistanına diğer polislere söylemesini istedi ve dışarı çıkıp arabasına bindi. Sireni köşelerde yemek yiyen güvercinleri ürkütmüş olmalıydı ki bir anda kaçtılar oradan. Diğer arabalara makas ata, ata hızını arttırdı, her dakika daha da yaklaşıyordu avm'ye. Telsizinden bir ses gelince irkildi elinei telsize uzatıyordu ki diğer polislerin arabaları'nın siren sesleri duyuldu
''Bütün birimlerin dikkatine! Happy avm'sine acil destek lazım! İçeride 2 rehine var!'' rehinelerin olduğunu duyunca vitesi değiştirdi ve gazı adeta arabadan dışarı çıkaracakcasına bastı.
***
Olay yerine vardıklarında klasik olarak meraklı kalabalık toplanmıştı. Böyle kazalar aslında çok olmuştu meraklı kalabalık yüzünden 3 kişinin hayatı sona ermişti... Destek çağıran amirin yanına doğru ilerlediler. Söylediklerine göre hırsızlar 600 milyar, helikopter istiyorlardı. Bu sözlerden sonra George bağırarak
''Ulan alt tarafı bir avmyi soyacaksınız! O kadar teferruat niye istiyorsunuz?! Soyacaksanız adam gibi soyun bizi de uğraştırmayın amına koyim!'' bu sözlere hırsızlar çıldırmış olmalılar ki içeriden bir silah sesi geldi. O meraklı kalabalık dediğimiz hemen geri çekildi neden? Götleri yemedi çünkü... Silah seslerine aldırmayan küçük kız ve annesi arkalardan diğerlerini itekleyerek öne geçti. Annenin feryatları içinde yanan kor ateşin belirtisiydi... İçeride ya oğlu ya da kızı vardı onun gibi bağırışları yükselen bir çok baba, anne vardı... Amir Stevan ve Komiser George araların da içeriye nasıl gireceklerini konuşuyorlardı. Araların da kısa bir söyleşi sonucun da avm'nin sahibini aramaya başladılar. Sağa sola öne arkaya gide gide buldular en sonunda. Avm'nin sahibi kel, yaşlı, göbekli birisiydi. Ne gerek var görünüşe değil mi? Adama sorucağı sorular belliydi
''Merhaba ben komiser George yanımda ki de amir Stevan''
''Merhaba'' George endişeli bir sesle
''Arkada bir kapı var mı? Acele ederseniz iyi olur sonuçta arkada insanların hayatı söz konusu''
''Var faka-'' adamın sözünü bitirmesini beklemeden yanından uzaklaştılar. Ama içeri de birisi mi vurulmuştu? Yoksa uyarı ateşimiydi? Burası tartışılık bir durumdu. Keskin nişancı içerde ki hırsızları gayet net bir şekilde görebilmekteydi. Yalnız silahın kurşunu birisini mi vurmuştu orası kesin değildi. Keskin nişancıya verilen bilgiye göre içeri de birisi vurulduğun da hırsızlara ateş edicekti. Silah sesinden dolayı kendini hazırlamıştı. Dürbünü'nün açısını değiştirdi ve Chon'un suratıyla karşı karşıya kaldı. Chonu gördükten sonra Komiser Georgeye haber verdi bunu öğrendikten sonra George adeta deliye dönmüştü onun olduğunu öğrendiğin de içeriye girme işlemlerini daha da hızlandırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil Chon
غموض / إثارةO Sıradan Biri Değil! O Bir Seri Katil! O Herkes Gibi Değil! O Bir Ölüm Makinesi! O Chon Gathe! Seri katil Chon. Dünyanın her tarafında aranan her seferinde kaçan biri.. Çeşitli stillerle öldürülen 63 insan! İnanılmaz bir biçimde hiç bir iz bırak...