Bölüm 2

400 20 9
                                    

   Demir nutku tutulmuş bir şekilde bana bakıyordu. Benden bu kadar çabuk bir sitem beklemiyordu herhalde.

Açelya: Demir cevap vermeyecek misin?

Demir: Açelya ben... ben hiç böyle düşünmemiştim

Açelya: Farkındayım ve sıkıntı da bu işte. Aslında senin yanında da olmaya çalışıyorum. Senin kararlarını desteklemek de benim için çok önemli ama işte senin de beni bu hikayenin içine katman lazım. 

  Demir hala şaşkın bir biçimde bana bakıyordu. Gözlerim dolmaya başlamıştı ama asla ağlayıp güçsüz gözükmemem gerekiyordu. Sadece ufak bir tebessüm edip hızla oradan ayrıldım. Arkamdan ufacık bile ses duymadım.

  Gün boyunca hastalar ile ilgilendim. Neredeyse hiç ara vermedim çünkü olanları düşünmeden edemiyordum. Ayrıca Demir'den de tüm gün kaçtım. Söyleyeceğimi söylemiştim, gerisi ona kalmıştı.

  Akşam olmuştu, aslında hastaneden çıkmam lazımdı ama üstümü değiştirecek halim bile yoktu. Biraz dinlenmek için dinlenme odasının kapısını hızla açtım

Açelya: Ayaklarım koptu ya... Aaa nerede herkes?

Doruk: Üstlerini değiştiriyorlar

Açelya: Sen çıkmıyor musun?

   İlerleyip koltukta Doruk'un yanına oturdum.

Doruk: Nöbetim var. Asıl sen niye hala buradasın?

Açelya: Tüm gün canım çıktı koşturup durdum Ferman Hoca sağolsun 

Doruk: Ali.. İlginç birisi

Açelya: Öyledir, otizmli ama çok zekidir

Doruk: Orası belli canım

Açelya: Zor uyum sağladı ama başardı. Hatta Nazlı ile sevgililer

Doruk: Hahahah gördüm

Açelya: Gördüm derken, nasıl gördün ya?

Doruk: Geçen gün acilde Nazlı'nın dudaklarına yapıştı da kendisi

Açelya: Ne!

  Benim bundan niye haberim yoktu. Öldürcem seni Nazlı

Açelya: Gerçek öpücükten bahsediyoruz değil mi? Hani dudaktan olan baya baya öpüşme yani

  Doruk yavaş bir şekilde bana yaklaştı. Nefesi yüzüme çarpıyordu. 

Doruk: Valla baya gerçekti

   Ben daha ne olduğunu anlamadan Demir birden odaya girdi. Hızlıca kendimi toparlayıp ayağa kalktım.

Açelya: D-demir çıkıyor musun?

Demir: Ben sana bakıyordum ama müsait değilsin galiba

Açelya: Ben de giyineyim çıkalım

Demir: Hayırdır?

  Demir sinirli bir şekilde Doruk'a doğru döndü

Doruk: Bana mı dedin?

Demir: Oda da başka biri mi var?

Doruk: Kardeşim iyi misin sen?

Demir: Lafı kısa kesicem Açelya'dan uzak dur

Açelya: Demir!

Doruk: Pardon ama bundan  sana ne

Demir: Bana ne mi? Açelya bir şey demeyecek misin?

Açelya: Abartıyorsun canım benim, hadi gidelim biz

Demir: Dorukcum sen tam daha hakim olamamışsın hastaneye filan ama ben sana haberi vereyim. Açelya benim sevgilim kapiş?

  Doruk hiçbir şey demeden öylece bakıyordu. Sonradan hızlıca toparladı kendini ve ağaya kalkıp Demir'e yaklaştı

Doruk: Şanslı adamsın ha o zaman

  Ve ne yaptı dersiniz! Göz kıpıp odadan çıkıp gitti

Demir: Ne dedi şimdi o?

Açelya: B-bir şey demedi

Demir: Açi adam resmen koşuyor sana, döverim ben bunu yemin ederim bak

  Demir'i sertçe kolundan tuttum. Başka derdimiz yokmuş gibi buna takmıştı bir de

Açelya: Sakin olur musun artık lütfen

Demir: Neyse bu konu burada kapanmadı ama önce hadi sen giyin de gidelim

Açelya: Nereye?

Demir: Bana

Açelya: Neden?

Demir: Bütün gün kaçtın benden, konuşacağız...



Mucize DoktorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin