Medya dünyanın en iyi editi olabilir. Aradığım şevhet şarkının sözlerinde ihihi
Az önce ufak kıkırtılar ve çatal bıçak sesinin olduğu masada şimdi çıt dahi çıkmıyordu. Annem masada ellerini birleştirmiş, kaşları olabilecek en çatık şekilde Roman'a bakıyordu. Roman'sa bu bakışlardan hiç etkilenmediğini belli eden bir tavırla gülümseyerek anneme bakıyordu.
Benim gözlerim ikisi arasında gidip gelirken anlık olarak Roman'la göz göze geldik. Bakışları yine beni kavururken gülümsemesi değişmişti sanki. Daha muzip bir ifadeyle bakıyordu şimdi. Ya da sadece ben uyduruyordum.
Ben hipnoz olmuşcasına ona bakarken bunu bölen annemin kahkahası oldu.
Bendeki bakışları yavaşça anneme döndü. "Espritüel biri olmalısınız. Çok komik." Roman'ın suratında gülümseme bir an bile silinmezken yavaşça dudağını ısırdı. Gözlerim istemsizce oraya kayarken o iki küçük pembeliği ısıranın ben olmasını istedim.
Eğer o dişler şu an benim olsaydı, onları kanayana kadar ısırır sonraysa bir vampir nasıl bir avının kanına muhtaçsa aynen o şekilde emerdim.
Ancak o dişler benim değildi.
Roman yavaşça kafasını iki yana salladı. Dişlediği dudağını serbest bırakıp uzun ve kemikli parmaklarıyla az önce ısırdığı yeri okşadı.
"Şaka değil. Erkek beceriyorum, sik emmeyi seviyorum." Kesinlikle değildi. Bugün gördüklerim tekrar hafızamda yer edinirken alt takımlarındaki hareketlenmeyi göz arzu etmeye çalıştım. Tanrım! Bu artık küçük düşürücü olmaya başlıyordu.
İşte ne olduysa o an oldu.
Ben önümdeki ereksiyonla bakışırken aniden yüksek bir ses duyuldu. Kafamı kaldırıp hormonlarımdan sıyrılmış bir şekilde ne olduğunu kavramaya çalıştım. Tahminen annemim elinden düşüp parçalanan su bardağı herkesin tabağına birer parça şeklinde düşmüştü.
Bakışlarımı anneme döndürdüm. Sağ kaşı seğirirken tek eli saçından bir tutamla oynuyordu. Bu halini iyi biliyordum. Sakin kalmaya çalıştığı ama daima başarısızlıkla sonuçlandırdığı bir andı bu. Annemin hemen karşısındaki babama baktığımda onun da gergin gözlerle anneme baktığını gördüm. Böyle anları babam hepimizden daha iyi bilirdi.
Onların çaprazındaki Roman'sa şu anki durumdan hiç etkilenmişe benzemiyordu. Çünkü nasıl birkaç dakika önce gevşek ve suratındaki sırıtışla sandalyesinde oturuyorsa hâlâ istifini bozmamıştı. Ve bakışları annemde bile değildi. Büyük ihtimalle stres yüzünden terleyen suratıma bakıyor ve gördüklerimi anneme anlatmamanın sebebini sorguluyordu.
Açık değil miydi oysaki? Gördüklerim yüzünden erekte olmuştum! Nasıl bunu birine söyleyebilirdim? Üstelik eğer söylersem annem şu an verdiği tepkiyi verecekti ve ben tanrı-komşumuzla henüz ilişiğimi kesmek istediğime emin değildim. Tabi o zaten az önceki söyledikleriyle bu ilişiği kesmiş sayılabilirdi.
"Evimden çıkın!" Sakin ama keskin bir ses duyduğumda gözlerimi ondan çekebilmiştim. Annem sabrının son demleriyle bakışlarını Roman'a çevirmişti. Roman annemin sözleriyle ona döndü.
Gülüşü biraz daha genişledi. Tanrım! Bu insan cidden bu kadar umursamaz olabilir miydi? Annem onu resmen evden kovmuştu ama bunu umursamışa benzemiyordu.
Yavaşça sandalyesini geriye çekti. Boğazını ufak bir öksürükle temizledikten sonra boyunu sergilermişcesine ayağa kalktı. Ardından geldiğinden beri gözümü çekemediğim parmaklarıyla üstündeki blazer ceketin tek olan dövmesini ilikledi. Bütün bunları o kadar beyfendice yapmıştı ki gözlerimi bir an olsun üstüden çekemedim. Her ifadesinde, her miniğinde veya her davranışında asillik vardı. Az önce annemin sinirleneceğini tahmin etmiş olmasına rağmen pervasızca konuşan o değilmiş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Making Love In The Dark [BxB]
Fanfiction|AU/Romancek| |+18 öge bulunabilir. Şikayet edeceklerin okumaması önerilir.| Roman, bu muhafazakar mahalle için fazla gay. Ve Peter, kendini keşfetmek için oldukça geç kalmış.