-Taehyung
"Burada olmayı sen de mi istemezdin? Ne saçmalıyorsun?"
Gözlerimin içine bakıp bir şey demedi. Çok şey anlatmak istiyor, ama içinde tutuyor gibiydi. Kolumu tutup hızlıca bir yöne çekelemeye başladı. Ormanı geçip bir gölün kenarına gelmiştik. Gölün karşı tarafında yanımdaki adam ve ben vardım. Eğleniyor gibiydik sanki. Arkama geçip elleri ile gözlerimi kapattı ve başka yöne ilerledi.
"Sikeyim... Zamanı değildi." Mırıldanmalarını duyabiliyordum. Tekrar ormanın içine girmiş, bir ağacın olduğu yere çökmüştük. Saçlarını karıştırıp derin bir nefes aldı. Ona bir şey sorup sormama konusunda kararsızdım ama yine de omzuna yavaşça dokundum.
"Bir şey anlatacak mısın? Ne olduğunu bilmek istiyorum. Kimse bir şey söylemiyor ve aşırı sinir bozucu."
Kafasını sağa sola sallamıştı. Sinirlenip ayağa kalktım ve tekrar gölü bulmaya gidecektim ki arkamdan gelip kollarını belime sarıp gitmemi engellemişti.
"Bana bak... ya bir şey anlatırsın ya da giderim. Bırak beni." Kollarına vurup kaçmaya çalışıyordum. Kulağıma yaklaşıp sessizce konuştu.
"Her şey iyi olacak."
Gözlerimi kapatıp öylece dururken bir anda kafamda bazı anılar belirmişti. Karanlık gibiydi ama birinin önümde dikildiği belliydi. Yine ormandaydık ve ben hayal gibi hatırlıyordum. Gözlerimi açıp ona döndüm ve omuzlarından sertçe ittirdim.
"Sen mi yaptın az önceki şeyi?"
"Ne yapmışım ben?"
"Bir şeyler hatırladım sanki..."Sırıtmakla yetinmişti sadece. Ayın ışığı yüzüne vuruyordu ve yüzü... O çok yakışıklıyıdı. Bu düşüncelerden kurtulmaya çalıştım.
"Kimsin sen? Beni tanıyor musun?"
"Beni de unuttun demek... tekrar hatırlamaman iyi olabilir."Herkes bir kaza geçirip bir şeyleri unuttuğumu söylüyordu ama devamını anlatan yoktu ve ben çıldıracakmış gibi hissediyordum. Sinirlerime hakim olamayıp zaten rüyada olduğumu düşünerek ağaca bir yumruk geçirmiştim. Bunun kötü bir fikir olduğunu sonradan fark etmiştim tabii. Elim kırılmış gibi hissediyordum. Hala adını bilmediğim adam elimi kendine çekip üstüne dikkatlice bakıp iç çekti.
"Rüyada olmadığını anlamış olman gerekmez miydi?" Bunu zaten anlamıştım ama gerçek olamayacak kadar olağandışıydı. Umursamaz görünmek için omuz silkmiştim ama ağlamamak için zor duruyordum. Elimin üstü kanıyordu, bunu gördüğümde panik olmuştum. Elimi kısa süreliğine bırakıp tişörtümün uçlarından bir kısmını yırtmıştı ve elimin yara olan yerini bağlamıştı.
"Oraya sürebileceğimiz bir şey yok. Şimdilik böyle kalsın, eve gittiğinde pansuman yaparsın tamam mı?"
Kafamı sallamakla yetinmiştim. Elimi kendime çekip öbür elimle tuttum. Sızlıyordu ve göz yaşım ben farkında olmadan akmaya başlamıştı bile. Ellerini yanaklarıma koyup ıslaklıkları sildi ve saçlarımı okşadı.
"Keşke daha akıllı davransaydın."
Bir yöne ilerlemeye başlamıştı, ona yetişmek için koştuğum sırada alarmım çalmış, uyanmıştım. Hangi ara sabah olmuştu? Elimin ağrısını hissettiğimde o tarafa baktım. Gerçekten yaralanmıştım ve bu çok garipti. İnanması çok zordu benim için.
Hemen kalkıp elime biraz buz koydum ve krem sürüp sardım. Üstümü değiştirip saçlarımı taradım ve dolaptaki dünden kalma olan makarnayı yiyip okula gitmek için evden çıktım. Kahvaltı hazırlamakla uğraşmak istememiştim.
Okula vardığımda dersim olan sınıfa girip orta sıralardan birine oturdum. Sağ elim yaralandığı için not tutamayacaktım. Dikkatli dinlemeliyim diye düşünüyordum kendi kendime.
O sırada sınıftaki kızların hepsi bir anda kapıya koşuşturmuşlardı. Kesin yeni biri gelmiştir diye düşünüyordum. Kızlar çekildiğinde o kişi içeri girmişti, ben de o tarafa bakmıştım. Bu... o?
Şey.. Kook 24 Tae 23 yaşında üniversite öğrencileri ikisi de. Birkaç dersleri aynı sınıfa denk geliyor. Olay bu. Sonraki bölümde görüşmek üzere.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴀ ᴅʀᴇᴀᴍ? || TᴀᴇKᴏᴏᴋ
FanfictionHayır eminim, onu hissediyorum. Rüya falan görmüyorum.