10|10✓

106 18 2
                                    

Tzuyu elindeki karton poşetin saplarını sıkıca tutmuş ilerliyordu, sadece su an bile avucları terlemeye başlamıştı. Minhyuk sağ olsun tüm okul onları sevgili sanıyordu ve o günkü konuşmadan ve dedikodudan sonra ikisinde birbirine yazmamıştı, koskoca bir haftadır okulda birbirlerine bakmadan yürümeye çalışıyor ve konuşuyorlardı. Ayrıca birbirleriyle denk geldiklerinde ikisi de kiraz rengi yanaklara sahip oluyordu.

Bu ikili bugün konuşcaktı, yani Tzuyu öyle düşünüyordu çünkü elinde Hyungwon'a verilmesi gereken bir şey vardı ve onun için buraya kadar gelmişti. Her şeyin istediği gibi gitmesini istiyordu ve utancından yanlış bir şey yapıp rezil olmak istemiyordu. Tzuyu ilk buluştukları gün ki kadar heyecanlı olmasa da hala biraz heyecanlı ve konu Hyungwon oldugunda herdaim utangaçtı.

Zil çalmıştı ve sınıflar yavaşca boşalmaya başlamıştı, Tzuyu kapının arka çaprazında durmuş çıkan kişilere bakıyordu. Sınıf nerdeyse tamamen boşaldığında dışarı çıkan Hyungwon ve Minhyuk'u gördü. Hyungwon kahverengi saçlarını geri ittirirken sıkıntılı bir nefes verdi.
"Minhyuk sen konuşma zaten beni Tzuyu'ya rezil ettin, kız yanlış anladı senin yüzünden"

Minhyuk ona çatık kaşlarıyla Hyungwon'u sınıf kapısının eşiğinde durdurdu "Neyi yanlış anlayak hoşlanmıyor musun kızdan" diye sordu ciddiyetle, o sırada onlara bakan Tzuyu ile göz göze gelirse Hyungwon'a bunu söylemek için geçti çünkü ağzından çıkanları geri alamazdı.

"Hoşlanmıyorum sen iki kişiyi yakışırdı n diye o iki kişi birbirinden hoşlanmak zorunda değil" Tzuyu elindeki kar ton poşeti yere düşürdü ve onu orda bırakıp hızlıca merdivenleri inerek okulu terk etti.

"İyi o zaman sorun kalmadı çünkü daha demin şu yerdeki poşeti tutan Tzuyu her şeyi duyduktan sonra okulu terk etti. Hyungwon şaşkınlıkla kalakaldıgında düşündüğü tek şey ne kadar pişman olduğuydu çünkü tek istediği sürekli bu konu hakkında konuşan Minhyuk'u susturmaktı ama her zaman olduğu gibi yine her şeyin içine etmişti. Minhyuk yere düşmüş olan poşeti alıp Hyungwon'a verdi ve merdivenleri yavaşca inerek okuldan çıktı. Hyungwon ise sadec elimdeki poşete bakıyordu. Poşetin içindeki küçük tuvali çıkardı ve kendi portresi ile karşılaştı. Demek bu yüzden bekletiyordu onu, bu tuval için. Saçlarını pembe çizmişti ve ayni zamanda elinde saçlarıyla aynı tonda bir gül vardı.

Hyungwon elindeki tuvali poşete geri koyarak merdivenler indi ve okuldan çıktı. Uğraması gereken iki yer vardı ve ondan sonra Tzuyu'nun yanına gidecekti.

Bu sırada Tzuyu ile 'tam bir salagım" diye bağırarak yatakta tepiniyordu. Joy ise bir şey demeden onun sakinleşmesini bekliyordu. Tzuyu üzgün olduğu zamanlar dokunulmaması gereken bir insan olurdu ve şu an tamda o dokunulmaması gereken anlardan biriydi.

"Tam bir aptalım Joy cidden benden hoşlandığını falan düşündüm" diyerek gözlerini elleriyle silerken Joy ona bir peçete uzattı.

"Minhyuk mesaj attı Hyungwon buraya gelecekmiş ondan adresini almasını istemiş oda benden istedi" dediğinde Tzuyu başını olumsuz anlamda salladı "vermedin di mi?" Diye sorduğunda bu sefer başını sallayan Joy olmuştu.
"Verdim, ben kaçtım" diyerek koşarak ilk odadan çıktığında Tzuyu sinirle bir çığlık savurmuştu.

Evin biraz gerisinde olan Hyungwon çığlık sesi ve evden kaçarak çıkan Joy yüzünden korka korka ilerleyerek kapıyı çaldı.

Tzuyu kapıyı açtığında ve Hyungwon'u gördüğünde şaşkınlık kalakalmıştı. Hyungwon elindeki koyu pembe gülleri Tzuyu'ya uzatıp gülümsedi. Koyu pembe saçları, koyu pembe gülleri ve beyaz gömleği ile Tzuyu'nun çizimini andırıyordu.

"Bu kadar saate ancak bu kadar açık pembe olabildi" diyerek gülümsemeye devam etsede Tzuyu hala bir tepki vermediği için Hyungwon bir açıklama yapması gerektiğini fark etmişti.

"Minhyuk sürekli bana seninle ilgili imalar yapıyordu, ben ona zaten alışıgım ama o bu yüzden senide rahatsız ediyor, onun yüzünden okuldaki herkes senin benimle sevgili olduğunu sanıyor. Son yazdığı seylerden sonra bir daha konuşmak istemediğini farkındayım çünkü çoğu zaman okulda benimle denk gelmemeye çalışıyorsun ben de eğer ona öyle der-" Hyungwon hızlı hızlı konuşurken onu durduran Tzuyu olmuştu.

"Minhyuk'tan rahatsız olsaydım bunu ona söylerdim, seninle adımın sevgili olarak geçmesinden rahatsız olsaydım insanları sustururdum ki insanların ne konuştuğu ile ilgilenmem ve son olarak senden hoşlandığımı da acık bir şekilde belirtmiştim diye düşünüyorum eğer söyleyecek gerçekçi ve önemli bir şey yoksa sana bana modellik yaptığın için hediye olarak yaptığım tuvali alıp gidebilirsin" bir kaç saniye Hyungwon'un gözlerine baktı.

"Yok demek ki" diyerek arkasını dönecek iken elinin tutulması ile duraksayarak geri Hyungwon'a baktı. Hyungwon bakışlarını kaldırarak Tzuyu ile göz göze geldi.

"Minhyuk'a dediklerim gerçek düşüncelerim değildi, senden hoşlanıyorum sadece o seni rahatsız edebilir diye düşünüp öyle söyledim. Sen kendine göre açıkca belli ettiğini düşünüyor olabilirsin Tzuyu ama ben bunu anlayabilecek birisi değilim. Benim senden hoşlandığımı anlamam bile iki haftamı aldı yani...yanisi yok senden hoşlanıyorum bu kadar" diyerek umutlu gözleriyle Tzuyu'ya baktı.

Tzuyu ise yüzündeki sert ifadeyi bozmadan Hyungwon'a yaklaştı ve gülümseyerek kollarını ona sardığı anda Hyungwon'un yüreğindeki korku uçmuş ve içi ferahlamıştı, bin tane şey düşünmüştü yolda gelirken ama asla ona sarılacagını düşünmemişti ve ellerini Tzuyu'nun beline sararken ona sarılmanın bu kadar huzurlu hissetireceginide düşünmemisti.

-
bok gibi final yazıyorum :(

-bok gibi final yazıyorum :(

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
be friend ➳ hyungwon+tzuyu✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin